Zeki Müren de sizi görseydi
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Zeki Müren de sizi görseydi

31.01.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

‘Bana bakın o... çocukları’ dedi ve kemerini çözüp pantolonunu indirdi. Donunu iki eliyle tutarak seslendi: ‘Ben şimdi bunu da indireceğim. Çok merak ederek laf attığınız erkekliğimle mukayese edebilecek bir babayiğit varsa çıksın ortaya ve benim yaptıklarımı yapsın. Hadi, hadi... O çok övündüğünüz erkekliğinizi gösterecek bir yiğit yok mu?’ Karşı taraf ne yapacağını şaşırmıştı. ‘Anlaşıldı sizde iş yok ama erkek nasılmış görmeniz gerekir’ dedi. Donunu indirdi aşağıya. Biz sadece yuvarlak poposunu gördük. Öbürleri şaşkınlık içinde kantini terk ettiler.
Yıl 1950.
Bir eşcinsel için tartışmasız zor zamanlar.
Okul kantininde dört harfli hakaretlere “yeter” diyerek pantolonunu indiren ve herkesi susturan Zeki Müren’di. Hikâyeyi anlatan ise “Sanat Güneşi”nin okul arkadaşı Aytaç Arsay. Müren, okulun iki bilinen eşcinselinden biridir. Ona bu özgüveni veren ise tartışmasız Demokrat Parti’ydi.
Ne alaka” demeyin.
Geçenlerde Müren’in doğum günüydü. Hakkında ne kadar az şey biliyoruz. Gazetelerde yalnız Google’ın onu anması haber oldu. Oysa Bizans tarihi kitaplarıyla tanıdığımız Radi Dikici’nin Zeki Müren kitabı yeni çıktı. Kitap, Müren’le 25 yıl aynı evde yaşayan Bedriye Gençoğlu’nun anıları başta olmak üzere zengin bir arşive dayanıyor.

Zeki Müren’i yükselten Demokrat Parti
140 bin nüfuslu yarı taşra Bursa’da doğan Müren, 15 yaşında saklayamadığı kimliğiyle tehlikeli meclislerde olağanüstü sesiyle şarkı söylüyor. O el uzanmasa belki hiç tanımayacaktık. Demokrat Parti’nin ilk idare kurulunda yer alan çiftlik sahibi Hayri Terzioğlu, ailesinin reddettiği Müren’e sahip çıkıyor. Annesi- babası “var ama yok” Müren’e, Kirkor Mehteryan’dan, Agopos Alyanak’tan, Müzeyyen Senar’dan ders aldırıyor. İstanbul’da daire, ev hizmetlisi, kuralları öğretecek bir yabancı mürebbiye, bir aşçı, adeta sanat koçluğu yapan Suzan Güven, okula götürecek bir araba... Demokrat Parti ile yükselen Terzioğlu, Müren’i sarıp sarmalıyor.
Hayri Terzioğlu, Zeki Müren tam çizginin öbür tarafına geçip kaybolacakken, onu çekip almış ve çizginin doğru noktasına taşımıştır” diyor Dikici. Sahiden öyle. 1 Ocak 1951’de İstanbul Radyosu’nda, hem de bir yılbaşı programında “sürpriz” şekilde ilk kez sahne alıyor. Zira Perihan Sözeri hastalanınca, “stajyer solist” Müren çağrılıyor. “Bu ne tesadüf” denilecek sırrı, Dikici tanıklara dayanarak çözmüş. Sözeri’nin “hastayım” demesi, yedekte hazır bekleyen Müren’in sahneye çıkması “sihirli bir elle” sağlanıyor. Heyecandan titreyen sesle “her zahm-ı ciğersuze devakâr aranılmaz” diye başlayan Müren’in harikulade sesini herkes bu sayede tanıyor. Bu “tesadüf”ü Dikici şöyle özetliyor:
Hayri Terzioğlu’nun bu amaçla siyasi baskıyı da kullandığı anlaşılmaktadır.
Cumartesi akşamları İstanbul Radyosu’nda sık sık görünen stajyer solist olması mı, Cahide Sonku ile Beklenen Şarkı filminde 21 yaşında başrol oynaması mı? Küçük Çiftlik Park’ta sahneye çıkması mı?
Demokrat Parti ilerledikçe çiftlik sahibi Terzioğlu, Terzioğlu ilerledikçe Bursa’da kaybolmaktan kurtulan Zeki Müren ilerliyordu. Terzioğlu hem dindardı hem de içkiyi severdi. Hem tasavvufa düşkündü hem de eğlenceye. Müren’in kariyerini kâh İstanbul’a geldiğinde birlikte kaldıkları otelde, kâh alıp götürdüğü sosyete partilerinde planlıyor. Sık sık politik gücünü kullanarak “özel hayatından sızan” haberlerin üstünü örtüyor.
1950-60 aralığında İstanbul’un nüfusu neredeyse iki katına çıkmış, yeni şehirli sınıfın yıldızı Zeki Müren olmuştur. Tam tersine 27 Mayıs ihtilali gecesi ise DP’li Hayri Terzioğlu için çöküşün başlangıcıdır. Gözaltında ilk aradığı Zeki Müren’dir.
Berrin Hanım, ‘sizi Hayri Bey arıyormuş efendim’ der. Zeki Müren işaretle sonra fısıltıyla, ‘evde yok, bu saatte dışarda’ demesini ister.
Zeki Müren, Terzioğlu’nun yardım çığlıklarını reddediyor. Bir daha da adını bile anmıyor. Öyle ki 1976’da öldüğünde “öldüyse öldü” diyen Müren, cenazeye gitmiyor. 50’lerin sonunda araya mesafe girmiş; Zeki Müren, 27 Mayıs’la Terzioğlu’nu gömmüştür.
Kendisini reddeden babasının öldüğü günün ertesinde mini etekle sahneye çıkan Müren ne kadar sembollerle yaşıyor! Terzioğlu’ndan kopan Müren’in unutamadığı aşkının, 1962’den 1970’e kadar hayatına giren bir genç subay olması gibi.

Solcular da vitrinde
Zeki Müren vakası genelleştirilebilir mi?
Bugünlerde yayımlanan Serpil Güvenç’in “Kapital’i Topraktan Çıkaranlar” kitabından öğreniyoruz. Karl Marx’ın Kapital’inin her baskısının hikâyesini anlatan kitap Demokrat Parti dönemine de yer veriyor:
“İronik olan 1950 Mayıs’ında iktidara gelen DP’nin, yaklaşık bir ay sonra, Yeni Baştan isimli haftalık gazetesinde Kapital’i gazete ile birlikte verme teşebbüsüdür.”
1950’lerin DP destekçisi “yetmez ama evetçi” solcuları bir süre sonra sükûtu hayale uğrar. Güvenç’in kitabından öğreniyoruz, Kapital bir süre sonra yasaklıdır.
Öyle anlaşılıyor ki Türkiye’de “uzun sağ iktidarlar”ın bir kaderi var. Eşcinsellere ya da solculara... Sosyal ve siyasal olarak en uzak kesimlere hep özgürlük vaat ediyorlar. İktidarları saraylaştıkça, yöntemleri istibdatla anılıyor. Ülkenin birikimini temsil edenlerden bir süre sonra kopuyorlar.
Zeki Müren gibi apolitik olabilirsiniz. Ancak bu politikanın sizin hayatınızı belirlemeyeceği anlamına gelmiyor. Kristal Gazinosu’nun yıkılışını Maksim’in kuruluşunu politik tarih olmadan yazabilir miyiz?
“Fazıl Say ziyaretiyle kurulan köprü”yü konuşuyoruz da...
Kültürel iktidar olamadık” diye dert yananlar, yaşadıkları kopuşu Zeki Müren’in hikâyesiyle düşünmüş müdür?  

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025