‘Öz kültür’ aldatmacası
Tayfun Atay
Son Köşe Yazıları

‘Öz kültür’ aldatmacası

08.01.2017 00:06
Güncellenme:
Takip Et:

Öz kültür yoktur.

“Özümüze dönelim” sözü de eğer masum bir cehaletle söyleniyorsa lafügüzaf, yok bu konularda hasbelkader mürekkep yalamış olanlarca politik, ekonomik, ideolojik hesaplar doğrultusunda telaffuz ediliyorsa da gaflet, dalalet ve hıyanettir.

Kültür, sürekli bir oluştur. Bu oluş hali, her daim başka ve farklı ögelerle, çevrelerle, değerlerle, anlayışlarla, inançlarla diyalog, etkileşim ve alışverişler doğrultusunda şekillenir.

Kültürün zenginliği, yetkinliği ve gücü, “öz”ünden değil “melez”liğinden gelir.

Kanlı bir finalle noktalanan yılbaşı kutlardın-kutlamazdın kavgasında en çok dillere dolanan sözlerden biri de bu “öz kültür ve ona paralel olarak “yabancı değerler” teraneleriydi.

Mesela Nazilli’de Noel Baba’nın kafasına silah dayadıkları “müsamere”de Alperenler, “Amacımız insanların özüne dönmesi” dedikten sonra, “Bin yıldır İslâm’ın sancaktarlığını üstlenmiş Müslüman Türk milleti” olduklarını kaydederek bu “öz”ün ne olduğuna açıklık getiriyorlardı.

Diyanet de Yılbaşı kutlamasını gayri meşru ilan eden hutbesinde, gerekçe olarak “değerlerimizle örtüşmeyen, başka kültürlere, başka dünyalara ait eğlenceler”den dem vurmaktaydı.

Bunları tartışalım!..

Alperenlerimiz “Bin yıldır İslâm’ın sancaktarlığını yapan Müslüman Türk milleti” olarak belli ki kendilerini Malazgirt-sonrası tarihle özdeştirip “öz”lerini de bu çerçevede açıklıyorlar.

Yani Türklük dendiğinde Ergenekon, Ötüken, Altaylar, Bumin Kağan, Kutluk Bilge Kül Kağan, Orhun Abideleri “öz”e dâhil edilmiyor, dışta bırakılıyor. Keza ne “Gök Tengri”, ne Altay Şamanizmi, ne Maniheizm, ne de Budizm, zamanın değişik evrelerinde Türklerle ve Türklükle hemhal olmuş inanç kalıpları olarak en azından tarihsel bir mânâ ve ehemmiyet arz ediyor.

Böylesi bir “öz”e, beni bırakın, bu ülkede Türkçü, milliyetçi, ülkücü çizgiyi sahiplenen pek çoklarını dahi ikna edemezsiniz. Türklük, eğer bir “kültürel oluş” şeklinde ele alınacaksa bunlar olmadan hiçtir ve İslâm’ın bir “mütemmim cüz”ü olmaktan öteye de geçmez. “Öz”ünüzü böyle bin yıl önceden başlattığınızda hem “siz”den önce İslâm vardır, hem de ayrıca “bin yıl İslâm’ın sancaktarlığını yapmış olma”ya kendinizden başka kimseyi, hele ki Arapları (hele hele Vahhabileri) hiç ikna edemezsiniz.

Elbette “öz”lük iddiası hiçbir kültürel örüntü açısından savunulamayacağı gibi İslâm açısından da öyledir. Ancak ideolojik bir zorlama yahut imanî bir iyimserlik doğrultusunda bunu iddia edebilirsiniz. Ama tarihsel-sosyolojik açıdan bunda ısrar etmek kimsenin harcı değildir. Açın bakın Diyanet’in yayınlarında dahi İslâm’ın nasıl İslâm-öncesi Cahiliye çağının kültürel örüntüsünden beslenerek doğuş bulduğuna ilişkin bilgilerin (elbette fazla öne çıkartılmadan) “arz edildiğini” görürsünüz.

Daha önce yazdık, çoğaltalım: “Âmin” deyişi İslâm’dan önce vardır. Sünnet, İslâm’dan önce vardır. Kurban, İslâm’dan önce vardır. Oruç, İslâm’dan önce vardır. Hac ve umre, İslâm’dan önce vardır. Namaz, İslâm’dan önce vardır. Tespih, İslâm’dan önce vardır.

Ve en önemlisi, bir yaratıcı kavramlaştırması olarak “Allah” lâfz-ı celîli, İslâm’dan önce vardır.

İslâm-öncesi çok-tanrıcı (politeist) Arap toplumunda tanrılar panteonunun doruğundaki güç olarak; evreni yaratan, düzenleyen, rızıklandıran en üstün tanrı olarak Allah vardır ve Araplar, insanı ve onun içinde yaşadığı âlemi Allah’ın yarattığına inanmaktaydılar (bkz. “İslâm’a Giriş-Temel Esaslar”, DİB Yayınları, 2008, s. 46 ve Şinasi Gündüz, “İslâm Öncesi Arap Dini” [“Yaşayan Dünya Dinleri” içinde] DİB Yayınları, 2010, s. 549).

İslâm, bu bakımdan, doruğunda Allah’ın bulunduğu politeist Arap inanç sisteminin monoteist “tek bir Allah” inancına reformundan ibarettir.

Hatta bu, yani “tek-tanrıcılık” bile yeni sayılmaz! Çünkü politeist-putperest Arap inanç geleneğinin yanı başında “Haniflik” denilen, Hz. İbrahim’le ilişkili bir tek tanrı inancını Cahiliye döneminde yaşayanlar vardır. Yine rehberimiz “Diyanet” olsun, buyurun:

“Haniflere göre Allah, bütün dünyanın tanrısı, her şeyin yaratıcısı ve bütün yaratılmışlar onun kuludur. Yaratan, yaşatan, rızık veren, öldüren ve dirilten odur. Haniflerin bu inançları, İslâm inancının aynıdır” (“İslâm’a Giriş-Temel Esaslar”, s. 47).

Görüldüğü üzere İslâm, ne aldıysa “Cahiliye”den almıştır. Aldıklarını zamanın yeni şartları, ihtiyaçları doğrultusunda yeni bir senteze uğratarak “kültürel oluş”unu sağlamıştır. Dolayısıyla burada bir “öz”den ziyade “bağdaştırma”dan (senkretizm) söz etmek gerekir.

Ayrıca “İslâm” adı altında tarihten bugüne farklı diyarlarda söylem ve pratik olarak karşımıza çıkan çokluk ve çeşitlilikten söz etmedik ki onlar da var. Dolayısıyla “İslâm’ın sancaktarı Müslüman Türk milleti”nin “öz be öz” kültürünün Arap, İran, Fas, Pakistan, Malezya, Endonezya coğrafyalarında hükmü var mı, onu hiç sormayın!..

Peki, bir kültür ne zaman “öz”lük iddiasında bulunabilir ve buna çevresini ikna eder?.. El cevap, “iktidar”la buluştuğu zaman, ama onu bir başka yazıda tartışalım. Köşeden yine bir hayli taştık çünkü!..

Yazarın Son Yazıları

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Devamını Oku
10.09.2018
Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Devamını Oku
05.09.2018
Betona tapanların mabedi yapıldı

Betona tapanların mabedi yapıldı

Devamını Oku
03.09.2018
Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Devamını Oku
20.08.2018
‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

Devamını Oku
15.08.2018
Doların da Allah’ı var!

Doların da Allah’ı var!

Devamını Oku
13.08.2018
‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

Devamını Oku
08.08.2018
Üniversite pazarı

Üniversite pazarı

Devamını Oku
06.08.2018
Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Devamını Oku
01.08.2018
‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

Devamını Oku
30.07.2018
‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

Devamını Oku
25.07.2018
Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Devamını Oku
23.07.2018
Meşihat makamı

Meşihat makamı

Devamını Oku
18.07.2018
‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

Devamını Oku
16.07.2018
Ters köşe (10.07.2018)

‘Cülus töreni’

Devamını Oku
10.07.2018
Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Devamını Oku
08.07.2018
Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Devamını Oku
04.07.2018
Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Devamını Oku
02.07.2018
‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

Devamını Oku
26.06.2018
Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Devamını Oku
25.06.2018
‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

Devamını Oku
25.06.2018
‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

Devamını Oku
11.06.2018
Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Devamını Oku
06.06.2018
Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Devamını Oku
04.06.2018
Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Devamını Oku
30.05.2018
Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Devamını Oku
28.05.2018
İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

Devamını Oku
23.05.2018
‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

Devamını Oku
21.05.2018
Eğlenceli ciddiyet: İnce

Muharrem İnce’nin mevcut iktidar ağzı karşısında en büyük avantajı, yerli ve milli “mizah duyusu”na sahip olması. Sanki Erdoğan, hiç beklemediği bir “lügat”le karşı karşıya kalmış gibi geliyor bana. Öyle hissediyorum.

Devamını Oku
17.05.2018
İnanç borsası nefslere açılırken…

İnanç borsası nefslere açılırken…

Devamını Oku
16.05.2018
‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

Devamını Oku
13.05.2018
‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

Devamını Oku
09.05.2018
Eşeğe kurban olun!

Eşeğe kurban olun!

Devamını Oku
07.05.2018
Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Devamını Oku
02.05.2018
Hitler’i anıyoruz (!)

Hitler’i anıyoruz (!)

Devamını Oku
30.04.2018
Biz tarihin yüzüne bu fotoğrafla bakacağız

Eve dönüş yolunda...

Devamını Oku
25.04.2018
‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

Devamını Oku
23.04.2018
Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Devamını Oku
18.04.2018
ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

Devamını Oku
16.04.2018
Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Devamını Oku
11.04.2018