Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır. Örneğin “Avukat kimdir” diye soralım. Kimmiş: “Avukat, yargı önünde gerçek ya da tüzel kişilerin haklarını savunan, hukuk ve yasa işlerinde yol gösterici nitelik taşıyan kişiye verilen mesleki unvandır. Avukat kelimesi Latince kökenli olup tanık olarak mahkemeye çağrılan kimse, savunucu anlamlarına gelmektedir. Avukatlık mesleği, hukuk öğrenimi görmüş, avukatlık stajını tamamlamış ve yasaların gerektirdiği koşulları taşıyan kimseler tarafından icra edilir.”
Bazı görüşlere göre Fener Rum Patriği Bartholomeos “ekümeniklik” sıfatı için dalavere çeviriyormuş da Lozan Anlaşması’nı delmeye çalışıyormuş da... Bir yığın saçmalıklar! Fener Rum Patrikhanesi statü itibarıyla “ekümenik” ise Atatürk’e karşın olsa bile nafiledir! Sen bilmen gerekeni bilmeyeceksin sonra Atatürk’ten “medet” umacaksın. Önce bir araştır, “Ekümeniklik nedir”. Varsa olan yazıları oku. Böyle adamlar kafamı attırıyor. Bu konuda 4 Aralık 2004 tarihinde Hürriyet gazetesinde yayımlanan yazımı bilginize sunuyorum. Bu konuda başka yazılarım da var ama adres vermiyorum. İhtiyacı olan arar bulur! Acaba benden başkaları da yazdı mı?
FENER RUM PATRİKHANESİ NEDEN ÖKÜMENİK
değil Başbakanlık, kamu personeli için bir genelge yayımlayarak Fener Rum Patrikhanesi ve patrik hakkında “ökümenik” sıfatının kullanıldığı hiçbir toplantıya katılmamalarını istedi. Bunun çok açık anlamı şudur: Türkiye Cumhuriyeti devleti Fener Rum Patrikanesi’nin ökümenik olduğunu kabul etmiyor.
Peki nedir bu kabul edilmeyen ökümeniklik? Grekçe “oikoumene” sözcüğünden gelen ökümenik (oecuménique) sözcüğünün üç anlamı vardır: 1. Evrensel 2. Bütün kiliseleri içine alan 3. Evrensel yargılama yetkisi.
Daha kolay anlaşılması için bir örnek vereceğim: Roma’da bulunan papalık ökümenik bir makamdır ve Katolik papanın ökümenik olduğu Türkiye tarafından da kabul edilmiştir.
Bir kilisenin ökümenik olmasının ilk koşulu, öteki kiliseler tarafından ve aynı mezhebin kiliseleri tarafından öyle kabul edilmesidir. Roma’daki papanın bu sıfatı kabul ediliyor ama İstanbul patriğinin bu sıfatı kullanması kabul edilmiyor. Ancak Fener Rum Patrikhanesi’nin “primus inter pares” (“eşitler arasında birinci”) birinci sıfatı Ortodoks kiliseleri arasında tartışılmamaktadır ama bunun ökümeniklik ile hiçbir ilişkisi yoktur.
Hıristiyanlık tarihinde yedi genel konsil (din bilginleri kurulu) toplantısı ve kararları çok önemlidir.
- Birinci İznik Konsili: 325 yılında toplanan bu konsil, kiliseyi yapılandırmıştır. Buna göre üç ökümenik kilise kabul edilmiştir: Roma, İskenderiye ve Antakya. Bu üç kilise dışında hiçbir kilise ökümenik sıfatına sahip değildir.
- İkinci Konsil (Konstantinopolis, 381): Kilise hiyerarşisi içinde Roma’nın önceliği kabul edildi. İkinci sıra İskenderiye’nin elinden alınıp başkent olduğu için Konstantinopolis’e verildi.
- MS 395 yılında Roma’nın ikiye bölünmesi ve Konstantinopolis’in Doğu Roma’nın başkenti olması dolayısıyla Konstantinopolis Piskoposluğu öne çıkarıldı. Örneğin, 451 yılında Kadıköy’de toplanan Dördüncü Konsil’de papalık delegelerinin bulunmadığı altıncı oturumda Konstantinopolis’in ikinciliği onaylandı.
- 1054 yılında Ortodoks kilisesi, Roma’dan tamamen ayrıldı. Ama Bizans döneminde patrikhanenin ökümenik sıfatı öteki kiliseler tarafından onaylanmadı.
- Osmanlı Devleti, Ortodoks uyruklarını Fener Rum Kilisesi’nin çatısı altında toplayıp “millet” olarak kabul etti; Fatih Sultan Mehmet, patrike vezir statüsü ve “millet başı” unvanı verdi. Osmanlı, temel politikası gereği, Roma’ya karşı patrikhaneyi desteklemiştir.
24. Piskopos zamanında İznik’te toplanan konsilin Konstantinopolis Piskoposluğu’nu patrikliğe dönüştürüldüğü biliniyor. Ancak bunun ökümenliği kapsayıp kapsamadığını Katolik Roma’ya, Atina ve Kudüs kiliselerinden başka Ökümenik Antakya Süryani ve Ökümenik İskenderiye kiliselerine, Habeş, Bulgar, Sırp, Rus, Ermeni ve Nasturi kiliselerine sormak gerekiyor. Büyük bir olasılıkla yanıtları dinsel açıdan olumsuz olacaktır.
Başka bir deyişle, aralarında ABD de olmak üzere herhangi bir dünyevi iktidarın İstanbul Patrikhanesi’ne “ökümenik” sıfatı verme hakkı yoktur. İsteyen öteki kiliselere sorsun!... (4.12.2004)
***
Ekümenik ya da ökümenik sıfatına sadece İsa’nın havarilerinden biri tarafından kurulan bir kilise sahip olabilir.