Kudüs için Trump’ın açtığı yol

22 Aralık 2017 Cuma

Filistin meselesi öteden beri Filistinliler dışında herkese muhakkak birtakım faydalar sağlar. Filistin ve kutsal kent Kudüs üzerinden iç ve dış politikalarında, deyim yerindeyse “ekmek yiyen çoktur”. Geçmişte daha ziyade “Araplık” üzerinden kurulan bu ilişki epeydir en fazla İslamiyet ve “kutsallık” üzerinden formüle edilmekte.
Mesele kutsallıksa, Hıristiyanlar için de aynısı geçerli. Filistin nüfusunun azımsanmayacak kısmı, yüzde 20-25’i Hıristiyanken, misal nüfusunun çoğunluğu Hıristiyan olan ülkelerden “Kudüs bizim kutsal davamızdır...” diye başlayan cümleler işitilmez.
Her koşulda “kutsallıktan” Filistinlilerin bir fayda görmüşlüğü yoktur. Hatta “dava” kutsallaştırıldığı ölçüde göreceği de...

***

Şimdi ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyarak ülkesinin 40 yıllık siyasi pozisyonunda gittiği değişiklik sebebiyle mevzu revaçta. Trump’ın 6 Aralık’taki çıkışı sonrası Mısır 18 Aralık’ta BM Güvenlik Konseyi’ne ABD’yi anmadan ve aslında pek suya sabuna dokunmadan “Müzakereli çözüm olmadan Kudüs’teki Eski Kent’in demografik yapısı ve karakteristiğini değiştirmeye yönelik bir girişimden kaçınılmasını” salık veren bir tasarı sundu. ABD de Konsey’in daimi üyesi olarak kendi tutumunu reddedemeyeceğinden veto etti. Sonuç 14’e 1 oldu.
Bu ABD’nin tek başına veto ile İsrail lehine tutum aldığı tek vaka değil. Yine de bu kez herkesin öfkelendirilmesi dikkat çekici. Trump’ın, BM’deki daimi elçisi Nikki Haley aracılığıyla ABD’ye tavır alan ülkeleri suçlayan çıkışı bile sıra dışı. Haley, meseleyi “egemenlik hakları” üzerinden ele alıp ABD’nin elçiliğini nereye taşıyacağını söylemeye kalkışılmasını “hakaret” saydıklarını söyledi. Üstelik Konsey’de set çekilen meselenin 377 sayılı karar uyarınca BM Genel Kurulu’na taşınması üzerine, diplomatlara e-posta ile aleyhte oy kullanacak ülkelerin “not edileceğini” içeren bir tehdit mesajı da yolladı.
O da yetmedi, Trump kovboy üslubuyla tehdit savurdu. Bizim gibiler için çok aşina bir üslupla şöyle dedi: “Paramızı alıp sonra Güvenlik Konseyi yahut Genel Kurul’da bize karşı oy kullanan bütün o ülkeler, yüz milyonlarca dolarımızı ve milyarlarca dolarımızı alırlar ve bize karşı oy kullanırlar. Peki, o oyları izliyoruz. Haydi bakalım bize karşı oy kullansınlar, paramız bizde kalır. Umurumuzda değil.”

***

BM Genel Kurulu’nda kararın onayı için 193 ülke arasında üçte ikilik çoğunluk gerek. Onaylansa da bağlayıcılığı yok ya, hissiyatın tezahürü olacak. ABD’nin “uluslararası toplumda tecrit edildiği” söyleminin işte o zaman bir anlamı olabilir.
Tabii Türkiye’nin yanı sıra liderliğinin meşruiyeti tartışmalı Yemen ile İslam ülkelerinin sunduğu tasarının içeriği de ABD’ye haddini bildirecek cinsten olmaktan çok, Mısır’ınkine benziyor.

***

Hal böyleyken Trump’ın açtığı yolu tartışan yok. ABD lideri Kudüs için siyasi pozisyon aldı. Bunun gereği olarak elçiliğin hemen taşınması ise söz konusu değil. Zira asıl hedefi damat Jared Kushner’in Körfez ülkeleriyle pişirdiği ve 2018 başında açıklanması düşünülen yeni barış girişimi. BM Genel Kurulu’ndaki üçte ikilik çoğunluk işte bu plana direnişi güçlendirecek.
İronik ama “direnişi destekliyorum” diye caka satanların asıl tartışmadığı “iki devletli çözüm”, yani Oslo İlkeler Deklarasyonu’ndan beri çözüm üretmeyen... Oysa Trump bilerek yahut bilmeyerek “iki devletli çözüme” kurşun sıktı. Bugün İsrail’in nüfusu 1.5 milyonu Arap vatandaş olmak üzere 8.5 milyon. Batı Şeria ve Gazze’nin yaklaşık 5 milyon.Ürdün Nehri’nden Akdeniz’e İsrail’i askeri olarak yok etmek imkânsızken, Trump’ın hamlesiyle İsrail’in egemenlik iddia ettiği alandaki insanlar için eşit vatandaşlık mücadelesinin yolu açılıyor. Bu mücadele Doğu Kudüs’le başlayıp Batı Şeria’ya yayılabilir. Bunun olmazsa olmazı da Yahudi halkını da ikna etmekten geçer.
Dünyada “kutsallık” biçilen başka kentler de birilerinin kontrolünde. Mesele binlerce kilometre ötedekilerin sahiplik iddialarında değil, oraların sakinlerinin nasıl var olduğunda. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları