Gemi ve kaptan
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

Gemi ve kaptan

15.08.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Dünyanın çalkantılı bir dönemden geçtiği açık. Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle beraber demokrasi ve serbest piyasa ekonomisinin alternatifsiz bir formül olduğuna dair kabul çatırdıyor. Tarihin sonu geldi denmişti fakat tarih pek o fikirde değil gibi.
Dünyada güç dengesi özellikle Çin’in yükselişiyle yeniden belirlenmekte. Küreselleşmenin amiral gemisi ABD, bugün ticaret savaşlarına hevesli, gümrük duvarlarını yükselten bir ülke.
Demokrasi, ülkeler arası işbirliği, insan haklarına saygı, hukuk devleti gibi kavramları temel metinlerinde kurucu ilkeler olarak belirlemiş Avrupa Birliği’nin zayıfladığı da açık.
Bundan on sene evvel söylense çok az kişinin tahmin edebileceği yeni bir dünyadayız. Yeni dünya kurulurken belirsizliklerin artması da beklenmedik iş değil.
Üç sene önce Rus jetini vurup Rusya’yla ilişkileri koparmak üzereyken bugün ABD’yle büyük bir gerginlik yaşıyoruz. Daha geçen sene iktidar medyasının “dişi Hitler” diye tanımladığı Merkel’in yönetimindeki Almanya’yı bugün ABD’ye karşı yanımızda durdu diye övmekteyiz.
Dış politikada esneklik iyidir elbette. Devletlere hareket imkânı sağlar. Ancak esneklikle dağınıklık aynı şey değil.Ülkenin verdiği görüntü bir fırtınada batmamak için bir oraya bir buraya yanaşan bir gemi. Bu gemiyi izleyen kimse kaptanının ve mürettebatının becerikli olduğunu ileri süremez.
Türkiye şayet bugün ABD başkanının bir iki tweet’i ve şimdilik çoğunlukla sembolik yaptırım kararlarıyla böylesine sert bir ekonomik türbülansa giriyorsa, bu evvelden zayıflamış olduğu için. Dışarıdan gelen parayı betona dökmekten ibaret bir ekonomi politikasının memleketi bu hale getirmesine de şaşırmamak gerek.
Hukuk devletinin rafa kaldırılması ve bütün yetkilerin tek kişide toplanması da bir ülkeyi zayıflatır. İstediğini elde etmek isteyen bir dış güç, bütün kurumları ve karmaşıklığıyla bir tüzel kişi olan devletle uğraşmak yerine karşısında bir kişi bulunca işi kolaylaşır.
Artık kabak tadı veren gemi benzetmesinden devam edersek, kaptanın elinde gemideki herkesi etrafında toplamak haricinde bir yöntem kalmamıştır. Muhalefetin kaptanın muhalefeti haline gelmesi şarttır. Muhalefet de çoğunlukla bunu kabul etmiştir. Kaptanın gemiyi sürüklemesine itiraz edenleri ise, gemide bolca bulunan mahzenler beklemektedir.
Oysa kaptan gemiyi yürütemiyorsa, kaptan değiştirmek de bir yoldur. Ancak memleketimizde demokrasinin olmazsa olmaz bu kuralını dillendirmek bile vatan hainliği suçlamasıyla karşılaşmak riskini taşır. Muhalefet ise iktidara gelme umudunu kaybettiğinden olsa gerek geminin nasıl idare edilmesi gerektiğini gür bir sesle dillendirememekte.
Gemiyi kurtarmak için başarısız bir kaptanın etrafında toplaşmak mı yoksa geminin nasıl sağ salim yüzdürüleceğini söylemek mi gerekir?
İlki basiretsiz ve tembel bir tavır, ikincisi de zorlu ve risklidir. Ancak vatanseverlik ikinci yolu tutmayı gerektirir. 

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018