Maastricht’e ‘Heee’, Kopenhag’a ‘I-ıh’...
Aydın Engin
Son Köşe Yazıları

Maastricht’e ‘Heee’, Kopenhag’a ‘I-ıh’...

24.04.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Tırmık’ta bugünkünün benzeri yazılar yayımlandı, biliyorum. Ama onlar büyük ölçüde öngörüydü, tahmindi, çıkarımdı.
Bugünse Avrupa Birliği - Türkiye ilişkilerinde bir dönemeçteyiz. Referandum oldu-bittisinden sonra Tayyip Erdoğan ve tayfası AB konusunda somut adımlar atmaya hazırlanıyor...
Türkiye solunun bir kesiminde AB’yi bir “emperyal güç” olarak tanımlamak ve Türkiye’nin AB’ye katılımını baştan reddetmek epeydir sürüp giden bir tavır. Bunu çok da ciddiye almak, tartışmayı o eksende sürdürmek kanımca anlamlı değil.
AB’nin bugün “şirketler Avrupası” olduğuna bakıp, AB’yi “Emeğin ve katılımcı demokrasinin Avrupası”na dönüştürmek için çalışan, mücadele eden, örgütlenenleri gözardı etmek, hatta yok saymak nasıl anlamlı olabilir ki?
Hele Türkiye’nin sırtını AB’ye, yüzünü Putin oligarşisine, Suudi ve Katar monarşilerine dönmeye yöneldiği bu günlerde AB -Türkiye ilişkilerini reddetmek, sakat da olsa, eksikli, kusurlu da olsa Türkiye’deki demokrasiye de veda anlamına geliyor.
Erdoğan’ın ve takımının da düşleri, gelecek planları bu değil mi?

***

Avrupa Birliği’nin -deyim uygunsa- iki anayasası var: Maastricht kriterleri ve Kopenhag kriterleri.
Maastricht kriterleri AB’nin ekonomik anayasası.
Maastricht sözleşmesinde açık seçik belirtiliyor: Serbest piyasa ekonomisini benimsemeyen ve kısıtsız uygulamayan bir ülke AB üyesi olamaz. Kendi ulusal yasalarında sosyal devlet, işçilerin sendikalaşma hakkı, ücretsiz eğitim ve sağlık hizmeti alma hakkı gibi “eskiden kalma” kurallar, kurumlar, kazanımlar, yasalar bulunan ülkelerin, kamuyu bu yüklerden arındırması, serbest piyasa ekonomisinin kısıtsız, devlet müdahalesine uğramadan işlemesini sağlaması öngörülüyor.
Bu konuda AB’nin lokomotif ülkeleri olan Almanya, Fransa, Hollanda’da bu çoktan sağlandı. Geri kalanları da Maastricht kriterlerini yerine getirecek adımları bazen hızlı, bazen yavaş attılar, atıyorlar...
Ancak AB’nin ikinci bir anayasası daha var: Kopenhag kriterleri.
Kopenhag kriterleri AB’nin demokrasi, özgürlük, hukuk ve siyasal işleyiş kurallarını belirliyor. AB üyelerinin Kopenhag kriterlerini de benimsemeleri ve uygulamaları bir zorunluluk. Uymayan üye olamaz, üyeyse sert uyarılır. Uymamakta ısrar ederse üyeliği askıya alınır.

***

Erdoğangillerin Maastricht kriterleri ile hiçbir sorunları yok. O kriterleri gönülden, yürekten benimsiyorlar. AKP’nin küresel kapitalizmle tam bütünleşmiş bir “siyasal İslam” partisi olarak doğduğu, yürüdüğü ve yürümekte olduğu gözardı edilmezse Maastricht kriterleriyle uyumu kimse için şaşırtıcı olmaz.
Buna karşılık Kopenhag kriterleri Erdoğangiller için sahici bir karabasan. Demokrasinin derinleşerek işlediği, hukuk devletinin kâğıt üstünde kalmadığı, düşünce, basın ve şiddet içermeyen gösteri yürüyüşü özgürlüklerinin kısıtsız olduğu bir ülke ile Erdoğangillerin siyasal zihniyet ve hedeflerini bir arada düşünmek mümkün mü?
“İdam kabul edilirse Türkiye’nin AB üyeliği biter” uyarılarına rağmen Erdoğan’ın “İdam da idam” diye tutturmasının salt kişisel saplantılardan ve hastalıklı bir ruh halinden ibaret olduğunu mu düşünmeliyiz? Yoksa AKP elebaşı kadrolarının düşlediği “Maastricht kriterlerinin alabildiğine uygulandığı, Kopenhag kriterlerinin ise resmen çöpe atılmasa bile buzdolabının en dibindeki derin dondurucu bölüme konduğu bir Türkiye”ye ulaşmak için idam ısrarı mükemmel bir bahane değil mi?
Peki AB Maastricht’e gönülden uyan, Kopenhag’ı yok sayan bir Türkiye’yi kabul eder mi?
Şirketler Avrupası eder. 12 Eylül faşizmini kabul ettiği gibi, bunu da kabul eder.
Bir başka Tırmık’ta bunu irdelemek üzere bugün noktayı buraya koyalım...

Yazarın Son Yazıları

Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum

Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum

Devamını Oku
09.09.2018
25 ay 13 gün sonra

25 ay 13 gün sonra

Devamını Oku
16.08.2018
(Siyasal) İslam ve demokrasi

(Siyasal) İslam ve demokrasi

Devamını Oku
15.08.2018
Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi?

Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi?

Devamını Oku
13.08.2018
Garo Paylan’la imam olmamak için...

Garo Paylan’la imam olmamak için...

Devamını Oku
12.08.2018
Hani bir Demirtaş var(dı)

Hani bir Demirtaş var(dı)

Devamını Oku
09.08.2018
CHP’nin intiharı (mı?)

CHP’nin intiharı (mı?)

Devamını Oku
08.08.2018
Habercilere, yazarlara siparişlerim var

Habercilere, yazarlara siparişlerim var

Devamını Oku
06.08.2018
Kabile devleti dişlerini gösteriyor

Kabile devleti dişlerini gösteriyor

Devamını Oku
05.08.2018
Bir FETÖ’cüden bana müjdeli haber

Bir FETÖ’cüden bana müjdeli haber

Devamını Oku
02.08.2018
Bir bardak su ver, patlıcansız olsun

Bir bardak su ver, patlıcansız olsun

Devamını Oku
01.08.2018
Leyla Halid’den Ahed Tamimi’ye...

Leyla Halid’den Ahed Tamimi’ye...

Devamını Oku
30.07.2018
Tercih tuzağı: Kolera mı veba mı?

Tercih tuzağı: Kolera mı veba mı?

Devamını Oku
29.07.2018
Bin yamalı bohça: CHP

Bin yamalı bohça: CHP

Devamını Oku
26.07.2018
Ahmet Şık’ın tırnağı olamazsınız

Ahmet Şık’ın tırnağı olamazsınız

Devamını Oku
25.07.2018
Sahi, Osman Kavala neden tutuklu?

Sahi, Osman Kavala neden tutuklu?

Devamını Oku
23.07.2018
Eyyy Reis’in yargıçları, sözüm sizedir!..

Eyyy Reis’in yargıçları, sözüm sizedir!..

Devamını Oku
22.07.2018
Ölü toprağı serpilmiş bir muhalefet

Ölü toprağı serpilmiş bir muhalefet

Devamını Oku
19.07.2018
Kafası kesik tavuk gibi...

Kafası kesik tavuk gibi...

Devamını Oku
18.07.2018
İki yıl önce dün

İki yıl önce dün

Devamını Oku
16.07.2018
İki yıl önce bu gece

İki yıl önce bu gece

Devamını Oku
15.07.2018
Oyalamaca: Demeç ve hitabet muhalefeti

Oyalamaca: Demeç ve hitabet muhalefeti

Devamını Oku
12.07.2018
Sultan I. Tayyip Han

Sultan I. Tayyip Han

Devamını Oku
11.07.2018
Hazin bir izin (raporu)

Hazin bir izin (raporu)

Devamını Oku
09.07.2018
Bunlara fit olmak, onlara teslim olmaktır

Bunlara fit olmak, onlara teslim olmaktır

Devamını Oku
08.07.2018
Ha.. Ha.. Haaacet kalmayacak...

Ha.. Ha.. Haaacet kalmayacak...

Devamını Oku
05.07.2018
‘Denizler durulmaz dalgalanmadan’

‘Denizler durulmaz dalgalanmadan’

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu’nun siyasal soyu

Soylu’nun siyasal soyu

Devamını Oku
02.07.2018
Doğu Karadeniz’de bir mezar taşı…

Doğu Karadeniz’de bir mezar taşı…

Devamını Oku
01.07.2018
Güneş elbet doğuyor. Ama nerede?

Güneş elbet doğuyor. Ama nerede?

Devamını Oku
28.06.2018
Sayıların dili, gerçeğin dili...

Sayıların dili, gerçeğin dili...

Devamını Oku
27.06.2018
Siyasal İslam kazandı, demokrasi kaybetti

Siyasal İslam kazandı, demokrasi kaybetti

Devamını Oku
25.06.2018
Oh be, bugün siyaset yasak…

Oh be, bugün siyaset yasak…

Devamını Oku
24.06.2018
Ne İnce, ne Uzun, parlamenter demokrasi

Ne İnce, ne Uzun, parlamenter demokrasi

Devamını Oku
21.06.2018
Yıllar sonra hatırlayıp soracak çocuklarımız

Yıllar sonra hatırlayıp soracak çocuklarımız

Devamını Oku
20.06.2018
Tık zindana, göm hücreye ve unut öyle mi? Yağma yok!..

Tık zindana, göm hücreye ve unut öyle mi? Yağma yok!..

Devamını Oku
18.06.2018
‘Yes, we can’den ‘Evet, yapabiliriz’e...

‘Yes, we can’den ‘Evet, yapabiliriz’e...

Devamını Oku
17.06.2018
Çocuk cenneti Tekirdağ

Süleymanpaşa Belediyesi için çocuklar her şeyden önde geliyor.

Devamını Oku
16.06.2018
Korkma Reis, biz kimseyi asmayacağız...

Korkma Reis, biz kimseyi asmayacağız...

Devamını Oku
14.06.2018
Demokrasispor 1 Reisspor 0

Demokrasispor 1 Reisspor 0

Devamını Oku
13.06.2018