Kara Komedi...
Ceyda Karan
Son Köşe Yazıları

Kara Komedi...

22.10.2014 11:01
Güncellenme:
Takip Et:

Birkaç yıl sonra “uluslararası ilişkiler kütüphanesinde” ilginç kitaplar göreceğiz. Şimdiden malzemeler tomar tomar birikiyor. Tema hep aynı olacak, “bir dış politika garabeti olarak AKP siyaseti”... Bu yazı yazılırken büyük olasılıkla beş-altı dilde, memleketimizi “komedi unsuru” olarak kullanan makaleler kaleme alınıyor. ABD’de, AB’de, Rusya’da, İran’da ve Arap coğrafyasında; üst düzey bürokratlar Türkiye’den söz ederken fıkralar anlatmaya başladılarsa da, maalesef hiç şaşırmayacağım.

***

Fazla geriye gitmeye ne hacet! Son bir haftaya bakmak kafi. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı: “Kobani düşmek üzere”, “IŞİD ile PKK bizim için aynı”, “PYD terör örgütüdür, PKK ile eştir”, “PYD’ye silah göndermeye ‘evet’ diyemeyiz”. Türkiye’nin Başbakanı: “Türkiye orada yardım amaçlı da olsa bir koridor açmayacak. Biz bu işe bulaşmayacağız”. Bu ülkenin Dışişleri Bakanı: “Kobani’ye her türlü insani ve tıbbi yardım ulaştırılmıştır”, “Biz de peşmerge güçlerinin Kobani’ye geçişine destek için yardımcı oluyoruz”. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı: “PKK’nin Suriye’deki uzantısını silahlandırmak, PKK’ye silah vermeye eşdeğerdir”.

***

Şimdi “emperyallik”, “emperyal devlet mirasçılığı” iddiasındaki bir ülke düşünün ki, tepesindeki siyasi heyet bunları söyleyip dururken, Batılı, NATO üyesi veyahut Arap müttefikleri, hiçbirisini dikkate değer bulmayıp elinin tersiyle itiveriyor. Sonuncu yorumun sahibi geçen sene “değerli yalnızlık” mefhumunu ortaya atarak memleketin dış politikasının “alay konusu olma” sürecini danışmanken başlatmış olan İbrahim Kalın’ın Wall Street Journal’deki makalesinin mürekkebi bile kurumadan neler oluveriyor!

***

“Stratejik müttefik” ABD “atı alan Üsküdar’ı geçtiğinde” kendi yaptığı “terör listesini” filan dinlemez işte. Ankara’daki think-tank’lere sormaya ne hacet, Twitter’a baksalar, Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry’nin neler diyebileceğini öngörecek binlerce kişi bulurlardı. Adı üstünde “baş diplomat”, işinin piri. Dünyaya sunulan “sığınmacılara kucak açtık”, “etik ve insani dış politika” argümanlarını “IŞİD kuşatması altındaki Kobani” üzerinden “sıfırlarken”, topu “Türkiye’yi müteşekkiriz” diyerek göğsünde şöyle bir yuvarlar, golünü atar. Kobani’de IŞİD’e karşı savaşanları “cesur savaşçılar” diye niteler, sonra da “Silah vermeseydik etik olmazdı, aksi sorumsuzluk olurdu” der. Sözcüsü Marie Harf’e “Kobani’ye silah tedarikiyle ilgili ABD Türkiye’nin rızasını aldı mı?” diye sorulunca, “Mesele rızayla ilgili değil. Biz... bunu yapma niyetimizi onlara bildirdik” demek kalır. Bu kadar basit!

***

Bu tabloya olsa olsa “stratejik hiçlik” denilebilir. Misal ne acıklıdır ki, bu “hiçlik hali”; dünya âlemin “tampon bölge” diye bildiği, Ortadoğu’da yeni bir Amerikan işgali vuku bulmayacaksa eğer (ki katkılarımızla bunu arzulanır bir şey kılma başarısını da sergiledik) BM Güvenlik Konseyi’nde Rusya ve Çin’in onayı olmadan hayata geçirilemeyeceği aşikâr olan bir kavrama, siz kalkıp “güvenli bölge” dediğinizde, Pentagon sözcüsünün diline “Ben aradaki farkı bilmiyorum” diye düştüğünüzde “afişe oluverir”.

***

Mesele çok net aslında, Türkiye’yi yönetmeye çabalayan siyasi heyet, gözü “siyasal İslam”la kör olmuş, dünyayı okuyamıyor, olup biteni analiz edemiyor, kendi kurdukları hayallerle, kanlı, korkunç ve Türkiye’nin geleceği ve iç barışını da berbat edecek adımlar atıyor. Pandora’nın kutusunu açanlar kendileri, şimdi o kutudan kırılıp dökülerek ortalığa saçılanları toplamaya çabalarken “mızıldananlar” yine kendileri... Bu toprakları, bırakın Osmanlı’nın en zayıf günlerini, tarihinde böylesi utanç verici duruma düşüren çıkmadı. Kendi coğrafyasını pek iyi bildiğini zannedip hiçbir şey anlamayanların takıntıları nelere kadir! Bütün bir bölgenin “Balkanlaştırılmasına” hizmet ettiklerini dahi fark edemeyenlerin kibirleri ne muazzam... O kibirleri ki, olsa olsa sanal âlemde olup bitenleri anlayıp anlatmaya çabalayanların üzerine bol küfürlü sahte canavarlar salan iklimi yaratır, o kadar.

***

Tek bildikleri savunma mekanizması ise “stratejik hiçliği” iç kamuoyuna “emperyal oyunlar” diye pazarlamaktan ibaret. Batılıların “emperyal oyunları” olsa da onlara ne hacet! Emperyal oyunu oynamayı zaten beceremeyenler, bu coğrafyanın ruhundan zerre kadar anlamayanlar, “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” deyişinden de bihaberler. Sonra gelsin “Kurtlar Vadiler”i, “Reaksiyonlar”.. Gelsin “Türk’ün Türk’e propagandası”... Çok bildik, çok klişe. Yer mi, daha yer. Nereye kadar yer? Her dediklerinin tersini yapmaya devam ederken, IŞİD rezaleti bu ülkede de kan dökmeye başlayana, Kobanililer yaşadıkları topraklardan IŞİD çetelerini kovana, Suriye’de yeni siyasi süreç başlatılıp üçüncü Cenevre toplanana, sıcak paralarıyla şişirilen böğürlerine Körfez’in kılıcı iyiden iyiye saplanana, ileride uluslararası örgütler “savaş suçluları” ilan edene kadar... Sonrası kara komedi...

 

Yazarın Son Yazıları

ABD’de darbe tehdidi

ABD’de darbe tehdidi

Devamını Oku
07.09.2018
Zaharçenko darbesi

Zaharçenko darbesi

Devamını Oku
05.09.2018
İdlib’den esen fırtına bulutları

İdlib’den esen fırtına bulutları

Devamını Oku
31.08.2018
Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Devamını Oku
29.08.2018
Donbass cephesinden

Donbass, Kiev’in neo-faşist ortaklı rejimine karşı anti-faşist ve anti-emperyalist damar. Yurtsever küçük burjuva devrimiyle Rusya jeopolitiğinin önünü açan diyar...

Devamını Oku
23.08.2018
Trump’ın medya savaşı

Trump’ın medya savaşı

Devamını Oku
17.08.2018
Trump’ın ekonomik savaşı

Trump’ın ekonomik savaşı

Devamını Oku
15.08.2018
Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Devamını Oku
10.08.2018
Krizimiz

Krizimiz

Devamını Oku
08.08.2018
Şu Magnitsky

Şu Magnitsky

Devamını Oku
03.08.2018
Donbass damarı

Donbass damarı

Devamını Oku
01.08.2018
İlk dış politika sınavı

İlk dış politika sınavı

Devamını Oku
11.07.2018
Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Devamını Oku
06.07.2018
Meksika deneyi

Meksika’dan deneyi

Devamını Oku
04.07.2018
Yüzyılın anlaşması

Yüzyılın anlaşması

Devamını Oku
29.06.2018
‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

Devamını Oku
27.06.2018
‘Medeniyet mültecileri’

‘Medeniyet mültecileri’

Devamını Oku
22.06.2018
ABD ve 24 Haziran tercihi

ABD ve 24 Haziran tercihi

Devamını Oku
20.06.2018
İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

Devamını Oku
13.06.2018
Dünya Kupası ve siyaset

Dünya Kupası ve siyaset

Devamını Oku
08.06.2018
Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Devamını Oku
06.06.2018
Yalandan kim ölmüş

Yalandan kim ölmüş

Devamını Oku
01.06.2018
‘İtalya’nın krizi’

‘İtalya’nın krizi’

Devamını Oku
30.05.2018
Tom ve Jerry ile Spike

Tom ve Jerry ile Spike

Devamını Oku
25.05.2018
Irak’ın seçimi

Irak’ın seçimi

Devamını Oku
23.05.2018
Transatlantik’te İran çatlağı

Transatlantik’te İran çatlağı

Devamını Oku
18.05.2018
Filistin’e dair...

Filistin’e dair...

Devamını Oku
16.05.2018
Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Devamını Oku
11.05.2018
İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

Devamını Oku
09.05.2018
Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Devamını Oku
04.05.2018
Kore’lerin barışı

Kore’lerin barışı

Devamını Oku
02.05.2018
Bush - Blair Trump - Macron

Bush - Blair Trump - Macron

Devamını Oku
27.04.2018
Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Devamını Oku
25.04.2018
Erivan’da ‘kadife devrim’

Erivan’da ‘kadife devrim’

Devamını Oku
20.04.2018
‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

Devamını Oku
18.04.2018
Akıl yitimi çağı

Akıl yitimi çağı

Devamını Oku
13.04.2018
Guta falı: Hedef Rusya

Guta falı: Hedef Rusya

Devamını Oku
11.04.2018
Suriye’de telaşa mahal yok

Suriye’de telaşa mahal yok

Devamını Oku
06.04.2018
Amerika’nın monarkı

Amerika’nın monarkı

Devamını Oku
04.04.2018
Varna farsı

Varna farsı

Devamını Oku
30.03.2018