Aydın Engin

Bu da benim kamuoyu anketim...

07 Haziran 2018 Perşembe

Seçimle yatıp seçimle kalkıyoruz ya... Ciddi toplantılardan arkadaş sohbetlerine, meyhane muhabbetlerine kadar içimiz dışımız siyaset, ille de 24 Haziran oldu ya...
Kamuoyu araştırması şirketleri de işportaya düştü.
Ciddi, güvenilir, markalaşmış birkaç firma hariç, adı ünü duyulmuş ya da duyulmamış pek çok kuruluş dur durak bilmeden, ara vermeden, hafta yedi, gün on yedi “Bu pazar seçim olsa...” ya da “İşte Cumhur oyları, işte Millet oyları” ya da “İkinci turda Erdoğan’ın rakibi kim olacak” başlıklı araştırmalar yayımlıyorlar.
Hepimiz bu konulardan başka bir konu konuşamaz olduk ya, ister istemez üstüne atlıyoruz. Artık herkes kendi meşrebine, siyasal tercihlerine göre üzülüyor, seviniyor, rahatlıyor, geriliyor, karamsarlaşıyor, iyimserliğe kanat çırpıyor...
İyi de birinin dediği ötekininkini tutmuyor. Birinde HDP baraj altı, ötekinde neredeyse ikinci parti. Bir başkasında İYİ Parti almış başını gidiyor, ötekinde barajın epey altında. AKP ya batakta ya yatakta...
Gel çık işin içinden, gel bir tahmin yap...
Olacak gibi değil.
Derin araştırmacı ve çok sorumlu bir gazeteci olduğum (Öhööhhö) için okurlara hizmet olsun diye ben de 24 Haziran seçimleri üstüne bir kamuoyu araştırması yaptırmak için kolları sıvadım.
Ortaya çıkan sonucu belki yazının sonunda anlatırım. Ancak kamuoyu araştırması yaptırma maceram çok daha keyifli bir yazı konusu.
Buyrun.

***

Öyle çok ünlü bir şirkete gitmedim tabii. Onların da ötekilerden belki pek bir farkları yok ama ünlüyüz hesabıyla fiyatları katlanmış ve kanatlanmış.
Bir arkadaşa danışıp gittiğim şirketin kapısından girdim. Eteği fazla mini, saçları fazla sarı bir sekreter karşıladı. Ş’leri S yapıyor, R’leri yutuyor, E’leri AE gibi seslendiriyor.
-Hos geldiniz. Baen size nasıl yaadımcı olabiliğim...
-Şey... Ben seçimle ilgili bir kamuoyu araştırması yaptırmak için geldim de...
-Ooo evet anlıyoğum... Sizi genel müdürle konusuracaam. Randevu almıs mıydınız? Hayır mı? Sorun değil. Baen hemen ayarlarım.
Ayarlamış olacak ki masanın öte tarafında bir başka genç kadına döndü:
-Seyma Hanım, beyfeeendiyi müdür beyin odasına alır mısınız?
Şeyma Hanım beni aldı, yedi (sekiz değil yedi) adım yürüdük ve açılan kapıdan girdik. Şeyma Hanım’ın ağır işi bitmişti. Genel müdür dedikleri adam telefonu “Anladım anladım, hallederim” diyerek kapatıp bana döndü. “Demek kamuoyu araştırması yaptırmak istiyorsunuz? Seçim tabii değil mi” diye sordu.
“Ulan bu herif benim böyle bir iş isteyeceğimi nereden bildi” diyemedim, o önce kocaman koltukta yer gösterdi, ardından hemen konuya girdi:
-Beyefendi fiyat basamaklarımız şöyledir: 2 bin kişiyle yüz yüze veya telefonla; 4 bin kişiyle yüz yüze veya telefonla; 6 bin kişiyle yüz yüze veya telefonla. Her “veya” arasında 10-12 bin fark ediyor.
-Fark eden ne?
-Dolar tabii...
Öyle ya, tabii dolar. Yerli ve milli paramız...
2 bin kişi ucuz tarifeymiş, 6 bin kişi de pahalı. Ayrıca telefonla ucuz, yüz yüze pahalı. Bunları öğrendim ve “4 bin kişiyle telefonla” tarifesini seçtim.
110 binmiş.
Yerli ve milli parayla tabii...
-Peki ne zaman sonuçlanır ve bizim elimize ne zaman geçer?
Adam omuz silkti:
-Sonuçlar hazır beyfendi. Siz nasıl bir eğilim benimsiyorsunuz? Yani nasıl bir sonuç sizi mutlu eder?
Ne diyeyim:
-Valla biz bu sonuçları Cumhuriyet’te yayımlayacağız. Okurlara 24 Haziran’dan önce kesin sonucu vereceğiz...
Herif çok büyük ve geniş sırıttı:
-Oooo, Cumhuriyeeeeet!.. Söylesenize önceden. Beyefendi size özel şöyle yapalım: İnce yüzde 38.2, Demirtaş yüzde 19.6, Erdoğan yüzde 37.6, Akşener yüzde 14.3, Karamollaoğlu yüzde 3.7, Perinçek’i boşver... Nasıl uyar mı?
Hesapladım. Herif seçmenlerin yüzde 123.4’ünün oy oranlarını veriyor. Yani müthiş bir sonuç.
-Kesin sonuçlar mı bunlar?
-Valla hepsinde artı eksi yüzde 2.1 hata payıyla kesin sonuç... Yani bu oranlar sizin okuru mutlu eder... Şeyyy yalnız...
-Yalnız ne?
-Şu 110 bin doların ödeme şekli nasıl olacak?
Omuz silktim:
-Valla ben Cumhuriyet’te çalışıyorum. Bugün ayın 7’si ya. Aybaşındaki maaş bitti. Bundan sonra kredi kartına yükleneceğiz. Kredi kartına kaç taksit yapıyorsunuz...
Adam galiba arkamdan yüksek sesle sövdü ama ben duymadım. Kıkır kıkır gülerek çıkmıştım...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları