‘Oğlum neden öldü?’

29 Ağustos 2015 Cumartesi

Kaşif Töre telefon etti ve “Önümde arşivlenmiş bir yazın var” diye ekledi: “Bugünü sen on yıl öncesinden yazmışsın!
Tamamen unutmuşum. Dönüp baktığımda o gün yazdıklarımla bugün yaşananlar arasında çarpıcı kıssadan hisseler olduğunu fark ettim.
Sevgili Töre’nin sakladığı yazı tam on yıl öncesinin “27 Ağustos 2005” tarihini taşıyor.
ABD’ye İyi Akşamlar ve Bol Şans!” başlıklı yazıyı bir George Clooney filmi için kaleme almışım.
ABD’de Irak savaşı yıllarında hortlayan “McCarthyciliği” ele alan filmi anlatırken “zamanın ruhuna ayna tutuyor” demiş, “Bush Amerikası McCarthyciliğinin en yalın soruların bile sorulmasına geçit vermediğini; çocuklarını yitiren anaların feryatlarına dahi kulak tıkadığını” belirtmiş, o meyanda o yıllarda “Cesaret Ana” olarak ünlenen “şehit annesi Cindy Sheehan”in öyküsünü anlatmışım…
Irak’ta oğlunu kaybeden Bayan Sheehan; Bush’a çok basit bir soru yöneltiyor: ‘Oğlum neden öldü?’ ” diye başlıyor o satırlar…
Bugün kardeşinin tabutu önünde, “Bunun katili kim? Bunun sebebi kim?” diye haykıran acılı “ağabey” Yarbay Mehmet Alkan gibi tıpkı…

Yerli McCarthyciler
Cesaret ana Cindy Sheehan”la devam edelim:
Sheehan, oğlu Casey’yi 2004 yılının nisanında yitirmiş. O gün bugün, Başkan Bush’la yüz yüze görüşmek ve saplantıya dönüşen bu soruya yanıt alabilmek için çırpınıyor.
Sheehan, Bush’u gölge gibi izlemiş. Her toplantının kapısında ‘Başkan’dan randevu alabilmek için kamp kurup beklemiş. Ama ‘embedded’ -iliştirilmiş- gazeteciliğin neferleri, Sheehan’ı bir buçuk yıl boyunca görmemiş(!)… Ta ki bu ağustos başında Bush’un popülaritesi rekor düşüşle yüzde 40’ların altına inene dek…
Tıpkı bugün “Allah rızası için bunu yazın!”diye yakaran şehit yakınlarını bizim “iliştirilmişler”in görmemesi gibi!
Ve gene tıpkı bizim yerli McCarthycilerin Yarbay Mehmet Alkan’ı vahşice linç etmeleri gibi, Bush McCarthycileri de on yıl önce “şehit anası” Sheehan’ı linç ediyor…
“Sheehan’ın ne ‘provokatörlüğü’ kalıyor, ne ‘solculuğu’, ne ‘radikalliği’, ne ‘hainliği’…”

RTE değişti diyenlere
Töre’nin anımsatmasıyla “cesaret ana” Sheehan hakkında sonra bir yıl arayla (9 Eylül 2006) yazdığım bir yazı daha buldum.
O yazıda da “Cesaret ana” konusunun ABD’de artık “yüreği yanan bir ana davası olmaktan çıkıp Bush’un liderlik sorununa dönüştüğünü” belirterek; “Sheehan’ın muhalefetin simgesi olduğunu” anlatmışım.
Konuya yeniden dönmeme yol açan neden bu kez o tarihte Erdoğan’ın “şehit anası” Neriman Okay hakkında söyledikleri olmuş...
Oğlunun cenazesinde “Onu ben en iyi okullarda okuttum. Ölmesi için askere göndermedim. Bunun hesabı sorulsun!”diyen “anne” Okay’ı ekranlarda alenen aşağılayan RTE, başsağlığı ilettiği diğer şehit yakınlarından söz ettiği sırada “Bir şehit annesine özellikle telefon açmadım” demişti; “Yakınmalar, komutanın yakasına sarılmalar. Ee şimdi telefonda aynı durumla ben de karşılaşırsam bunu mu dinleyeceğim?
Bugün tıpkı bir şehit kardeşine dönüp, “Ağabeyin de bu mesleği seçmeseydi!”demesi gibi…
Erdoğan başında farklıydı. Sonra böyle oldu!” diyenlere kapak olsun diye hatırlatıyorum:
Kendisini uyaran, eleştiren herkese had bildiriyor, öfke saçıyor, meydan okuyor” diye yazmışım ta o zaman: “Canını sıkan tüm olaylarda yaptığı gibi medyaya da aba altından sopa gösteriyor!
Nice şehitlerimiz gitti. RTE’nin verdiği bu ayarlar hiç değişmedi!
Cindy Sheehan-Amerika örneğine dönecek olursak… ABD’de Bush tarihin çöplüğüne gömüldü. Cindy Sheehan hâlâ bir sivil toplum kahramanı…
Oysa ki bizde “şehit annesi” aşağılayan Erdoğan zaman içinde Başbakanlık’tan Cumhurbaşkanlığı’na terfi etti. Ve ülkeyi “fiilen” ele geçirdi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sevgiliye Mektuplar 24 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları