Cüneyt Arcayürek

Devleti Devlet Olmaktan Çıkaranlar

22 Kasım 2014 Cumartesi

Türkiyemizde öylesine önemli, hatta olağanüstü gelişmeler oluyor ki, Beştepe’deki Saray’a bağlılığından kuşku duyulmayacak bir bakan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın...
...ebedi ve ezeli şefinin katrilyonlara mal ederek bir gün bile değil, bir saat nedamet duygusuna kapılamadan oturduğu bin odalı sarayı, Atatürk’ün üç beş odalı Pembe Köşk’ü ile kıyasladığı açıklamalarını ciddiye almak bile zaman israfından başka bir şey değildir.
Bu açıklama ebedi şefine sadakatını bir kez daha ispatlamanın ürünüdür herhalde! Yoksa aman yanılmayalım; görgüsüzlük mü desek ucuz demagoji mi, insan karar veremiyor.

***

Bakan; Atatürk’e Pembe Köşk’ün yapımında sarf edilen parayı diline dolamış, izinde yürüdüğü ebedi patronu RTE’nin, babasından miras kalan hazinesiymiş gibi, oysa halkın cebine elini sokarak harcadığı katrilyonlarla inşa ettirdiği sarayla ilgili her açıdan skandalı örtmeye çabalıyor.
Pembe Köşk Atatürk’ün debdebeden, görmemişlikten uzak karakterini yansıtır. Bozdağ’ın, şefi gibi Atatürk’ün de lükse meraklı olduğunu kanıtlamak için gösterdiği yegâne kanıt; bilardo masası.
Bir de, Osmanlı’nın küllerinden yarattığı yeni cumhuriyetle Türkiye tarihini yeniden 1923’te yazmaya başladığı...
...bugünkülerin ellerinde balta, çağdaş cumhuriyet ormanını ortadan kaldırmaya çalıştıkları ülkesini daha nelerle nasıl zenginleştireceğini saptadığı konulardaki söz sahipleriyle her akşam tartışmalar yaptığı sofra!
Pembe Köşk’ü AKP’li Cumhurbaşkanı’nın 7 yıldır kullanmadığını söylüyor ve acaba AKP’li Cumhurbaşkanı veya bugün o koltuğa oturan, halkın görkemli sevgisi karşısında bir türlü nefretlerini itiraf edemedikleri Atatürk’ün anılarından ve her odada, salonda izlerine rast gelmekten korktukları için mi Pembe Köşk’te oturamadılar?
Diyeceksiniz hayır! Bugünkü cumhurbaşkanı siyasal yaşamında elde ettiği kazanımları Atatürk Cumhuriyeti’nin hoşgörüsüyle elde etti, simit satan yarım pabuçlu iken bugün derya deniz misali, nasıl olduysa oldu.
Para gani... Bir eli balda bir eli halkın cebinde.
O Pembe Köşk gibi mütevazı bir Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde oturur mu? Ne diyor sürekli? Halk bize yetki verdi, bu yetkiyi dilediğimiz gibi kullanırız!
Verdin mi yetkiyi ey halkım; o da fakir, görkemli saraylar yaptırmakta bir an bile tereddüt etmiyor.

***

Atatürk Türkiyesi’ni aşama aşama yıkarak, yerine RTE öyle bir Türkiye yarattı ki, baş kuralı emrinde kapıkulu olan bir devlet ve bürokrasi ve rüşvetle, yalanla köşe dönmek, yolsuzluk yapmak bu devlette yasalar üstü.. serbest!
Oysa hayal bu ya; bu Başbakan’ın, sorumluluktan kurtulmak için Cumhurbaşkanlığı’na kapağı atan patronuna; “Görevleri yasalarla saptanan gizli çalışan bir örgüt olan MİT’i siyasi amaçlarına hizmet eden bir kuruma nasıl dönüştürürsün” diye sorması gerekiyor.

***

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Hürriyet’le yaptığı sohbetle belki de bugüne kadarki açıklamalarının en önemlisini yaptı.
RTE’nin emrindeki MİT’e elbette verdiği emirle, hadi sözlü direktif diyelim, CHP’yi dinlettiğini daha önce de söylüyordu ama son sohbetteki açıklamaları, artık RTE’nin emrinde devleti polis devletine dönüştürdüğünün kanıtlarını içeriyor.
MİT’e ana muhalefet partisinde Kürt ve Alevi konularını tetikleyecek veya AKP’den tabii yukarıdan aşağıdan gelen istekle bu konuları kaşıyan bir masa...

***

Olacak şey değil.
Bu ve bundan önceki hükümetlerin asla kabul edilemez marifetlerini açığa çıkaran ana muhalefet liderinin sürekli gündem sarsacak açıklamalarından sonra; -bendeki de ne hayal ya-: ABD’deki ünlü Watergate skandalından sonra olduğu gibi Saray’daki Cumhurbaşkanı Bay RTE ve devletteki bu çirkinliğin sindirilmesi olanaksız durumuna şapka çıkaran bugünkü Başbakan’ın derhal istifa etmeleri, gerekmenin de ötesinde zorunludur.
Ama vur duvara gene yazık oldu duvara denilecek kadar yüzsüzlüğün sergilendiği Yeni Türkiye’de, devletin devlet olmaktan çıktığını gözler önüne seren Kılıçdaroğlu’nu...
...siyasal karakterleri gereği yine yalanlamaya bile gerek görmeyen bir umursamazlık, yüzsüzlükle tam kadro yalaka yandaş TV’lerden suçlayarak, kendilerini savunacaklardır.
Bu ne haldir demeyin dostlar. Bu ülke artık:
Devleti devlet olmaktan çıkaranların Türkiyesi!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları