Yalancının Mumu İçin Yatsı Vakti

16 Mart 2015 Pazartesi

Geçen hafta gazetenin manşetine ve bu köşenin başlığına “Cumhuriyet yeniden” diye yazarken Cumhuriyet’in daha cesur olacağını, gündem yaratacak haberler sunacağını, daha çok konuşulacağını müjdelemiştik size… Öyle olacağı, ilk haftadan görüldü sanırım…
Önce aylardır süren Kabataş yalanını bitiren haberimizle gösterdik bunu…
Kabataş’ta taciz iddiasının olduğu gün ve saatte kayıtta olan 232 farklı kameranın 2560 saatlik görüntüsünün kare kare izlenip tacizin görülemediğini, “Üstü çıplak kimse yok amirim” manşetiyle duyurduk. Sonra da yalanın ortaya dökülüşünü, komik fotoşoplarla perdelemeye çalışanlara güldük. Şunu belirtmekte yarar var:
Başı açık ya da kapalı, herhangi bir kadına en ufak bir taciz olayı olsa, buna ilk karşı duran, Cumhuriyet olurdu.
Ama bir yalan üzerine bütün Gezi hareketinin mahkûm edilmeye çalışılması, elbette kabullenilemezdi.
“Kabataş raporu” haberimizle bu yalan belgelenmiş oldu.
“Yalancı”ya gelince…
O konuda bir sürprizimiz daha olacak.

Damat ve Cemaat
Cumhuriyet’in cesur yayıncılığını kanıtlayan bir başka örneği de “Damada petrol kıyağı” başlıklı haberimizle verdik.
Kürt petrolünü dağıtan imtiyazlı şirketin arkasında Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın bulunduğunu, Tolga Tanış’ın araştırmasına dayanarak verdik.
Aynı gün Kozmik Oda baskınındaki kumpasa dikkat çeken yazımız, Cumhuriyet’in AKP-Cemaat kavgasındaki pozisyonunu bir kez daha netleştirmiş olmalı:
Bu ikilinin bir dönem suç ortağı olduğunu unutmayacak, unutturmayacak, ikisine aynı muhalif mesafede duracağız.

Övündüğümüz haberler
Geçen haftanın dikkat çeken bir başka başlığı, Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’ün, İç Güvenlik Paketi’nin satır aralarından yakaladığı “İnfazcı polislere af” haberiydi. Herkesin gözü önündeki yasaya gizlenen bu örtülü afla, yargısız infaz yapan polislerin cezadan kurtulması öngörülüyordu.
Bu önemli haberi, arkadaşımız Hilal Köse’nin “Gardiyanlara sınırsız yetki geliyor” haberi izledi. Cezaevlerinde ateşli silah kullanılmasının yolunu açan bu düzenlemeyi de ilk Cumhuriyet duyurdu.
Aynı gün, Miyase İlknur imzalı haberle, KİPTAŞ Genel Müdürü’nün atandıktan sonra palazlanan servetini ve dudak uçuklatan emlak krallığını ortaya serdik.
Ahmet Şık’ın Kandil röportajı da Cumhuriyet’in habercilik iştahının, gazetecilik cesaretinin bir örneği oldu. Cemil Bayık’ın hem müzakere sürecine, hem MİT’teki gelişmelere ilişkin sözleri, gündem belirleyecek cinstendi.
Cumhuriyet, her zamanki gibi, yayın ilkeleri çerçevesinde, her yerde, herkese teybini uzatacak, medyanın dokunulmaz saydıklarına dokunacak ve haberlerinin takipçisi olacak.

Halkın cesur dili olmak
Televizyon reklamlarımızı görmüşsünüzdür: Cumhuriyet’in, Gezi günlerinin muhalif karakterini, sivri dilini, dayanışma ruhunu, yenilmez coşkusunu sahiplendiğini ortaya koyduk.
Seçime giderken, bu gazetenin oradaki birlikteliğin, direncin, ümidin adreslerinden biri olması için çabalıyoruz.
Gazetede gözlemlediğiniz canlanma, o çabanın ve bütün çalışanların eseri…
Yeni sayfa düzenimiz, sizlerden övgüler de eleştiriler de aldı. Gazeteye öneriler yağdı. Gazetenin gerçek sahibi siz okurlarımızdan gelen bu uyarıları titizlikle okuyup değerlendirdiğimizi bilmenizi isterim.
Amacımız Cumhuriyet’in daha çok insana ulaşması, okurun elinde daha uzun süre kalması, yepyeni kesimler, kuşaklar tarafından da okunması…
Bu amaçla sürekli yenilikler planlıyoruz. Dün çıkan 32 sayfalık “Sokak” eki, bu yeniliklerden biriydi ve büyük ilgi gördü.
Bir yaprağa dönüştürerek gazetenin içine aldığımız bulmaca sayfalarımız da bir diğer yeniliğimiz oldu.
Cumhuriyet’in yetkin yazar kadrosunu zenginleştiren konuk yazarlarımız, bize yeni perspektifler sunduğu gibi, geniş bir düşünce yelpazesi de oluşturuyor. Önümüzdeki günlerde yeni yazar sürprizlerimiz olacak.
Siyasetin kızışmaya başladığı şu günlerde Cumhuriyet, başka atılımlarla da karşınıza çıkacak.
Gazetenin tirajında görülen canlanma, başlattığımız yenilenmenin, okurdan kabul gördüğüne, Cumhuriyet’i yeni okurlara götürdüğüne dair işaret ve umut veriyor.
Dün, Haber Merkezi Müdürümüz Aykut Küçükkaya, Çağdaş Gazeteciler Derneği’nden “Mustafa Ekmekçi Haber Ödülü”nü, çizerimiz Musa Kart’da “Yılın Çizeri” ödülünü aldı. Arkadaşlarımızı kutluyoruz.
Cumhuriyet, medyanın susturulmaya çalışıldığı bu kritik dönemde, halkın cesaretle konuşan dili olmaya devam edecek.
İyi haftalar!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları