‘Ey bu topraklar için...

22 Mart 2017 Çarşamba

…toprağa düşmüş asker/ gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.” Bu alıntı Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” adlı destansı şiirindendir.
1915 Çanakkale Zaferi, Osmanlı Devleti tarihinde elde edilmiş son zaferdir. 1 Kasım 1922’de Büyük Millet Meclisi, Osmanlı saltanatını kaldırmış, 17 Kasım 1922’de 6. Mehmet (Vahdeddin) bir İngiliz zırhlısıyla İstanbul’u terk etmişti. Böylece Osmanlı Devleti sona ermiş, bir yıl sonra 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştu.
Çanakkale Savaşları çok kanlı çatışmalara sahne olmuştur.

***

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mithat Atabay’a göre Çanakkale Cephesi’ne İngilizler 410 bin, Fransızlar 79 bin asker sürmüş, İngilizler 205 bin, Fransızlar ise 47 bin kayıp vermişti.
Osmanlı Devleti ise bu savaşlara yaklaşık 500 bin askerle katılmış, bunlardan 57 bin 84’ü savaş meydanlarında şehit düşmüş, 20 bin 297’si de hastanelerde hayatlarını yitirmişti. Buna göre Osmanlı Ordusu’nun Çanakkale’de verdiği şehit sayısı 77 bin 381’dir.
Bu sayı içindeki gayrimüslim sayısı 558’dir. Müslüman Türkler gibi Osmanlı uyruğundaki Ermeni, Rum ve Yahudiler de vatan savunmasında canlarını yitirmişlerdir.
Osmanlı Devleti’nin 14 Mart 1914’teki nüfusu 18 milyon 520 idi.
Devletin sınırları içinde 1 milyon729 bin Rum, 1 milyon 161 bin Ermeni, 187 bin Musevi, 55 bin Süryani, 13 bin Keldani, 47 bin Maruni, 11 bin Roman ve 15 bin Bulgar’ın yanı sıra az sayıda Nesturi, Ezidi, Dürzi, Kazak ve Latin yaşıyordu.

***

Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasından beş gün sonra 2 Ağustos 1914 günü genel seferberlik ilan edilmiş 25 Eylül’e kadar binlerce gayrimüslim silah altına alınmıştı.
Bunları anımsatmayı niçin gerekli buluyorum?
Çanakkale Zaferi her yıl görkemli törenlerle kutlanıyor. Bu kutlamaları doğru fakat eksik buluyorum. Örneğin, bu yıl Müslüman şehitlerin ruhlarına Çanakkale’de Kuran okundu. Güzel. Ama ya Müslüman kardeşleriyle vatan savunmasında omuz omuza çarpışırken canlarını veren Ermeniler, Rumlar, Yahudiler?
Onlar için de dua edecek birer papaz, bir haham bulunamaz mıydı?
İngiliz ordusunda savaşan “Australia and New Zeland Army Corps” (Anzac/ Anzak) askerlerine karşı gösterilen saygı ve dikkati niçin kendi insanlarımıza göstermiyoruz?
Devletin yapmadığını ben bu köşemde yapıyorum, gayrimüslim kahramanlarımızdan adlarını bulabildiklerimi buraya alıyorum.
Yani oğlu Nikola (Çanakkale), Kaluset oğlu İshak (Biga), Bapos oğlu Arama (Kozan), Nersis oğlu Agop (Afyonkarahisar), Vasil oğlu Likor (Aksaray), Hayem oğlu Markado (Ankara), Tanaş oğlu Vasil (Balıkesir), Hristo oğlu Delikostanti (Balıkesir), Mıgırdıç oğlu Hacı Mehran (Bursa), Haçik oğlu Arimya (Bursa), Polheraçyan oğlu Sitrak (Edirne), Estefan oğlu İliya (Edirne), Avram oğlu İsak (İstanbul), Ovadis oğlu Haçor (Kahramanmaraş), Bedros oğlu Takur (Konya), Sergey oğlu Garabet (Yozgat), Nikola oğlu Kozma (Çanakkale).

***

Vatan savunmasında canlarını feda eden her soydan, her dinden, her dilden şehitlerimizi saygıyla, minnetle anıyorum.
Tümünün ruhu şad olsun.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları