Tarihine kör, coğrafyasına nankör...

Tarihine kör, coğrafyasına nankör...

19.08.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Ağacı kesen testere gıcırdıyordu. Yanımdaki köylü bana döndü. “Bu ses destere sesi değil bey” dedi. “Ağaç inliyor, onun sesi.” Ağaç inliyordu ve biz onun sesini duyamıyorduk.

***

Ülkemiz tarihine kör, coğrafyasına nankör bir yönetimin elinde acı çekiyor.
Kaz Dağları olayı tek başına bir olay değildir. Ülkenin her yöresi maden çıkarma ruhsatı almış özel şirketlere -kim bilir neler karşılığında- peşkeş çekilmiş durumda. Bu özel şirketlerin her zaman iktidar yakınlarının olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Bakınız, büyük kentlerimiz “kentsel dönüşüm” etiketi altında yüksek beton yapılarla dolduruldu. Kentlerde de ağaçlar kesildi, topraklar kazıldı, beton yapılar yükseldi.
Hiçbir yerde bir “botanik bahçesi” açıldı mı? Oysa, büyük kentlerde, örneğin İstanbul’da onlarca büyük botanik bahçesi olmalıydı.
Ülkemizin ağaç çeşitleri, farklı bitkileri, her yöremizin çiçekleri bu bahçelerde yetiştirilmeli çocuklarımız, büyüklerimiz bu bahçelerde doğanın güzelliklerini görmeliydi.
Ağaçlar, yapraklar, doğanın yeşil canlıları kentlerin oksijen kaynaklarıdır. Bu kaynakları yok etmek en değerli yaşam maddesini, oksijeni yok etmektir.
Yapılan yüksek beton yapıların yörenin hava akımlarını nasıl engellediği düşünülüyor mu? Hayır, akla bile gelmiyor.
Ancak, bunların bedeli astım hastalarıyla, solunum güçlükleriyle ödenmektedir.
Bugün İstanbul’da en az 20 milyon insan yaşıyor. Ülke nüfusunun dörtte biridir. Bu insanlar modern bir kentte mi yaşıyorlar? Yoksa, beton yığınlarının içinde yaşamaya mı çalışıyorlar?
Ülkenin yeşil coğrafyası, bu gerçeğe nankör iktidarların elinde yolundu, kazıldı, verimsiz bir toprak yığınına dönüştü.
Yüzyıllık zeytin ağaçları kesilerek toprak siyanürle zehirlendi. Zeytin gibi, zeytinyağı gibi bir ulusal servetin köküne balta vuruldu.
Ormanlar, ağaçlarıyla, hayvanlarıyla, çiçekleriyle, arılarıyla bir ülkenin gerçek servetidir.
Bu servetin değerini bilmeyenler, ülkelerine kötülük etmektedirler.
Ülkenin coğrafyasına nankör olanlar, tarihine de körler.
Ümmetçiler bir Osmanlı hayali içindeler.
Osmanlı hayali mi?

***

Üç padişah, birbirini izleyen tarihlerde “teceddüt (yenilik)” yapmak istediler. İstediler, çünkü artık Osmanlı orduları gücünü kaybediyordu. Yeniçeriler esnaflığa başlamışlardı, disiplini kaybetmişlerdi.
III. Selim, tahta 1789 yılında çıktı. Bu tarih Fransa’da ihtilalin başladığı yıldır. Bu padişahın yapmak istediği yenilikler “din elden gidiyor” diyen softalarla “istemezük” diyen yeniçeri ağaları tarafından engellendi.
III. Selim öldürülmüştür. Yerine geçirilen IV. Mustafa’dan kısa bir süre sonra II. Mahmut 1808’de tahta çıktı ve 1839 yılına kadar hüküm sürdü. Bu yenilikçi padişah Tıbbiye’yi kurmuş, “mühendishane”yi kurmuş, modern kurumları ve yöntemleri ülkeye getirmiştir.
1839’da tahta çıkan Abdülmecit de yenilikleri sürdürmüştür.
Şimdi bugünün Osmanlıcıları, üniversitenin yerine medreseyi, modern tıbbın yerine sülükçülük ile hacamatçılığı getirerek Osmanlı yenilenmesinin de gerisine hevesleniyorlar.
Tarihine kör olmak da işte budur.

***

Tarihine kör, coğrafyasına nankör bir iktidar olmamalı.
Bir iktidar ülkenin doğal hazinesine sahip çıkmalı.
Millet diyorsunuz, orada, ormanlarda. Görünüz.
Vatan diyorsunuz, orası. Topraklar, sular, hava. Görünüz.
İnsanlar diyorsunuz, doğanın içinde, doğanın yanında. Görünüz.
Eğer görmüyorsanız, gidiniz.
Yerinize bunları görenler gelecektir.
Biliniz...

Yazarın Son Yazıları

Çalınan gelecek!...

Çalınan gelecek!...

Devamını Oku
29.04.2024
Istakozun intikamı!

Istakozun intikamı!

Devamını Oku
22.04.2024
Başarının psikolojisi...

Başarının psikolojisi...

Devamını Oku
15.04.2024
Özeleştiri?...

Özeleştiri?...

Devamını Oku
08.04.2024
Kaderinizi seçtiniz mi?...

Kaderinizi seçtiniz mi?...

Devamını Oku
01.04.2024
Hapishanedeki Ali Sirmen...

Hapishanedeki Ali Sirmen...

Devamını Oku
25.03.2024
Liderlerin ruhsal durumu...

Liderlerin ruhsal durumu...

Devamını Oku
18.03.2024
Ben başkan olamazsam?

Ben başkan olamazsam?

Devamını Oku
11.03.2024
Kimi neden seçiyoruz?

Kimi neden seçiyoruz?

Devamını Oku
04.03.2024
Erdal Atabek yazdı...

Ruh sağlığımızı koruyalım...

Devamını Oku
26.02.2024
Kendi iktidarının sömürgesi...

Kendi iktidarının sömürgesi...

Devamını Oku
19.02.2024
Erdal Atabek yazdı

Seçilecek aday...

Devamını Oku
12.02.2024
‘Körü körüne inanç’...

‘Körü körüne inanç’...

Devamını Oku
05.02.2024
Bilinçaltı itirafları...

Bilinçaltı itirafları...

Devamını Oku
29.01.2024
‘Çetelerin’ siyaseti...

‘Çetelerin’ siyaseti...

Devamını Oku
22.01.2024
Aday...

Aday...

Devamını Oku
15.01.2024
Tarihle savaşmak!...

Tarihle savaşmak!...

Devamını Oku
08.01.2024
Atatürk’ün adı yetti!...

Atatürk’ün adı yetti!...

Devamını Oku
01.01.2024
2024: Çatışma yılı mı?..

2024: Çatışma yılı mı?..

Devamını Oku
25.12.2023
Şiddet!...

Şiddet!...

Devamını Oku
18.12.2023
PISA gerçekleri...

PISA gerçekleri...

Devamını Oku
11.12.2023
Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Devamını Oku
04.12.2023
Eğitim kimin derdi?

Eğitim kimin derdi?

Devamını Oku
27.11.2023
Fenomen!...

Fenomen!...

Devamını Oku
20.11.2023
Saray darbesi mi?

Saray darbesi mi?

Devamını Oku
13.11.2023
Cumhuriyet Halk Partisi...

Cumhuriyet Halk Partisi...

Devamını Oku
06.11.2023
Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Devamını Oku
30.10.2023
Savaş budur!

Savaş budur!

Devamını Oku
23.10.2023
Zehirli miras: Nefret...

Zehirli miras: Nefret...

Devamını Oku
16.10.2023
Hafız...

Hafız...

Devamını Oku
09.10.2023
Hatamızdan ders alabilmek!...

Hatamızdan ders alabilmek!...

Devamını Oku
02.10.2023
Karakter ne midir?

Karakter ne midir?

Devamını Oku
25.09.2023
Psikolojik dayanıklılık...

Psikolojik dayanıklılık...

Devamını Oku
18.09.2023
Atam nereye bakıyor?...

Atam nereye bakıyor?...

Devamını Oku
11.09.2023
Misyon ruhu...

Misyon ruhu...

Devamını Oku
04.09.2023
İşgale direnen toplum...

İşgale direnen toplum...

Devamını Oku
28.08.2023
Beyin yıkama...

Beyin yıkama...

Devamını Oku
21.08.2023
Medrese...

Medrese...

Devamını Oku
14.08.2023
İlkeler-başkanlar-örgütler...

İlkeler-başkanlar-örgütler...

Devamını Oku
07.08.2023
Önce laiklik demiyorsa?

Önce laiklik demiyorsa?

Devamını Oku
31.07.2023