Yabancıların Gözüyle Türkiye!

26 Mart 2019 Salı

Pazar günü, Türk halkı için önemli bir dönüm noktasının başlangıcı olacak… Her ne kadar, “genel” değil, “yerel seçimler” yapılacaksa da, yine de çok önemli siyasal sonuçlar bekleniyor. Bugün, kendi düşüncelerimi yazmak yerine, yabancıların Türkiye’deki, “iktidar” hakkında son günlerde yazdıklarından alıntılar yapacağım…

***

İngiliz Times gazetesi:
Erdoğan’ın giderek artan otoriterliğine(*) rağmen, muhalefet partileri Türkiye’nin bazı önemli şehirleri ve stratejik bölgelerindeki kontrolü üzerinde ciddi bir tehdit yaratıyor. Erdoğan’ın bu duruma verdiği yanıt ise hayali tehditler karşısında milliyetçiliği kışkırtmak oluyor.
Erdoğan, pazartesi günü bu tutumunu bir adım daha ileri götürerek Çanakkale Savaşı’nın yıldönümünde Yeni Zelandalılara seslenerek ‘Dedeleriniz geldiler, burada olduğumuzu gördüler, kimi ayakta, kimi tabutta geri döndüler. Aynı niyetle gelecekseniz sizi de bekleriz. Sizleri de dedeleriniz gibi uğurlayacağımızdan hiç şüpheniz olmasın’ dedi.”
Sanki “Christchurch (İsa Kilisesi) kentinde terörü, bir kişi değil tüm Zelandalılar yapmış gibi bir suçlama değil mi?
Bu konuda bir anımsatma yapalım… Anıtı, “düşman toprakları” Yeni Zelanda ve Avustralya’da bile dikilen, Çanakkale Savaşı’nın kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, o günkü düşmanları hakkında şöyle dememiş miydi?
“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar. Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar. Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır!”
Bu nedenle değil midir ki Yeni Zelandalılar ve Avustralyalılar, Atatürk’ün anıtlarını dikmekle kalmadılar, her yıl bu topraklarda ölen atalarını anmaya Çanakkale’ye geliyorlar…
(*) Türk Dil Kurumu’na göre, “otoriterlik: yasaklama, emretme, itaat ettirme gücü, sulta…”

***

Uluslararası “Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde”, Türkiye 126 ülke arasında, 109’uncu sırada yer aldı. Coğrafi bölgelere göre ise Türkiye, Doğu Avrupa ve Orta Asya grubundaki 13 ülke arasında, geçen yılki gibi, bu yıl da yine “sonuncu” oldu!

***

Oksford Üniversitesi, Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü’nün raporuna göre “yalan habere en çok maruz kaldığını düşünenler” Türkiye’de yaşıyor! Kurumun geçen yıl yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de katılımcıların yüzde 49’u, son bir haftada, siyasal ya da reklam amaçlı “yalan haberle” karşılaştıklarını belirtti. Bu oran öteki ülkelerde ortalama yüzde 26…

***

ABD Dışişleri Bakanlığı “insan hakları raporunu” açıkladı.
Raporda, “Türkiye toplumu ve kurumları üzerinde geniş kapsamlı, pek çok temel özgürlüklerin kullanılmasının sınırlandığı” vurgulandı. Raporda “anayasa uyarınca işkencenin, kötü muamelenin yasak olmasına karşın, bazı hükümet güçlerinin bu taktikleri uyguladığı” belirtildi.
Raporun “basın özgürlüğü” bölümünde ise “Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler’in” Türkiye’yle ilgili verilerine de yer verildi. CPJ’ye göre “Aralık ayı itibarıyla 73 gazetecinin cezaevinde, bilinmeyen sayıda gazetecinin de Türkiye dışında oldukları ve tutuklanma korkusuyla ülkelerine dönemedikleri” yazıldı.
“Türkiye’de bireylerin devleti ya da hükümeti, kamuoyu önünde dava açılması tehlikesi olasılığından dolayı eleştiremediği” vurgulanan raporda şu görüşe de yer verildi:
“Türkiye’de yazılı ve görsel basını hükümet yanlısı medya şirketleri kontrol ediyor. Mart ayında, Doğan Medya Grubu’nun hükümet yanlısı Demirören Grubu’na satılmasıyla, hükümet, en çok izlenen televizyon kanalları ve en çok okunan gazetelerin yüzde 90’ının yönetiminde güç sahibi oldu!”

***

AKP Reis-i Umumisi Recep Tayyip Erdoğan’ın “İslam düşmanlığı” ile suçladığı “Avrupa Parlamentosu (AP)adına yanıt, 5 yıldır Türkiye Raportörlüğü yapan Kati Piri’den geldi. Piri, “Erdoğan, insanları birbirine düşürmeye çalışıyor. İnsanlar bu tür konuşmalara ya inanırsa, o zaman ne olacak” sorusunu dile getirdi.
“İnsan hakları ihlallerine” geniş kapsamda yer verilen, “Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki üyelik müzakerelerinin askıya alınması çağrısında” bulunan, “Bugünkü Türkiye’nin AB’ye üyeliği mümkün değil!” denilen Piri’nin raporu, 13 Mart’ta, AP’deki oylamada, 109 “hayır” oyuna karşı 370 “evet” ile kabul edildi…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları