Hikmet Çetinkaya

Kanlı kadim tarih...

10 Mayıs 2016 Salı

Tarihin akışını, yaşadığımız toprakların kanla sulandığını, nice genç ölümleri, acıları, hüzünleri, gözyaşlarını kaç kez yazdım anımsamıyorum...
Sessiz bir geceyi, karanlık vadileri, kalleş pusuları, intikamı, nefreti anlattım, bıkmadan usanmadan.
Benim yurdumun toprakları kana doymuyor...
Katran karası bir tarihi “kadim tarih”, olarak görürsen, yaşamı binlerce yıllık uygarlığın içine koymazsan, dayanışma yerine ayrışmayı öne çıkarıp ötekileştirmeyi hayat biçimi olarak tanımlarsan kanla sulanacaktır bu topraklar...
Çocuklar ölecektir!
O ölen çocukların hepsi birer Miray bebektir... O Miray bebekler bir savaşın ortasında sıkışıp kalmıştır...
Onlar ölümlerden habersiz, kanlı topraklarda yaşıyor.
Onlar çiçeklere sarılamıyor...
Silah sesleriyle avunuyor...
Oysa tüm bebekler, çocuklar, gençler, kadınlar, erkekler hayatın bir parçasıdır, ölümün değil!
Tüm bebekler kardeştir, düşman değil.
Dayanışmayla insanlık, hukuk, demokrasi, kültür savaşı vereceksin...
Gerçekleri görüp yazmak gazetecinin görevi...
Gazeteciyi düşman olarak görenler tarihin akışını değiştirmek istiyor...
Değiştiremezsiniz!
Deniz, Hüseyin, Yusuf ve avukatları Halit Çelenk...
Dördü de yaşamıyor...
Üç fidanımızı darağacına gönderenler, Meclis’ten ölüm fermanını geçirenler.
Onların kaçının adını biliyorsunuz?
Deniz, Yusuf, Hüseyin ve Halit Çelenk...
Adları yüreklerimize kazınmış, unutmuyoruz, hiçbir zaman da unutmayacağız.

***

Sahtekârlığın, ikiyüzlülüğün, yalanın egemen olduğu toplumlarda, gazeteciler, aydınlar, bilim insanları, demokratlar, sosyalistler, solcular, komünistler hep hedef tahtasını konulmuştur...
Hayatlarını çıkar üzerine kuranlardan gün gelir “tarih baba” hesap sorar.
Tarih gerçeklerin belgesidir aynı zamanda... Gazeteci tarihin gerçeklerini yazar...
30 yıllık süreçte Güneydoğu kan gölüydü, faili meçhul cinayetler artmış, kimin eli kimin cebinde belli değildi...
Vedat Aydın katledildi, pek çok demokrat faili meçhul cinayetlere kurban gitti... Uğur Mumcu öldürüldü göz göre göre...
Ölümlerin sürmesi için nefretin körüklendiği bu sarmalda düşmanlık duyguları yurdumu yangın yerine çevirdi.
Bir tarih zehirlendi...
Orgeneral Eşref Bitlis’in uçağı düştü mü düşürüldü mü?
Uğur Mumcu PKK-MİT ilişkisi üzerine çalışma yaptığı için mi, aracına konulan bombalı tuzakla katledildi? Uğur’dan önce Musa Anter öldürüldü. Diyarbakır’da.
Peki, Musa Anter davası ne oldu?
Ölümler sürsün, kan aksın, şehit cenazeleri gelsin, oy rantı sürsün...
Vatan sağolsun!
Binlerce yıllık tarihimizi, kültürümüzü kana bulayanlar şöyle bir oturup düşünsün...
Hem Türk, hem Kürt siyasetçiler eteklerindeki taşları döksün.
Şu derin milliyetçiliği bırakıp Türk-İslam ve Kürt-İslam sentezi üzerine kurdukları siyasetten vazgeçip düşünsünler:
“Biz nerede yanlış yapıyoruz?”
3 Kasım seçimlerinde 5 milyon oy alan bir partinin milletvekillerini terörist olarak gören bir zihniyet, bu ülkeyi aydınlık günlere götüremez.

***

Elbet PKK eli kanlı bir terör örgütü ama her Kürt yurttaşımız potansiyel terörist değil...
Kürt tarım işçileri olmasa fındıkları kim toplayacak?
Nefret, kan, intikam...
Ölüm sürsün, HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılıp zindana atılsın...
O zaman bu ülkeye demokrasi mi gelecek, başkanlık sisteminin önü daha çok mu açılacak?
Ben CHP’nin aklına şaşarım, AKP ve MHP’yle Meclis’te işbirliği yaparsa.
CHP, her zaman böyle yapıyor, örgütü tanımayan akıl hocaları var ya Kılıçdaroğlu’nun çevresinde...
Onlara bir başka gün değineceğim...

***

Yazıları ve televizyon yorumlarıyla tanıdığımız deneyimli gazeteci Kadri Gürsel eski yuvası Cumhuriyet’e yeniden döndü.
Gürsel’e, “Hoş geldin” diyorum...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları