Ahmet İnsel

İktidar baş dönmesi ve çerez parası

28 Mayıs 2015 Perşembe

Uzun süre iktidarda kalanların çoğunda görülür. Her şeyi bulundukları yüksek mevkiden bakarak yorumlamaya başlarlar. Gücün haşmeti oranında insanın başı döner. Hele uzun dönem o güç mevkiinde oturunca olguların “sıradan insanlar” tarafından algılanan anlamından tamamen koparsınız. Sıradan insanlara çok büyük gözüken miktarlar, sizin için lafı edilmeyecek büyüklükler olur. Aynı zamanda, sıradan insan için son derece önemli küçük bir ücret artışı veya yardım talebini, gerçekleşmesi imkânsız, karşılığı olmayan devasa büyüklük olarak elinizin tersiyle itebilirsiniz.
Mehmet Şimşek’in bazı kamu harcamalarını “çerez parası” olarak tanımlaması bunun anlamlı örneklerinden biri. Evvelsi gün Hürriyet gazetesi, bu vesileyle Spiegel dergisinin internet sayfasında 1994’te Deutsche Bank başkanının, bankanın batan 50 milyon mark alacağı için “çerez parası” tabirini kullanıp toplumdan çok büyük tepki aldığını, bunun o yıl Almanya’nın en sevimsiz sözü ilan edildiğini hatırlattığını aktardı. Başkanın adı “Çerez Kopper” kalmış.
Mehmet Şimşek, özetle, kamuda toplam 115.000 araç olduğunu, bunun 471’inin TBMM, bakanlar ve “devlet yüksek erkânı”na tahsis edildiğini, bütün bu araçların satın alınması, kiralanması, bakımı ve yakıtı için 2013’te 3.3 milyar lira harcandığını belirtti. Bakana göre, Türkiye milli gelirine ve devlet bütçesine kıyasla çerez parası olarak değerlendirilecek bir miktar bu. Bakan daha sonra iki bin genel müdür, 40 müsteşar, 100 müsteşar yardımcısı, 26 bakanın araç alım ve kullanım harcamalarının cüzi bir miktar olduğunun altını çizdi. 115.000 araç içinde elbette polis arabası da var, itfaiye aracı da. “Devlet yüksek erkânı”nın kullandığı Mercedes’ler de var. Ama bu 3.3 milyar liraya bu araçların bir kısmına tahsis edilen makam şoförlerinin yıllık maliyeti dahil değil. “Çerez parası” aslında biraz daha yüksek ama biz 3.3 milyar lira üzerinden gidelim.

***

Bakan Bey, bu sözlerine çok eleştiri alınca, “Bütçeden makam araçlarına ödenen paranın ne kadar az, cüzi bir miktar olduğunu ifade etmek için ‘çerez parası’ dedim. Şimdi meydanlarda buna sarılmışlar zavallılar” diye sözünü sözde düzeltti. Halbuki kimse bu söylediğinden başka bir şey anlamamıştı. Ortada düzeltilecek bir durum yoktu. Zavallı duruma kimin düştüğünü tarif etmeye gerek yok.
Sorun, Mehmet Şimşek için 3.3 milyar liranın sadece bazı kamu harcamaları söz konusu olduğunda cüzi bir miktar olması. Nedense başka harcamalar söz konusu olunca aynı miktarı ne Mehmet Şimşek, ne hükümetteki diğer bakanlar ne Başbakan ne de Cumhurbaşkanı cüzi olarak değerlendiriyor.
Kamu Harcamaları İzleme Platformu’nun derlediği verilere göre 2013’te, yoksullara yönelik düzenli gelir ödemelerinin toplamı milli gelirin yüzde 0.46’sını oluşturmuş. Bu 7.1 milyar lira demek. Bütçe içinde “çerez parası” olarak tanımlanan miktar
3.3 milyar lira olduğuna göre, yoksullara doğrudan gelir yardımının yüzde 50 artması da cüzi olarak nitelendirilebilecek bir büyüklük değil mi? Sadece Sosyal Yardım ve Dayanışmayı Teşvik Fonu için yapılan harcama 3.7 milyar lira olmuş. Lüks makam aracı alımı olunca Maliye Bakanı’nın çerez parası muamelesi yaptığı harcama miktarı, yoksullara yönelik olduğunda neden bu niteliğini yitiriyor?
Başka bir büyüklüğe bakalım. 2013’te İşsizlik Sigortası Fonu giderleri, GAP’a yapılan transferler hariç, 3.7 milyar lira idi. Bir başka “çerez parası” miktarı. İşsizlerin çok küçük bir kısmının işsizlik sigortası kapsamında olduğu, bu sigortadan yararlanma koşullarının daha kapsayıcı olmasının gerektiği söylendiğinde, söz konusu miktar cüzi olma niteliğini nedense hemen kaybediyor.
Mehmet Şimşek için çerez parası bile olamayacak bir harcama, 2013 yılında yoksullara yapılan kömür yardımı: 418 milyon lira. Tayyip Erdoğan, cüzi bir miktar olarak algılanmasın diye, bu tür yardımları sıfırı bol eski Türk Lirası cinsinden telaffuz etmeyi tercih ediyor. Katrilyonlar havada uçuşuyor.
Kanımca Zaytung’da bu konuda yayımlanan haber toplum katından bakınca durumun nasıl algılandığını çok iyi tarif ediyor: Maliye Bakanı’na cevap Kuruyemişçiler Odası’ndan gelmiş. “Ne yiyosunuz olm siz?”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bir otokrat prototipi 1 Eylül 2018
Kayırma ekonomisinin bedeli 28 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları