Aydın Engin

Reis emretti: Kıbrıs Türkleri çoğalın!..

15 Mart 2018 Perşembe

Kıbrıs Türk kesiminin çiçeği burnunda Başbakanı Tufan Erhürman ile Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay Türkiye’ye geldiler ve AKP’nin Reisi, devletin de başı Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildiler.
Bu doğal.
Türkiye’den başka hiçbir ülkenin “devlet” olarak tanımadığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) hâlâ “yavru vatan” sayılıyor ve oldum bittim derin ekonomik ve siyasal sıkıntılarla boğuşuyor. Türkiye dışında yaslanabileceği bir ülke de yok.
KKTC Başbakanı ve Başbakan Yardımcısı ile Erdoğan arasındaki görüşmede özellikle ekonomik sorunların üstesinden gelebilmek için turizm dışı alanlarda da yatırım çekme olanakları ve olasılıkları üstünde konuşulmuş.
Bu da doğal.
Kıbrıs Türklerinin ekonomik boğuntusu ve açmazları öteden beri bilinir. Elimde güvenilir ekonomik veriler yok. Ancak KKTC’de halkın büyük kesiminin geçim için devletçiklerine bağımlı olduğu, devlette ya da belediyelerde maaşa bağlandıkları ve onunla geçinebildikleri öteden beri söylenir. Hatta Türkiye’den maaşları ödeyebilecek paranın zamanında gelmemesinin siyasal krizler yarattığını bile duymuşluğumuz var. Daha kalıcı ve sürdürülebilir çözümler aramaları ve bunun için Türkiye’ye danışmaları, destek aramaları elbette doğal.
Ancak her şeyin en doğrusunu bildiğine inanan ve çevresini de inandıran AKP Reisi’nin önerdiği bir “çözüm” var ki ne kadar doğal bilemedim.
Doğan Haber Ajansı’nın (DHA) aktardığına göre Erdoğan, Kıbrıs Rum Kesimi ile eşit düzeye gelebilmeleri için yatırım çekecek hamleler bağlamında nüfusun da Rumlarla eşitlenmesini bir hedef olarak Kıbrıs Türklerinin önüne koydu.
Nasıl olacak bu?
Özel hayata karışmak benim ne haddim ne de işim. Ama Kıbrıslı Türklerin önüne çok zor bir ödev konuyor (gibi geliyor bana).
Kıbrıslı meslektaşım Yeni Düzen gazetesi yazarı Sami Özuslu henüz bu “görev emri” ortada yokken 8 ay kadar önce, 27 Temmuz’da nefis bir yazı yayımladı.
Aktaracağım sağlam ve ayrıntılı bilgileri onun yazısından aldım.
1974’te, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, askeri operasyonun hemen ardından yaptığı ve benim de haberci olarak izlediğim bir basın toplantısında “Kıbrıs’taki 120 bin Türk’ü korumak bizim görevimizdi, biz de görevimizi yerine getirdik” demişti...
Ardından Kuzey Kıbrıs’a Türkiye’den göç etmek isteyenlere devlet desteği ve teşviki sağlandığı, çok sayıda TC yurttaşının KKTC yurttaşına dönüştürüldüğü de resmen açıklanmayan ama herkesin bildiği bir sırdı.
1974’te 120 bin idi. 2011’de yapılan ve nedense sonucu çok gecikmeli açıklanan nüfus sayımı verilerine göre ise KKTC’de nüfus 294 bin. Sayım günü KKTC sınırları içinde bulunan herkes bu hesaba dahil. Turist ya da yerli. KKTC yurttaşı ya da değil. Hepsi...
Meslektaşım Özuslu ise 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimi verilerini değerlendirirken farklı bir hesaplama yapıyor:
“... 2015’te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde 177 bin civarı seçmen vardı. 18 yaş altındakileri, yani seçmen olmayanları da 54 bin hesaplarsak, 2015’te toplam ‘yurttaş’ sayısı 230 bin civarına denk geliyor...”
Sayım sonuçları mı hatalı, Özuslu’nun hesaplama yöntemi mi yanlış bilemem. Ama yine de 1974’e bakıldığında bu kadar artış doğal sayılmalı. Kimi doğumla, kimi göçmen olup Kıbrıs’a yerleşenlerle bu sayıya ulaşılmış olabilir.
İyi de 1 milyon 17 bin olarak açıklanan Rum kesiminin nüfusu ile arada yine de çok büyük bir fark var ve AKP Reis’i tavsiye eder gibi emretti: Kıbrıslı Türkler çoğalın!..
Çocukları ya da yaşı bencileyin geçmişleri bir yana bırakırsak Kıbrıslı kadın ve erkek Türklerin önünde zorlu bir görev var.
Adadaki Rum nüfusun sayısına ulaşamadıkça Kıbrıs sorunu çözümsüz kalacak(mış).
Ben söylemedim, Reis buyurdu.
Tanıdığım kültürel ve siyasal birikimlerine çok güvendiğim Kıbrıslı Türk dostlarımın, arkadaşlarımın bu çözüm(!!!) formülüne bir cevapları olsa gerek.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları