Şiirin de zamanın da bekçisi!
Çağdaş Şiirimizde en sık kullanılan imgeleri (dağ, ağaç, deniz, rüzgâr, göz…) araştırarak, Tevfik Fikret’ten günümüze dizeler arasında yolculuk yaptım. Bu yazıda dağ imgesini işleyeceğim.
Sanırım içinde ‘dağ’ geçmeyen çok az türkü vardır. Arguvan türkülerinde de kar ve dağ imgeleri sıladır, kavuşmaya engeldir. Çözümsüz dertlerin, kavuşulmayan aşkların, erişmeyen ellerin, dönülmeyen gurbetin, geçitsizliğin, geçimsizliğin adıdır dağ.
‘Analara kıymayın efendiler!’ (17.05.2021)
Şiirimizde ana-baba imgeleri sık kullanılır. Çocukluğun konuşulduğu yerde bu kavramlardan uzaklaşılamaz. Ancak yaşamdaki durum da aynı olduğu için, işlenişinde ve içerikte kadınların şiirleriyle erkeklerin yazdıkları genellikle ayrışır.
Erkekler için ‘Anne’ kavramı çoğunlukla sıcak kucak, sevgi limanı, korunak, okşama, sevme yeri iken; şair kadınlarda baskıcı öğretmen, düzeltmen, yönetmen konumunda görünür.
Kızlar babalarını koruyucu, kahraman hatta Tanrı katında görürken, erkeklerle babalar arasındaki rekabet çoğu kez onulmaz yaralara götürür. Her iki cins için anne ev, baba da evlerin direği görüntüsünü günümüzde de hâlâ sürdürmektedir.
‘Analara kıymayın efendiler!’ (30.04.2021)
Şiirimizde ana-baba imgeleri sık kullanılır. Çocukluğun konuşulduğu yerde bu kavramlardan uzaklaşılamaz. Ancak yaşamdaki durum da aynı olduğu için, işlenişinde ve içerikte kadınların şiirleriyle erkeklerin yazdıkları genellikle ayrışır. Erkekler için ‘Anne’ kavramı çoğunlukla sıcak kucak, sevgi limanı, korunak, okşama, sevme yeri iken; şair kadınlarda baskıcı öğretmen, düzeltmen, yönetmen konumunda görünür. Kızlar babalarını koruyucu, kahraman hatta Tanrı katında görürken, erkeklerle babalar arasındaki rekabet çoğu kez onulmaz yaralara götürür. Her iki cins için anne ev, baba da evlerin direği görüntüsünü günümüzde de hâlâ sürdürmektedir.
‘Gözünüze şiir değsin!’
Sanırım ilk şiirden günümüze ‘göz, bakış, görmek, bakmak’ sözcükleri ve bunlara bağlı olarak ‘seyretmek, gözlemek, göz etmek, göze almak, gözden düşmek, kör göz, görmemek, gözüm üstünde, nazar etmek, göze gelmek, göz süzmek, göz yummak, göz yaşı, gözde olmak’ gibi deyimler, tamlamalar şiirlerde kullanılagelmiştir.
‘Şiirin özünden bir hareket: Aşk! (28.03.2021)
İlk insandan günümüze aşkın her türlüsü (Cinsel, hayali, dinsel) insanda yurt edinmiş, yaşamı yönlendirmiştir. Şeyh Galib’in “Kıvılcım tanesi ektikleri / parça parça yürek biçtikleri” dediği gibi, her insana kıvılcım tanesi ekilen aşkı tanelere ayırsak (genetik, ekonomik, tarihsel, psikolojik, cinsel, kültürel…) çok fazla öğelerden oluştuğu görülecektir. Aşk bir harekettir, zamanı hızlandıran, renklendirendir. Vazgeçilmezliği kadar zulmü de bilinir. Ferhat dağları deler, Mecnun çöllere düşer, Yusuf kuyuda inler, Kerem yanar kül olur… Ne tahtlar çökmüş ne saraylar göçmüştür aşk yüzünden.
Sırrı, yasası, şarkısıyla; ‘ağaç’! Arife Kalender'in yazısı...
“Ağaçsız yaşam olmayacağına göre şiir de olmaz. Meşe, çınar, hayıt, çam, meyve ağaçları, çalı ağaçlar şiirlerde farklı sesler ve görüntülerle kullanılır. Bazen tek ağaç orman içre görünür, dayanışma içinde yaşar. Bazen bir tepeden el eder, ovada kara trenleri uğurlar. Ha insan kıyımı ha orman, ne fark eder? Ağacın da orman içinde sırrı var, sınırı, yasası var. Her ağacın rüzgârı başka, şarkısı ayrı…”
‘Şiirin özünden bir hareket: Aşk! (06.02.2021)
İlk insandan günümüze aşkın her türlüsü (Cinsel, hayali, dinsel) insanda yurt edinmiş, yaşamı yönlendirmiştir. Şeyh Galib’in “Kıvılcım tanesi ektikleri / parça parça yürek biçtikleri” dediği gibi, her insana kıvılcım tanesi ekilen aşkı tanelere ayırsak (genetik, ekonomik, tarihsel, psikolojik, cinsel, kültürel…) çok fazla öğelerden oluştuğu görülecektir. Aşk bir harekettir, zamanı hızlandıran, renklendirendir. Vazgeçilmezliği kadar zulmü de bilinir. Ferhat dağları deler, Mecnun çöllere düşer, Yusuf kuyuda inler, Kerem yanar kül olur… Ne tahtlar çökmüş ne saraylar göçmüştür aşk yüzünden.
Çağdaş şiirimizde sık kullanılan imgeler 1: Dağ!
Çağdaş Şiirimizde en sık kullanılan imgeleri (dağ, ağaç, deniz, rüzgâr, göz…) araştırarak, Tevfik Fikret’ten günümüze dizeler arasında yolculuk yaptım. Sayfaların izin verdiği ölçüde, aralıklarla yayınlanacak bu beş yazımda her temada amaçladığım bir bakıma şiirimizin toplu fotoğrafını sunmak. Bu yazıda dağ imgesini işleyeceğim. Sanırım içinde ‘dağ’ geçmeyen çok az türkü vardır. Arguvan türkülerinde de kar ve dağ imgeleri sıladır, kavuşmaya engeldir. Çözümsüz dertlerin, kavuşulmayan aşkların, erişmeyen ellerin, dönülmeyen gurbetin, geçitsizliğin, geçimsizliğin adıdır dağ.