Devletin iki gözü birden kapalı
Aydın Engin
Son Köşe Yazıları

Devletin iki gözü birden kapalı

15.02.2016 03:30
Güncellenme:
Takip Et:

12 Mart 1995’te, yani “12 Mart utangaç faşizmi”nin 24. yıldönümünde kim oldukları o gün bugün bulunamayan ve bilinemeyen “birileri” bir taksi durdurdular. Taksi şoförünü ensesinden vurup öldürdüler. O taksiyi kendileri kullanarak Gazi Mahallesi’ne geldiler. Dört kahvehaneye ve bir pastaneye otomobilden ateş açtılar. Bir kişi öldü, 25 kişi yaralandı.

13 Mart’ta Cumhuriyet beni “Bak bakalım Gazi’de ne olmuş, ne oluyor?” diye yolladı. Istanbul’un dört bir yanından kopup gelen, çoğu Alevi on binlerle birlikte Gazi’ye girdik. Foto muhabiri arkadaşım Erdoğan Köseoğlu’yla... “Şuraya bak abi, Gazi’ye aktık” dedi. Haklıydı: Aktık.

Ertesi gün karakola doğru yürüyen on binlere özel timcilerden hedef gözeterek ateş açıldı. 15 yurttaş daha öldürüldü.

Gazi Mahallesi patladı.

Üç gün, hiç çıkmamacasına Gazi Mahallesi’nde kaldım. Koca odun kütüklerinin ateşiyle gece boyu ışıldayan “Gazi barikatlarının” kâh bir tarafında, kâh öteki tarafında geçen üç uzun gün. Almanya’dan Der Spiegel dergisinden yollanan ve olup biteni izleyebilmek için bizim iki kişilik ekibe katılan meslektaşım Wolfgang Koydl, “Aman Tanrım, Engin biz burada cehennemi yaşıyoruz” dedi. Gazi’den genç bir devrimci “Ne dedi” diye sordu. Türkçeye çevirdim.

Delikanlı omuz silkti: Biz bunu her gün yaşıyoruz.

Koydl ve ben onu anladık

***

 Tam 20 yıl sonra yine Gazi’deyim. Kendime “Burası orası mıydı” diye sorduğum Gazi’de

Sefil gecekonduların arasında tek tük birkaç katlı apartmanın bulunduğu Gazi yerine artık hiç gecekondu görülemeyen, hepsi neredeyse bakımlı apartmanlara dönüşmüş Gazi Mahallesi’nin sokaklarında, kahvelerinde, cemevinde rastgele dolandım.

Iki yanı tarla olan bir yoldan girilen Gazi Mahallesi’ne artık iki yanı apartmanlarla kuşatılmış, uzaklarda TOKİ kuleleri denen çok katlı beton insan silolarının görüldüğü bir yoldan giriliyor. Bir zamanlar sahiden çiftlik olan Sultan Çiftliği de artık göz alabildiğine binayla dolmuş ve Istanbul’un en büyük ilçelerinden birine Sultangazi’ye dönüşmüş, Gazi Mahallesi’ni de içine almış.

Ama Gazi Mahallesi yirmi yıl önceki gibi hâlâ yoksul, itilmiş, devletin kuşkuyla baktığı, yani bakmadığı bir koca mahalle...

Işsiz, aşsız, mesleksiz, geleceksiz gençlerin kol gezdiği; uyuşturucu perakendecilerinin (torbacı deniyor) her köşe başında tezgâh açtığı, hırsızlığın günlük ve sıradan bir olaya dönüştüğü Gazi Mahallesi’nde kamu güvenliğine olağanüstü önem verdiğini söyleyen devlet, bir değil iki gözünü birden kapatıyor...

Gazi yine “devrimci” örgütlerinin hemen tümünün az ya da çok yuvalandığı bir mahalle. Ama Halk Cephesi adını kullanan DHKP-C yandaşlarının açık ara ile ağır bastığı bir mahalle.

Işsiz, aşsız, mesleksiz, geleceksiz gençlerin kol gezdiği; uyuşturucu perakendecilerinin (torbacı deniyor) her köşe başında tezgâh açtığı, hırsızlığın günlük ve sıradan bir olaya dönüştüğü Gazi Mahallesi’nde kamu güvenliğine olağanüstü önem verdiğini söyleyen devlet, bir değil iki gözünü birden kapatıyor...

Gazi yine “devrimci” örgütlerinin hemen tümünün az ya da çok yuvalandığı bir mahalle. Ama Halk Cephesi adını kullanan DHKP-C yandaşlarının açık ara ile ağır bastığı bir mahalle.

Siz son cümleyi belki de sadece “Teröristler Gazi’de egemenmiş” diye algıladınız. Bu gerçeğin bir yüzü. Ama öteki yüzü de var. Gazi’de iş tutan torbacıları, gasp çetelerini, hırsız şebekelerini izleyen, yakalayan, teşhir eden, kendilerine özgü yöntemlerle cezalandıran, mahalleden püskürten de Halk Cephesi. Mahallelinin çetelerle baş etmek için başvurduğu dernek ve benzeri örgütlenmelerde de Halk Cephesi’nin imzası var.

Devletin Gazi’ye nasıl “baktığı” sayfalar ve sayfalar dolusu anlatılabilir. Ama bir örnek yetsin. Bakırköy civarında esrar, bonzai, hatta eroin satan iki torbacıyı yakalayan polisler onlara “Ulan sizi bir daha buralarda görmeyelim demedik mi? Gidin Gazi Mahallesi’nde iş tutun” diyerek kovaladılar...

20 yıl önceki Gazi Mahallesi ile bugünkü Gazi Mahallesi arasında çok fark var ve hiç fark yok...

Yazarın Son Yazıları

Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum

Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum

Devamını Oku
09.09.2018
25 ay 13 gün sonra

25 ay 13 gün sonra

Devamını Oku
16.08.2018
(Siyasal) İslam ve demokrasi

(Siyasal) İslam ve demokrasi

Devamını Oku
15.08.2018
Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi?

Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi?

Devamını Oku
13.08.2018
Garo Paylan’la imam olmamak için...

Garo Paylan’la imam olmamak için...

Devamını Oku
12.08.2018
Hani bir Demirtaş var(dı)

Hani bir Demirtaş var(dı)

Devamını Oku
09.08.2018
CHP’nin intiharı (mı?)

CHP’nin intiharı (mı?)

Devamını Oku
08.08.2018
Habercilere, yazarlara siparişlerim var

Habercilere, yazarlara siparişlerim var

Devamını Oku
06.08.2018
Kabile devleti dişlerini gösteriyor

Kabile devleti dişlerini gösteriyor

Devamını Oku
05.08.2018
Bir FETÖ’cüden bana müjdeli haber

Bir FETÖ’cüden bana müjdeli haber

Devamını Oku
02.08.2018
Bir bardak su ver, patlıcansız olsun

Bir bardak su ver, patlıcansız olsun

Devamını Oku
01.08.2018
Leyla Halid’den Ahed Tamimi’ye...

Leyla Halid’den Ahed Tamimi’ye...

Devamını Oku
30.07.2018
Tercih tuzağı: Kolera mı veba mı?

Tercih tuzağı: Kolera mı veba mı?

Devamını Oku
29.07.2018
Bin yamalı bohça: CHP

Bin yamalı bohça: CHP

Devamını Oku
26.07.2018
Ahmet Şık’ın tırnağı olamazsınız

Ahmet Şık’ın tırnağı olamazsınız

Devamını Oku
25.07.2018
Sahi, Osman Kavala neden tutuklu?

Sahi, Osman Kavala neden tutuklu?

Devamını Oku
23.07.2018
Eyyy Reis’in yargıçları, sözüm sizedir!..

Eyyy Reis’in yargıçları, sözüm sizedir!..

Devamını Oku
22.07.2018
Ölü toprağı serpilmiş bir muhalefet

Ölü toprağı serpilmiş bir muhalefet

Devamını Oku
19.07.2018
Kafası kesik tavuk gibi...

Kafası kesik tavuk gibi...

Devamını Oku
18.07.2018
İki yıl önce dün

İki yıl önce dün

Devamını Oku
16.07.2018
İki yıl önce bu gece

İki yıl önce bu gece

Devamını Oku
15.07.2018
Oyalamaca: Demeç ve hitabet muhalefeti

Oyalamaca: Demeç ve hitabet muhalefeti

Devamını Oku
12.07.2018
Sultan I. Tayyip Han

Sultan I. Tayyip Han

Devamını Oku
11.07.2018
Hazin bir izin (raporu)

Hazin bir izin (raporu)

Devamını Oku
09.07.2018
Bunlara fit olmak, onlara teslim olmaktır

Bunlara fit olmak, onlara teslim olmaktır

Devamını Oku
08.07.2018
Ha.. Ha.. Haaacet kalmayacak...

Ha.. Ha.. Haaacet kalmayacak...

Devamını Oku
05.07.2018
‘Denizler durulmaz dalgalanmadan’

‘Denizler durulmaz dalgalanmadan’

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu’nun siyasal soyu

Soylu’nun siyasal soyu

Devamını Oku
02.07.2018
Doğu Karadeniz’de bir mezar taşı…

Doğu Karadeniz’de bir mezar taşı…

Devamını Oku
01.07.2018
Güneş elbet doğuyor. Ama nerede?

Güneş elbet doğuyor. Ama nerede?

Devamını Oku
28.06.2018
Sayıların dili, gerçeğin dili...

Sayıların dili, gerçeğin dili...

Devamını Oku
27.06.2018
Siyasal İslam kazandı, demokrasi kaybetti

Siyasal İslam kazandı, demokrasi kaybetti

Devamını Oku
25.06.2018
Oh be, bugün siyaset yasak…

Oh be, bugün siyaset yasak…

Devamını Oku
24.06.2018
Ne İnce, ne Uzun, parlamenter demokrasi

Ne İnce, ne Uzun, parlamenter demokrasi

Devamını Oku
21.06.2018
Yıllar sonra hatırlayıp soracak çocuklarımız

Yıllar sonra hatırlayıp soracak çocuklarımız

Devamını Oku
20.06.2018
Tık zindana, göm hücreye ve unut öyle mi? Yağma yok!..

Tık zindana, göm hücreye ve unut öyle mi? Yağma yok!..

Devamını Oku
18.06.2018
‘Yes, we can’den ‘Evet, yapabiliriz’e...

‘Yes, we can’den ‘Evet, yapabiliriz’e...

Devamını Oku
17.06.2018
Çocuk cenneti Tekirdağ

Süleymanpaşa Belediyesi için çocuklar her şeyden önde geliyor.

Devamını Oku
16.06.2018
Korkma Reis, biz kimseyi asmayacağız...

Korkma Reis, biz kimseyi asmayacağız...

Devamını Oku
14.06.2018
Demokrasispor 1 Reisspor 0

Demokrasispor 1 Reisspor 0

Devamını Oku
13.06.2018