Sen misin halıya boya bulaştıran!
Barış Pehlivan
Son Köşe Yazıları

Sen misin halıya boya bulaştıran!

05.12.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Kimsesizlerin kimsesiydi Cumhuriyet. Her çocuğun hayalinin gerçeğe dönebilmesinin imkânıydı. Şimdi ise o şarkıdaki gibi romanları unutan, tulumunu giyen, araba egzozunda boğulan çıraklar yaratılıyor.”

2022’nin başında bu köşede yayımlanan bir yazımı böyle bitirmiştim. MESEM kısa adıyla bilinen mesleki eğitim merkezinin, çalışan çocukları okula teşvik edecekken okuyan çocukları çalışmaya teşvik ettiğini anlatmıştım.

Aradan neredeyse dört koca yıl geçti. Gelinen nokta ne mi oldu?

İşçi sağlığı üzerine örgütlenen İSİG Meclisi’nin açıklamasına göre; bu yılın başından kasım ayı sonuna kadar geçen sürede 85 çocuk işçi hayatını kaybetti. Bu rakam maalesef büyük bir zirveydi.

Hal böyleyken...

Milli Eğitim Bakanlığı’nın İstanbul’da bir otelde gerçekleştirdiği Mesleki ve Teknik Eğitim toplantısı protestolara sahne oldu. Şöyle ki... Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) üye olan öğrenciler, “Çocukların kanı elinizde” yazan bir pankart ve ölen çocukların fotoğraflarıyla o otele gittiler.

Sonrasını 19 yaşındaki öğrenci Nevin Tekin’in ifadesinden okuyorum: “Partimin çağrısı üzerine barışçıl protesto hakkımı kullanmak üzere otelin olduğu yere gittim. Otele yürüyerek ana kapıdan girdik. Birtakım sivil giyimli kişilerin saldırısına uğradık, ben bu kişilere vurmadım ama aksine bu kişiler bize vurdu. Elimde boya yoktu, otelin halılarına, dijital materyallerine, masalara bir zarar gelmedi.”

26 yaşındaki öğrenci Sefa Sercan Gökoğlu ise şöyle anlatıyordu yaşananları: “Öncesinde üzerimize konuyla ilgili protesto olacağını düşündüğümüz boyayı sürdük. İçeri girerken elimde herhangi bir boya yoktu. Ben kimseye vurmadım ancak beni ittirip savurdular. Benim vücudum kullanılarak otelde eşyalara zarar verilmiş olabilir. Bunu sivil giyimli kişiler yaptı. Ben herhangi bir mala bilerek ve isteyerek zarar vermedim. Kargaşa esnasında ben bilincimi kaybettim.”

GEREKÇEYE BAK!

Bakın, 21 yaşındaki Merve Akyel’in avukatı neler diyor: “Ortada kamu görevlisi yoktur. Kamu görevlisi olduğunu iddia eden kişiler, müvekkilimin yasal hakkını kullanmasını engellemeye çalışmışlardır. Şüpheliler kırmızı boyayı üzerine sürmüşlerdir. Katledilen çocukları sembolize etmek için boyayı üzerine sürmüşlerdir. Otelin herhangi bir eşyasına zarar vermek için götürmemişlerdir. Bu durumda mala zarar verme kastından bahsedilemez. Görevli ve yetkili olmayan kişiler olaya müdahale etmeselerdi, o boya o halıya sürülmeyecekti. İnsanlar yere düşüyor ve üzerindeki boya da halıya bulaşmış olabilir.”

Sonuç ne mi?

17 TİP’li öğrenci gözaltına alındı. Ve savcılık öğrencilerin ifadelerini bile almadan tutuklamaya sevk etti. Bakın, gerekçe olarak o sevk kâğıdında ne yazıyordu: “Şüpheli şahıslar etkinliğin yapıldığı alana girdi. Kendilerine engel olmaya çalışan özel güvenlik görevlilerine direndi ve fiziki saldırıda bulundu. Üzerlerine bardak, kırmızı renkli boya attı. Otelin tabanında bulunan halı ve görevlilerin kıyafetleri zarar gördü. Şüpheliler daha sonra otel dışına çıkıp basın açıklaması yaptı ve slogan atıp otel önünden ayrıldı.”

Ve mahkeme de tüm aksi savunmalara ve olgulara rağmen, “işin önemi” gibi garip bir gerekçeyi de ekleyerek 16 öğrenciyi “görevi yaptırmamak için direnme” ve “mala zarar verme” suçlarından tutukladı.

Geldiğimiz noktaya bakar mısınız: Sivil giyimli kişiler “özel güvenlik oldukları” iddiasından mütevellit kamu görevlisi sayılıyor; halı yıkama ya da kuru temizleme ile çözülebilecek “boya sürüldü” gibi bir gerekçe gencecik öğrencileri cezaevine gönderme nedeni yapılabiliyor.

Onlarca çocuğun ölümünden sorumlu olarak kaç kişi tutuklandı bilmiyoruz ama çocukların ölümünü protesto eden gençleri yok yere tutukladılar. Yazık, çok yazık.

Yazarın Son Yazıları

Sen misin halıya boya bulaştıran!

“Kimsesizlerin kimsesiydi Cumhuriyet...

Devamını Oku
05.12.2025
Furkan ne yapacak?

Bu satırları İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önündeki bankta oturarak yazıyorum.

Devamını Oku
03.12.2025
Bakın, kimler tahliye edildi

Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatıma Zehra Kınık, 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin ölümüne ve bir kişinin de yaralanmasına neden olmakla suçlandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı.

Devamını Oku
28.11.2025
Bursa Nutku için karar anı

24 Kasım gecesi “Onlar” yayınından çıktıktan sonra bir mesaj aldım.

Devamını Oku
26.11.2025
Telefondaki notlar gerçek mi, ekleme mi yapıldı?

Kimliği belirsiz kişilerin, kimin kullandığı bilinmeyen hesabın bulunan sahibinin “itirafçı olduğuna” dair iddiaları yalanlanırken o hesabı kullanan kişi telefonundan çıkan “İtirafçı olmak istiyorum” sözünü de hatırlamadığını ileri sürdü.

Devamını Oku
21.11.2025
Sizin hiç kızınız öldü mü?

Diyelim ki beş gün boyunca uyuyorsunuz.

Devamını Oku
19.11.2025
Nedir bu ‘örgüt’ dedikleri?

Kökü “örmek” filine dayanıyor.

Devamını Oku
14.11.2025
İddianamenin rakamları

Manşetlerde rakamlar vardı: 3 bin 900 sayfa, 402 şüpheli, 143 eylem, 2 bin 352 yıl hapis.

Devamını Oku
12.11.2025
Müjde kuşu

“Maya’nın annesi ve babası...

Devamını Oku
07.11.2025
Yeni Şafak’ın dokunulmazlığı

Furkan Karabay...

Devamını Oku
05.11.2025
Üç soruda ‘casusluk’ dosyası

Yalanın gürültüsü, gerçeğin sakinliğini bastırıyor.

Devamını Oku
29.10.2025
O avukatın ölmesi mi gerekiyordu?

Görkemli cenaze törenleri düzenlemekte, hüzünlü ağıtlar yakmakta ve “Unutmayacağız” sözleri vermekte üstümüze yok.

Devamını Oku
24.10.2025
Kimler tutuklanacak?

Bugün yaşam mücadelesi veren Fatih Ürek tutuklanabilir.

Devamını Oku
17.10.2025
ABD’nin Türkiye senaryoları

Gazetelere bakıyorum...

Devamını Oku
15.10.2025
10 yılın özeti

10 Ekim 2015 sabahı, ülkenin dört bir yanından barış mitingi için gelen binlerce insan, Ankara Garı önünde toplanmış ve kortejlerini oluşturmaya başlamışlardı.

Devamını Oku
10.10.2025
Adım adım cinayet nasıl geldi?

Tarih: 17 Mayıs. Yani bundan yaklaşık 5 ay önce...

Devamını Oku
08.10.2025
'Tarihe düşülen notlar da unutuldu...'

Herkes gibi ben de o fotoğrafa uzun uzun baktım. Churchill’in şu sözü aklıma düştü.

Devamını Oku
03.10.2025
Ankara bu dosya için neyi bekliyor?

Anadolu Ajansı’nın haberini okuyorum:

Devamını Oku
01.10.2025
Emniyet’in tepesinden kritik tespitler

“Kimsenin olmadığı bir yere geçerek telefonu açık tutmanız gerekiyor.”

Devamını Oku
26.09.2025
Furkan’ın öyküsü

Griyi kendinden utandırıp öfkelendirecek kadar gri Silivri’nin kasveti, eylül ayında kendini mıh gibi hatırlatıyordu.

Devamını Oku
24.09.2025
Devletin verileri nasıl ele geçirildi?

Önce 79 kelimeden oluşan şu cümleyi okuyalım...

Devamını Oku
19.09.2025
Bu yazı da yasaklanır mı?

Sadece siyaset konuşmaktan büyük emek verilen bir raporu köşeye taşıma fırsatım olmadı.

Devamını Oku
17.09.2025
Konuşmadığımız 9 konu

Haklı olarak CHP’yi tartışıyoruz.

Devamını Oku
10.09.2025
Yok mu başka Kuzu’lar?

Gururla hep aynı hatırlatmayı yaptılar: “Türkiye, kozmik marangozu Sabah gazetesinden öğrendi.”

Devamını Oku
05.09.2025
MHP’li başkanın oğlu kaza yapınca...

“Bize çarpan araca baktım. Ancak içinde kimse yoktu. Çevrede toplananlara sorduğumda, araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığını söylediler.”

Devamını Oku
03.09.2025
3 soruda Kapki-Birinci olayı

Özgür Özel’in dünkü açıklamalarının özeti ne?

Devamını Oku
15.08.2025
Kim bu President?

“Devletin önemli bir kademesinde iş alımlarına etki edebilecek bir pozisyonda çalışıyorum. Pek çok üst düzey bürokratlarla ilişkilerim bulunuyor.”...

Devamını Oku
13.08.2025
Tartışılan şirketin sicilindeki leke

Açıkçası unutmuştum. Bir bilişimci dostum anımsattı:

Devamını Oku
08.08.2025
E-imza skandalının perde arkası

Önce iddianamedeki şu uzun cümleyi dikkatlice okuyalım...

Devamını Oku
06.08.2025
Türkiye’den siyasetçi kaçırma planının arkasında kim var?

Sabahın erken saatleri... Otel odasındayken telefonu çaldı. Numara tanıdıktı, bir polisti, uyarısı vardı...

Devamını Oku
01.08.2025
Allah’tan değil, kameradan korkanlar

Videoyu izledik: Diyanet İşleri Başkanlığı Mekke sorumlusu Ahmet Daştanbek elindeki paraları sayıyordu.

Devamını Oku
30.07.2025
Ört ki ölem!

Gazetelere bakıyorum; “Yeşil vatan uğruna şehit oldular” yazıyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Sahi, kimler imam hatipli?

Yeni Şafak gazetesinin manşetine bakıyorum. Haber şöyle...

Devamını Oku
23.07.2025
PKK’nin şikâyet ettiği komutan

PKK’nin yayın organındaki bir haberi okurken Aldous Huxley’nin o bilinen sözü düştü aklıma...

Devamını Oku
18.07.2025
6 soruda af meselesi

Kitabın ortasından sorayım: PKK ile yürütülen süreç sonunda Türkiye’de genel af çıkar mı ve dahası bu aftan kim faydalanmaz?

Devamını Oku
16.07.2025
Altun’un yeni koltuğunun sicili

Haberi biliyorsunuz: İletişim Başkanı Fahrettin Altun görevden alındı ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanlığı’na atandı.

Devamını Oku
11.07.2025
CHP’nin ‘çözüm’ süreci

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın duyurdu...

Devamını Oku
09.07.2025
Erdoğan’ı savunan hocanın ‘İmamoğlu’ arzusu

“İmamoğlu’na hukuki mütalaa için tabii ki varım. Türk demokrasisini kurtarmak için varım.” Bu sözler Prof. Dr. Doğan Soyaslan’a ait.

Devamını Oku
04.07.2025
Masadaki 17 sayfa

Günlerdir düşünüyorum: Fatih Altaylı o gün yayın yapmasaydı, yapsaydı da Emre o soruyu sormasaydı yahut sorsaydı da tarihsel gerçekleri hatırlatan yanıtlar verilmeseydi ne olurdu?

Devamını Oku
02.07.2025
Fatih Altaylı neden tutuklandı?

Lynn Hasher, David Goldstein ve Thomas Toppino...

Devamını Oku
25.06.2025