Yeni kuşak türbanlılar...

13 Ocak 2019 Pazar

Cumhurbaşkanı’nın yeni danışmanı Mariam Kavakçı henüz yirmi yaşında bile değil ve Instagram’dan paylaştığı pozları insana yeni kuşak türbanlılar konusunda oldukça net bildirimler sunuyor ve bizim de ilgimizi çekmemesi olanaksız.
Şimdi şöyle dediğinizi duyabiliyorum, o fotoğraflar özel hayata girer, genç bir kadını sırf fotoğrafları nedeniyle eleştirmemek gerekir. Doğrudur ama ne yazık ki, onu danışman yapan Saray erkânı, bir mekânda içki içtiği için türbanlı hemcinsleri tarafından suç duyurusunda bulunulan genç bir kadın oyuncu için, (Deniz Çakır) “kıyafetine göre insan belirleyecek olsaydık, senin AVM’de değil kerhanede olman gerekirdi’ sözlerini söylemekte hiçbir sakınca görmüyorsa bizim de fotoğraflarında özellikle dili dışarıda danışmanı görünce “ne oluyor?” diye sorma hakkımız vardır.
İyi ki danışman olmuş, böylece yeni kuşak türbanlılar hakkında birkaç söz söylememize fırsat tanıyor. Önce şunu söylemek mümkün, türban artık bir dini sembol değil daha çok bir moda enstrümanı. Öğrencilerimden biliyorum, başlarını kapatan gencecik kızlara soruyorum: “Neden?” Kiminin babası istemiş, kimi kendiliğinden başını kapatmış. Ama türbanın nereden geldiğini bilmiyorlar. Kuran’da yazıp yazmadığını bilmiyorlar. Onlara türbanın Sümerlere dayandığını, bu uygarlıkta zengin ailelerin ilk kızlarını fahişelik görevi yapmaları için belli bir süre tapınaklara yollamak zorunda olduğunu anlatıyor, halk karıştırmasın diye de bu kızların başını örtmesinin zorunlu kılındığını söylüyorum. İlk baş örtünme onlarda, ardından Yahudiler de bu geleneği değiştirerek almışlar ve kiliselerde yaşayan rahibelerin bu biçimde örtünmeleri herkes tarafından kabul edilmiş. Bu bilgiyi verdiğim için bana teşekkür edenler bile var.
Bugün yaşları 18-20 arasındaki gençlere Z Kuşağı deniyor. Özellikle çokuluslu şirketler bu kuşak hakkında sürekli çok ciddi araştırma yapıyorlar çünkü sattıkları malın alıcısı onlar ve onların davranış özelliklerini öğrenmek istiyorlar. Kuşağın en önemli özelliği olarak çabucak sıkılmaları çıkıyor, bir de geçmişi hiç merak etmedikleri. Bu Z Kuşağı içinde başlarını örten genç kızlar da var. Ama onlar da eğlenmek istiyorlar, Instagram’da komik pozlarını yaymak istiyorlar. Öte yandan ülkemizde İmam Hatiplerde de dahil okullarda gerçek bir din eğitimi verilmediğinden, din felsefesi yok sayıldığından şekilcilik alıp başını gidiyor, sonuç hem başını örten hem de çok makyajlı, sivri topuklarıyla yürümekte zorlanan yeni bir model ortaya çıkıyor. Yani dinin önerdiği mütevazı olmak, göze batmamak, merhametli olmak, dayanışma içinde olmak, yani insana ait tüm duygular bu karmaşa içinde hiç tartışılmıyor. Hiç konuşulmuyor.
Şimdi bunları geçelim ve daha politik bir yerde duralım. Bizim vergilerimizle yaşayan Saray’da kaç danışman bulunuyor? Gerçekten merak ediyorum. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın konuşmalarına baktığımda gerçekten danışman kadrosunun oldukça vasat olduğu görülüyor. O zaman bir soru geliyor aklıma, başka birileri mi, bizim bilmediğimiz birileri mi ülkeyi yönetiyor? Bütün kurumlar göstermelik birer aksesuvar mı? Nasıl bir oyun oynanıyor ki, biz sürekli figüran kadrosundayız?
Bu günlerde sürekli bunu düşünüyorum. Üstten birileri, bilmediğimiz birileri inanılmaz bir gaddarlıkla ülkeyi uçuruma doğru götürüyor. Eğer düşündüğüm gibiyse, Mariam Kavakçı’nın danışman olması hiç de rastlantı değil. Annesi elçi, kız kardeşi de danışman, aileden biri de milletvekili. Nedir Kavakçı ailesinin bu saltanatı. Bu saltanat kimin elinden bahşediliyor. Doğrusu bunu öğrenmek için ne yapmak gerek bilmiyorum. Ama işlerin çığrından çıktığı artık su götürmez bir gerçek!
Ve biz seçime gidiyoruz. Nasıl bir potaya geldik ki, bu seçim işi başımıza kaldı. Yerel bir seçim yapıyoruz ama sanki genel bir seçim gibi. Ve ben hâlâ kendi bölgem Kadıköy’de kimin aday olduğunu bilmiyorum. Şaşkın bakıp duruyorum ve Z Kuşağı’nın türbanlı ya da türbansız kızları Instagram’dan tuhaf fotoğraflar paylaşmaya devam ediyorlar.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Alay ettiler... 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları