‘Cesur Yeni Dünya’nın Başkanı Trump

13 Kasım 2016 Pazar

Trump’ın Beyaz Saray’a çıkışını sadece malum otoriter liderler alkışladı. Dünya ise çok büyük bir belirsizliğin içine savruldu. ABD’de Trump’ın başkanlığına ilişkin sıklıkla sorulan soruları politico.com sitesi şöyle sıralıyor:
1. Trump, Clinton’ı seçim kampanyasında vaat ettiği üzere hapse atacak mı?
2. Çıkar çatışmasını önlemek için işlerini bırakacak mı?
3. İran’la nükleer anlaşmayı bozacak mı?
4. Meksika sınırına duvar örecek mi?
5. Putin Rusyası’na yaptırımları kaldıracak mı?
6. Müslümanların ABD’ye girişini engelleyecek mi?
7. Kayıtsız göçmenleri ABD’den atacak mı?
8. (Ödemediğini itiraf ettiği) Gelir vergisi bildirimlerini bundan böyle ABD Başkanı olarak yapacak mı?
9. Aklına eseni yazdığı “Twitter hesabını” açık tutacak mı? Sorular uzatılabilir...

‘Alt-sağ’ faşizmi
Trump’ın başkanlığı yalnız ileriye yönelik belirsizlikler doğurmakla kalmadı, mevcut dünyanın tanımadığımız karanlık yüzünü de taşan bir lağım çukuru gibi faş etti.
Kendi adıma örneğin, Trump’ı başkanlığa taşıyan muhafazakârların giderek “alternatif sağ” diye tanımlanan bu derece “hastalıklı” bir kategoriye dönüştüğünü ben bu 8 Kasım’da tespit ettim.
“Alternatif sağ” aslında bildiğimiz faşizm. Ama “alternatif sağcılar”, her konuda “siyaseten usturuplu/politically correct” olmaya karşı çıkarken, kendi “faşizmlerine” “faşizm” demeyi reddediyorlar. “Faşist” yerine kendilerini kulağa daha makul(!) gelen “alternatif sağ” diye tanımlıyorlar.
Kim bu “alternatif sağcılar”?
Kadın düşmanları, yabancı... Müslüman... Yahudi düşmanları, siyah ırkın düşmanları, eşcinsel düşmanları... Liste böyle uzayıp gidiyor.
“New Yorker”dan Andrew Marantz “alt sağ/alt right” kısaltmasıyla anılan “alternatif sağ”ı, “beyazların üstünlüğünü savunan beyazlar, koyu maçolar, komplo teorisyenleri, saldırgan nihilistler ve de sosyal ağlardaki trollerin gevşek bir koalisyonu” olarak tanımlıyor.
Bu artık bizim bildiğimiz, tanıdığımız “sağ”dan çok farklı bir şey.
Klasik “sağ”ın olmazssa olmazlarından sayılan “muhafazakâr dindarlık”, mesela bundan böyle bir “alt-sağ” kriteri değil. “Alt-sağ”cılar, damardan “dinsiz” olabiliyorlar...
Bu “gevşek cephe”nin ortak paydası her halükârda, faşizmin en tipik öğesi olan “şiddet yandaşlığı” şeklinde tezahür ediyor.
“National Review” dergisinden David French; Trump’ı destekleyen “alt-sağ”cıların ortak özelliklerini “liberal olmayan görüşler ve gözdağı, şiddet kültürü” olarak özetliyor. French; Trump’ın bu duruşu besleyen ve şiddet kullanmayı özendiren Gateway Pundit, Info Wars gibi aşırı sağın internet ağlarından yararlandığını anlatıyor.

Sosyal ağların zaferi
Trump’ın zaferinin arkasındaki yeni olan diğer boyut da gene zinhar tanımadığımız bu aşırı sağ yeni medyalar.
4chan, 8chan, Breitbart-com gibi adlarını yeni yeni duyduğumuz (faşist!) propaganda ağları; Mike Cernovich gibi yükselen “altsağ” ın yeni sosyal medya starları, bu seçimde hep Trump’a arka çıktılar.
“New York Times”, “Washington Post” gibi aralarında en prestijli ana akım yayın organlarının olduğu 229 ABD gazetesi Trump’a karşı Clinton’a destek verirken, sadece bir düzine yerel-ulusal gazete Trump’ın arkasında durdu.
Buna karşın Trump sırtını tamamen sosyal medyaya ve “alt-sağ” ağlara yasladı.
Seçim gecesi CNN’e konuşan Obama danışmanlarından biri, Trump’ın zaferini; bu “sosyal ağlar ve reality TV uzmanlığı” ile açıkladı.
“’30’larda Roosevelt, o yılların yeni iletişim aracı radyoyu iyi kullandığı için Beyaz Saray’a çıkmıştı” diyen uzman ilave etti:
“’60’larda Kennedy TV’yi ustalıkla kullandığı için başkan oldu. 2008’de Obama ‘internet’i ‘değişim mesajını’ iletmekte çok büyük başarıyla kullandı. Bu seçimde de Trump, ‘sosyal medya’ya hâkim olarak zafer sağladı!”
Reality-şov dünyası, faşist eğilimli yeni “alt-sağ” medyalar, bu ortamda üretilen yeni “post-truth/gerçek ertesi siyaseti”... Trump’ın üzerine basarak yükseldiği “Cesur Yeni Dünya” bu! (Post-truth için bakınız 15 Eylül Sağnak.)
“Cesur Yeni Dünya”ya hoş geldiniz!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sevgiliye Mektuplar 24 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları