Rüzgarın Kızı Öldü!

21 Haziran 2011 Salı
\n

Ona kim Rüzgârın Kızı adını taktı, bilmiyorum. Gerçekten gazetecilikte rüzgârın kızıydı. Ama bana soracak olursanız Nilüfer Yalçın (1923- …..) Cumhuriyetin Kızı idi

\n

Gazeteciliğe başladığım 1960 Ankarasında 135 gazeteci vardı. Nilüfer Abla da onlardan biriydi. 27 Mayıs öncesinde Sakarya Caddesindeki Dünya gazetesinde tanımıştım ilk kez.

\n

Eşi Aydın Yalçın fakültede ekonomi profesörümdü. Birlikte, ayrıca demokrasi ve özgürlük amaçlı Forum dergisini çıkarırlardı. Nice değişik görüşlü siyasacı, akademisyen yazarlardı iki haftada bir Foruma. Bir anlamda sonrasının soldaki Yön dergisinin de önünü açmıştı.

\n

1961 Anayasası ile Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) kurulunca orada sık sık karşılaşırdık. Ben Cumhuriyette, o Milliyette idi. O tarihe kadar Ankarada ekonomi muhabiri yoktu. O Ankaradaki ilk diplomasi muhabiri idi. Eşinin ekonomi profesörü olmasından dolayı, o çevreye yakınlığı nedeniyle, kendisine bir de ekonomi muhabirliğiyüklenmişti.

\n

1963’te ilk Kıbrıs olayı patladığında ve Türkiyenin Avrupa Birliği ile ortaklık anlaşmasını imzalaması nedeniyle ben de “ekonomiye” ek olarak diplomasi ile degörevlendirilmiştim. Daha sık görüşür olduk. Rakiptik, ama karşılıklı olarak çok iyi bir bilgi alışverişimiz ve işbirliğimiz vardı.

\n

DP hükümeti ekonomiyi çökertmişti. 27 Mayıs öncesinde aralarında albayların da olduğu memurlar, geceleri taksilerde şoförlük yapıyorlardı. Hazine tam takır, dış ödemeler 1 dolara muhtaçtı.

\n

27 Mayıs sonrasında İsmet İnönü hükümeti Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütünün (KAAÖ) 2. maddesinde yer alan şu kuralı harekete geçirdi:

\n

Taraflar, özgür kurumlarını güçlendirerek, bu kurumların üzerine kurulu olduğu ilkelerin daha iyi anlaşılmasını sağlayarak ve istikrar ile refah koşullarını geliştirerek barışçıl ve dostça uluslararası ilişkilerin daha da geliştirilmesine katkı yapacaklardır. Uluslararası ekonomi politikalarında çatışmayı ortadan kaldırmaya yönelecekler ve taraflardan herhangi biri ya da hepsi ile ekonomik işbirliğini teşvik edeceklerdir.

\n

Bu kural ilk ve son kez Türkiye için uygulandı. (Yunanistan da bugün bu kuralı kullanabilir!) Üç ülkenin en önemli üç ekonomist-siyasacısı Akil Adamlar olarak Türkiyeye geldi. Görüştüler. Dönüşte Avrupa Ekonomik ve İşbirliği Örgütünün (AEİÖ)şemsiyesi altında Türkiyeye Yardım Konsorsiyumunu kurdurdular. AEİÖ üyesi ülkeler, Türkiyeye kredi açtılar, bağışta bulundular. Lüksemburgdan 100 bin dolarlık yardıma bile el açıldı!

\n

Ben çömez olarak, deneyimli Nilüfer Abla ile bir akşam üzere DPTnin o zaman TBMMde bulunan binasına gitmiştik. Teksir odasının önündeki sehpaya sayfaları dizilmek üzere bırakılmış, 10-15 sayfalık İngilizce bir gizli belgegördük. Rüzgârın kızı belgeye baktı, hemen birer sayfa toplayıp Hadi yürü! dedi. Milliyet bürosuna gittik.

\n

Gizli belge, üç Akil Adamaverilecek Türkiyenin görüşlerini içeriyordu. Nilüfer Abla Türkçeye çevirdi, haberleştirdik ve yayımladık. Ertesi günü ortalık birbirine girdi. Bırakın DPTce hazırlanmış belgenin akil adamlara verilmesini, daha Başbakan İnönüye bile sunulmamıştı. O gün bugündür bilinmeyen bu haber böyle sağlanmıştı!

\n

İranda Humeyni Devrimi ile Tahrandaki ABD Elçiliği basılıp gizli belgelere el konulmuş, sonra onlar yayımlanmıştı. Bir anlamda, o yılın Vikileaks olayı idi. Ankara çıkışlı belgeler içinde en çok Nilüfer Ablanın diplomatlarla dış siyasa konuşmaları yer almıştı. O Türkiyenin en iyi diplomasi muhabiriydi.

\n

Dört yıllık Yunanistan görevimden sonra Çetin Emeç ve Aydın Doğanın istekleri doğrultusunda 1984te Milliyetin Ankara Haber Müdürü oldum. Nilüfer Abla hiçbir zaman bir çömezin başına getirilmesinden yüksünmedi, her türlü yardımı yaptı. O, haber için yaşadı, haberin arkasından değil, daima önünden koştu.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları