AGOS’un Baronu’nun Ardından...
Aydın Engin
Son Köşe Yazıları

AGOS’un Baronu’nun Ardından...

31.03.2015 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sarkis Seropyan’dan söz ediyorum. 28 Mart günü yitirdiğimiz koca Ermeniden...
Başlığa bakıp, “baron” sözcüğünü görüp benim ihtiyarı aristokrat filan sanmayın. Baron Ermenice. Çevirisi yok desem yeridir. Yeri geldiğinde “efendi”dir. Hani bizim sevdiğimiz saydığımız öğretmenlerimize, büyüklerimize “efendim” dediğimiz gibi.
Kestirmeden söylersek Baron, Ermenicede “hak edilmiş bir saygı”nın dile getirilmesidir.

Sarkis Seropyan AGOS’un gencecik, hatta yaşlıca kadın ve erkeklerinin tümünün “baron”udur.

Hrant’tan aktarayım:

- Bana da arada bir baron dedikleri oluyor ama bende eğreti duruyor. Ama bu kötü buzdolabı tamircisinin üstüne el dikimi ceket gibi oturuyor.

Sinsi hastalık onu önce yatağa düşürdü, kısa zamanda da aramızdan çekip aldı. Hastanede son ziyaretimde “İhtiyar” dedi, “birlikte bir kere daha rakı şişesinin dibine vuramayacağız gibi geliyor bana...”

Vuramadık.

AGOS’ta çalışanlar, dahası AGOS’a ucundan kıyısından değmişler, hatta AGOS okurları ağlıyor şimdi.

Bense şu yazıyı bitirmeye çabalarken sık sık gözlüğümü silmek zorunda kalıyorum.
Nedense...

***

Benden altı yaş büyüktü. Sık sık da yüzüme vurdu. Hele rakı adabı söz konusu ise yüzüne pek yakışan en huysuz ifade ile “kıdem”ine sığınıp beni çok azarladı. (Gözlük silme molası veriyorum)

“Ben genç yaşta iş hayatına atıldım” diye övünürdü. İş hayatı dediği de buzdolabı tamirciliği. Ben tanık olmadım ama iddiasına göre iyi ustaymış. Ben ve özellikle Hrant, ustalığıyla dalga geçtiğimizde tanık buldu. Kapalıçarşı’nın namlı kakmacı ustalarından Muşer, “Bu bir dolap tamir eder, sıfır buzdolabından daha uzun dayanır” dedi ve ekledi “İnanmazsanız benim buzdolabına bakın. Beş yıllıkken bozuldu. Bu tamir etti, 23 yıldır tıkır tıkır çalışıyor...”

AGOS kurucularındandır. Hrant Dink, akıllı Harut, Sarkis Seropyan ve fırlama Harut kafa kafaya verip üç beş kuruşu bir araya getirip AGOS’u kurduklarında gazetenin temel direklerinden biri o oldu. Resmi görevi “Ermenice editörü” idi. Kulak asmayın. O AGOS’un baronu idi.

Dediği dedikti; çünkü dediğini bilerek derdi. Adları Türkçeleştirilmiş (aslında Türkleştirilmiş) Ermeni köy ve kasabaları söz konusu olduğunda kocaman, kalın ve açıla kapana yaprakları iyiden iyiye aşınmış kitabının kapağını kaldırır ve cevaplardı:

- Yeşilbük? Pülk o Pülk... Çayırlı? Mans o Mans... Çataksu? Aravans o Aravans... Çadırkaya? Pekeriç o Pekeriç... Varto? Varto tabii. Bakma sen Kürtlerin Gımgım dediğine...

Böyle uzar gider...

Böyle uzar gider idi... (Yine bir gözlük silme molası...)

***

Hrant’ın o kalleş pusuda öldürüldüğü günün akşamında gözleri yaşlı, perişan, ürkmüş, öfkeye kesmiş AGOS çocuklarına dönüp “Haydi herkes işbaşına. Gazeteyi hazırlayacağız. AGOS susarsa Hrant işte o zaman ölmüş olur” diye gürledi.

Hepimizi silkeleyen o sözler oldu. Gözyaşlarımızı ileriki günlere saklayıp AGOS’u hazırladık. AGOS’un en acılı ve en şanlı sayısı öyle hazırlandı...

Haydi, henüz gözlük ıslak değilken bir Sarkis anısı daha.

Bir yazı yazdım. Ermenilerin siyasal, kültürel, hatta ekonomik sorunlarının temsilcisinin, sözcüsünün Patrikhane olmasına itiraz eden; bu bağlamda bir örgütlenmenin yarar ve gerekliliğine değinen bir yazıydı.

Hrant lafı geveleyerek ve kekeleyerek konuştu:

- Abi yazına karışmak olarak anlama, ama sen cemaat içi yazılar yazma. Kürt sorunu yaz, demokratikleşme yaz, Avrupa Birliği yaz, Kınalı Ada yaz ama cemaat içi... I-ıh...

Bitişikte Sarkis vardı. Hrant odasına geçince ceketimin eteğinden çekti, kıs kıs gülüldü:

- Yaz lan... Biz yazsak sorun olur. Sen yazsan kim ne diyebilir ki ?
Onu dinlemedim. Hrant’ı dinledim. O da ha bire yüzüme vurdu, “Sen de ödlek çıktın be!” deyip durdu. Ta ki bir rakı masasında ben patlayıp “Yeter lan. Hesabı ben ödeyeceğim, sen de bir daha bana böyle sataşmayacaksın” diyene kadar.

***

Onu bugün Feriköy’deki kiliseden uğurlayacağız. Bundan böyle artık bizlerle değil

Hrant’la sohbet edecek...

Şey...

Bu yazı burda bitsin e mi ?

Şu benim gözlük rahat bırakmıyor da...

Yazarın Son Yazıları

Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum

Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum

Devamını Oku
09.09.2018
25 ay 13 gün sonra

25 ay 13 gün sonra

Devamını Oku
16.08.2018
(Siyasal) İslam ve demokrasi

(Siyasal) İslam ve demokrasi

Devamını Oku
15.08.2018
Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi?

Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi?

Devamını Oku
13.08.2018
Garo Paylan’la imam olmamak için...

Garo Paylan’la imam olmamak için...

Devamını Oku
12.08.2018
Hani bir Demirtaş var(dı)

Hani bir Demirtaş var(dı)

Devamını Oku
09.08.2018
CHP’nin intiharı (mı?)

CHP’nin intiharı (mı?)

Devamını Oku
08.08.2018
Habercilere, yazarlara siparişlerim var

Habercilere, yazarlara siparişlerim var

Devamını Oku
06.08.2018
Kabile devleti dişlerini gösteriyor

Kabile devleti dişlerini gösteriyor

Devamını Oku
05.08.2018
Bir FETÖ’cüden bana müjdeli haber

Bir FETÖ’cüden bana müjdeli haber

Devamını Oku
02.08.2018
Bir bardak su ver, patlıcansız olsun

Bir bardak su ver, patlıcansız olsun

Devamını Oku
01.08.2018
Leyla Halid’den Ahed Tamimi’ye...

Leyla Halid’den Ahed Tamimi’ye...

Devamını Oku
30.07.2018
Tercih tuzağı: Kolera mı veba mı?

Tercih tuzağı: Kolera mı veba mı?

Devamını Oku
29.07.2018
Bin yamalı bohça: CHP

Bin yamalı bohça: CHP

Devamını Oku
26.07.2018
Ahmet Şık’ın tırnağı olamazsınız

Ahmet Şık’ın tırnağı olamazsınız

Devamını Oku
25.07.2018
Sahi, Osman Kavala neden tutuklu?

Sahi, Osman Kavala neden tutuklu?

Devamını Oku
23.07.2018
Eyyy Reis’in yargıçları, sözüm sizedir!..

Eyyy Reis’in yargıçları, sözüm sizedir!..

Devamını Oku
22.07.2018
Ölü toprağı serpilmiş bir muhalefet

Ölü toprağı serpilmiş bir muhalefet

Devamını Oku
19.07.2018
Kafası kesik tavuk gibi...

Kafası kesik tavuk gibi...

Devamını Oku
18.07.2018
İki yıl önce dün

İki yıl önce dün

Devamını Oku
16.07.2018
İki yıl önce bu gece

İki yıl önce bu gece

Devamını Oku
15.07.2018
Oyalamaca: Demeç ve hitabet muhalefeti

Oyalamaca: Demeç ve hitabet muhalefeti

Devamını Oku
12.07.2018
Sultan I. Tayyip Han

Sultan I. Tayyip Han

Devamını Oku
11.07.2018
Hazin bir izin (raporu)

Hazin bir izin (raporu)

Devamını Oku
09.07.2018
Bunlara fit olmak, onlara teslim olmaktır

Bunlara fit olmak, onlara teslim olmaktır

Devamını Oku
08.07.2018
Ha.. Ha.. Haaacet kalmayacak...

Ha.. Ha.. Haaacet kalmayacak...

Devamını Oku
05.07.2018
‘Denizler durulmaz dalgalanmadan’

‘Denizler durulmaz dalgalanmadan’

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu’nun siyasal soyu

Soylu’nun siyasal soyu

Devamını Oku
02.07.2018
Doğu Karadeniz’de bir mezar taşı…

Doğu Karadeniz’de bir mezar taşı…

Devamını Oku
01.07.2018
Güneş elbet doğuyor. Ama nerede?

Güneş elbet doğuyor. Ama nerede?

Devamını Oku
28.06.2018
Sayıların dili, gerçeğin dili...

Sayıların dili, gerçeğin dili...

Devamını Oku
27.06.2018
Siyasal İslam kazandı, demokrasi kaybetti

Siyasal İslam kazandı, demokrasi kaybetti

Devamını Oku
25.06.2018
Oh be, bugün siyaset yasak…

Oh be, bugün siyaset yasak…

Devamını Oku
24.06.2018
Ne İnce, ne Uzun, parlamenter demokrasi

Ne İnce, ne Uzun, parlamenter demokrasi

Devamını Oku
21.06.2018
Yıllar sonra hatırlayıp soracak çocuklarımız

Yıllar sonra hatırlayıp soracak çocuklarımız

Devamını Oku
20.06.2018
Tık zindana, göm hücreye ve unut öyle mi? Yağma yok!..

Tık zindana, göm hücreye ve unut öyle mi? Yağma yok!..

Devamını Oku
18.06.2018
‘Yes, we can’den ‘Evet, yapabiliriz’e...

‘Yes, we can’den ‘Evet, yapabiliriz’e...

Devamını Oku
17.06.2018
Çocuk cenneti Tekirdağ

Süleymanpaşa Belediyesi için çocuklar her şeyden önde geliyor.

Devamını Oku
16.06.2018
Korkma Reis, biz kimseyi asmayacağız...

Korkma Reis, biz kimseyi asmayacağız...

Devamını Oku
14.06.2018
Demokrasispor 1 Reisspor 0

Demokrasispor 1 Reisspor 0

Devamını Oku
13.06.2018