Afrin gündemi kısa vadeli görünmüyor

Afrin gündemi kısa vadeli görünmüyor

05.02.2018 02:27
Güncellenme:
Takip Et:

Afrin harekâtının üçüncü haftasına girilirken dış ve iç politikadaki etkileri nasıl bir seyir izliyor?

* Afrin, parti kongrelerindeki konuşmaların ilk sırasında, siyasetçi polemiklerinin en başında. “Tam destek” açıklamalarına, “iktidar ile muhalefet arasında fark olmadığı” sözlerine rağmen, suçlama ve hakaret dozu giderek artıyor. Türkiye, “barış isteme” suçu ihdas ederek ve “barış karşıtlığı” diye bir akım yaratarak siyaset literatürüne yeni kavramlar hediye ediyor. Siyasi hatların çizgileri kalınlaştırılırken, “tek ses” baskısı artıyor, siyasi pozisyonlar muğlaklaşıyor; oluşan havanın yardımıyla, “liselerde parti bayrağı dalgalandırmaktan” bahsediliyor.

* Meselenin dış politika bağlamındaki tartışmaları ise, yine beklendiği gibi harekâtın meşruiyeti ve gerekçesi üzerine değil de, kapsam ve süresine doğru kayıyor. Başta Rusya olmak üzere önemli aktörlerle sağlanan açık- örtülü mutabakatlar dolayısıyla -Suriye’nin yaptığı resmi açıklamalardaki sert sözlere rağmen- TSK’nin Afrin’deki varlığı fazla konuşulmuyor. Türkiye’deki medyaya fazla yansımasa bile, Afrin uluslararası gündemde ve uluslararası medyada giderek daha çok sonuçlarıyla tartışılıyor.

Afrin meselesinin iç ve dış politikadaki seyri, harekâtın ve gündemin vadesini nasıl etkileyecek?

* Afrin harekâtı, askeri gerekçelerinden çok, siyasi nedenleriyle öne çıkmış bir hadise. Olayın aylar önce, bir siyasi vaat olarak gündeme gelmesi ve hâlâ iç ve dış siyasi mülahazalarla ele alınıyor olması da bu yüzden. Ancak olayın iç ve dış siyaset dinamiklerinin giderek farklılaştığı söylenebilir. Afrin’in iç politikadaki etkisi -harekâtın olmasa bilesürecin uzamasını, dış politikadaki etkisi ise sürecin fazla uzamamasını zorlayacak bir seyir izliyor. Çünkü, iç politikada “süreç”, dış politikada “sonuçlar” daha belirleyici olacak gibi görünüyor.

* Bu ayrışan dinamiklerin getiri ve riskleri hakkındaki öngörüler, verilecek siyasi kararları en az harekâtın alandaki gerçekleri kadar etkileyecek. İlk günlerde iktidara yakın medyanın “hız” göndermeli “üç günde Afrin” manşetleri, “bir gece ansızın” söylemiyle uyumluydu. Şimdi dikkatler hızlı sonuçtan çok, zamana yayılmış sürece doğru çevrilmiş gibi. Siyasi tartışmaya kapatılmış gündemin ele alınış biçimi ve “siyasi” açıklamalar da o yönde ilerliyor. Strateji mi alanı belirliyor, alan mı stratejiyi etkiliyor henüz belirsiz.

İç politika açısından Afrin meselesinin uzaması veya zamana yayılması mı, hızla bitirilmesi mi tercih ediliyor?

* Hatırlanacağı gibi, çözüm sürecinden OHAL günlerine dönüldüğünde veya 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında -başlangıçta “kısa sürede normale dönüş” açıklamaları yapılmış olmasına rağmen- gerilimin kısa tutulması için pek bir şey yapılmadı. Olağanüstü koşulların “hamle imkânları” ve gündem tahakkümü avantajları yüzünden, “normale dönmek” yerine, “olağanüstü durumu” uzatmak ve “sürekli gerilim” tercih edildi. Açıkçası kamuoyu ve medya da, “normal” reaksiyonu gösterip “normalleşme istemek” yerine, “anormalliği” (gerilimi) destekledi, hatta linç operasyonlarında görev aldı.

* Kısa ve etkili bir süreçle elde edilmiş “hızlı dış zafer” görüntüsünün getirisi elbette çok önemliydi. Fakat, “terörü bitirme” gerekçesi açısından stratejik bir hedef olmayan Afrin, çok uzun süreli bir “zafer” heyecanı vaat etmiyor; “Fırat Kalkanı” gibi geçici bir etki yaratma riski taşıyor. Ama tepkilerin bu kadar kolay kontrol edilebildiği bir atmosferde sağlanan moral üstünlük, süreci uzatmanın sağlayacaklarını fazlasıyla artırıyor. Açıklamalar da, “zorlanma görüntüsü” vermemeye dikkat edilerek fazla aceleci olunmayacağı yönünde. Galiba, Afrin harekâtı hedeflerinden çok, sürerken daha kıymetli.

Afrin gündeminin uzamasının önümüzdeki dönemde Türkiye iç politikasında nasıl sonuçlar yaratması beklenir?

* Barış isteyenlere, Afrin konusunda soru sormaya kalkanlara dönük önce sosyal medya paylaşımları, ardından doktorlar, avukatlar ve gazetecilerin açıklama ve haberleriyle devam eden gözaltı dalgaları sürüyor. Medya ve kamuoyu, daha önceki vakalarda olduğu gibi yine “milli görev” ile “sağduyu fonksiyonu” arasındaki tercihini “güç merkezine” bakarak yapıyor, yargı zaten “başkanlık düzenine” çoktan geçmiş durumda. Önümüzdeki günlerde de, bu dalganın özellikle siyasileri de içine -ve hedefe- alarak genişlemesi hiç şaşırtıcı olmayacak.

* Afrin gündeminin, muhalefet kanallarını tıkama, gündem kontrolü ve “söz söyleme mecburiyeti” açısından sağladığı imkânlara karşılık, oy davranışlarını ne kadar etkilediği ve sürecin uzamasının nasıl sonuçlar vereceği konusunda kestirimlerde bulunmak için fazla erken. Fakat, süreklileştirilmiş gerilim stratejilerinin ve kutuplaştırmayı tırmandırmanın her kullanıldığında etki ömrünün aynı kalacağı öngörüsü de çok doğru olmayabilir. Hamaset, kısa vadede iyi bir perdeleyeci olabilir ama sünmeye başlayan süreçlerde etkisi daha tartışmalı.

Dış politika dinamikleri açısından Afrin meselesinin uzun zamana yayılması nasıl sonuçlar yaratabilir?

* Afrin harekâtının mümkün olmasını sağlayan en önemli faktör, Rusya’nın kısa ve orta vadeli planlarına uygunluğunun sağladığı mutabakattı. Bazı değerlendirmelere göre, ilk bakışta aleyhine gibi görünse de, harekât ABD’nin de işine geldi. Rusya ve ABD’nin Afrin harekâtının önünü açarken veya rıza gösterirken hesapladıkları şeyler olduğu konusunda bir kuşku yok. Dolayısıyla sürecin uzaması durumunda, başta ABD ve Rusya olmak üzere alandaki bütün aktörlerin pasif izleme konumunu sürdürmesini beklemek gerçekçi olmaz. Üstelik, alandaki hareketlilik yüzünden bu bir tercih sorunu da değil.

* Diğer taraftan dünyada kamuoyu ve medya diye - hasarlı olsa da- bir realite ve onun bir etkisi hâlâ var. “Ne derlerse, ne yaparlarsa yapsınlar, biz yolumuzdan dönmeyiz” sözleri Türkiye’de başka, dışarıya çıkıldığında başka biçimde yankılanıyor. Sürecin uzaması, etkilerinin ve yankılarının genişlemeye başlaması şimdilik sorunsuz görünen “mutabakat” zeminini zorlayabilir. Türkiye gelecek dış baskıyı hiç dikkate almasa bile, harekâta onay veren veya itiraz etmeyen diğer merkezlerin nasıl etkileneceğini kestirmek zorlaşabilir.

Yazarın Son Yazıları

Eyvallah

Eyvallah

Devamını Oku
10.09.2018
Ödenmemiş fatura yığını

Ödenmemiş fatura yığını

Devamını Oku
07.09.2018
Ekonomiyi siyasetle, siyaseti sertlikle idare

Ekonomiyi siyasetle, siyaseti sertlikle idare

Devamını Oku
03.09.2018
Lütufla başlamayan yasakla bitmez

Türkiye kaybedilenlerin açık seçik göründüğü, kazanılması gerekenlerin berraklaştığı günlerden geçiyor. Dünkü Cumhuriyet’in 1. sayfası, özellikle de Vedat Arık, Hayri Tunç ve Ahmet Şık fotoğrafları bunun özeti gibiydi: “Bitmeyen zulüm” ve bitmemesi gereken direniş.

Devamını Oku
27.08.2018
Partilerin yerel seçim ufku

Partilerin yerel seçim ufku

Devamını Oku
24.08.2018
Lütuf düzeni

Lütuf düzeni

Devamını Oku
20.08.2018
Kayıp bölüştürmek

Kayıp bölüştürmek

Devamını Oku
17.08.2018
Neyin mücadelesi kimin savaşı?

Neyin mücadelesi kimin savaşı?

Devamını Oku
14.08.2018
Krizi karşılama stratejisi

Krizi karşılama stratejisi

Devamını Oku
13.08.2018
Her şey algıdan

Her şey algıdan

Devamını Oku
10.08.2018
Göstermeye ihtiyaç yok, her şey zaten ortada

Göstermeye ihtiyaç yok, her şey zaten ortada

Devamını Oku
06.08.2018
Kim kimi idare ediyor?

Kim kimi idare ediyor?

Devamını Oku
03.08.2018
Diklenerek eğilmek

Diklenerek eğilmek

Devamını Oku
30.07.2018
Akşener gerçekten dönmezse?

Akşener gerçekten dönmezse?

Devamını Oku
27.07.2018
İyi Parti’de ne olacak?

İyi Parti’de ne olacak?

Devamını Oku
24.07.2018
Ne yaptınız da yoruldunuz?

Ne yaptınız da yoruldunuz?

Devamını Oku
23.07.2018
Sarsıntı kaçınılmazdı

Sarsıntı kaçınılmazdı

Devamını Oku
23.07.2018
‘Dağılma’ hevesi

‘Dağılma’ hevesi

Devamını Oku
16.07.2018
Kötü siyaset iyisini kovar

Kötü siyaset iyisini kovar

Devamını Oku
13.07.2018
Başkanın adamları

Başkanın adamları

Devamını Oku
10.07.2018
Yeni dönem başlarken

Yeni dönem başlarken

Devamını Oku
09.07.2018
Muhalefet neden dağıldı?

Muhalefet niçin dağıldı?

Devamını Oku
06.07.2018
Soruları bitmeyen seçim

Soruları bitmeyen seçim

Devamını Oku
02.07.2018
Değişim bir tercih değil

Değişim bir tercih değil

Devamını Oku
29.06.2018
MHP oylarının anlamı

MHP oylarının anlamı

Devamını Oku
26.06.2018
24 Haziran’ın iktidar tablosu

24 Haziran’ın iktidar tablosu

Devamını Oku
25.06.2018
Tek adamlık artık zor

Tek adamlık artık zor

Devamını Oku
25.06.2018
Bozgun görüntüsü

Bozgun görüntüsü

Devamını Oku
22.06.2018
Son düzlük notları

Son düzlük notları

Devamını Oku
18.06.2018
İttifaklar tablosu

İttifaklar tablosu

Devamını Oku
11.06.2018
Metal paslanması

Metal paslanması

Devamını Oku
08.06.2018
Rehavete yetmeyen ama cesaret veren bir umut

Rehavete yetmeyen ama cesaret veren bir umut

Devamını Oku
04.06.2018
Münafık dinamiği

Münafık dinamiği

Devamını Oku
01.06.2018
Başkasının oyu Dimyat’taki pirinç

Başkasının oyu Dimyat’taki pirinç

Devamını Oku
28.05.2018
Görev erteleme beyannamesi

Görev erteleme beyannamesi

Devamını Oku
25.05.2018
Seçimin arka plan senaryoları

Seçimin arka plan senaryoları

Devamını Oku
21.05.2018
Görev, ihtiyat, sürpriz

Görev, ihtiyat, sürpriz

Devamını Oku
18.05.2018
İyimserlik ve kötümserlik

İyimserlik ve kötümserlik

Devamını Oku
14.05.2018
AKP artık ‘eski Türkiye’

AKP artık ‘eski Türkiye’

Devamını Oku
11.05.2018
Muhalefete hediye

Muhalefete hediye

Devamını Oku
09.05.2018