Ayşe Kulin Cumhuriyet'e yazdı:
Yazar Ayşe Kulin gazetemiz için bir yazı kaleme aldı. Kulin yazısında, “Ülkenin kalem tutan ellerini çoğu zaman silah tutanlarla eş tutup, yazarları, çizerleri, özgürlük peşinde koşanları tutuklayıp mahpuslarda süründürüyorlar. Oysa bir yazarı tutuklamak, uçan kuşu vurmak gibidir...” satırlarına yer veriyor.
TÜRKAN SAYLAN HOCA’YI ANARKEN...
Tek ve biricik Türkan Hocam, siz cennetteyken dünya takviminde, bir yaş gününüz daha geldi çattı. Diyeceksiniz ki hayatta olmayan birinin yaş günü mü olur?
19 Mayıslarda ben hep yürürüm
Dokuz yaşındaydım, üzerimde izci kıyafetim, trampetim boynumda asılı, elimde trampet değnekleri, babamla birlikte okula gidiyordum. 19 Mayıs Yürüyüşünde, kendi okulumun taburunda trampet çalacaktım. Annemin babama, “Bugün Ayşe’yle okula kadar yürüsene, trampeti ağır gelirse taşıyıverirsin”, diye fısıldadığını duymazdan gelmiştim. Yolun yarısına gelmiştik ama babamda tık yoktu.
Ayşe Kulin’den 5 günde Tahran ve bir gecede bin bir gece
“Saray Bahçesi’nde gördüğüm çocuğunu emziren kadın heykeli oldu. Başımdan örtüm kayacak olursa halim nice olur korkusuyla gittiğim ülkede o heykel, İran’da sanata duyulan saygının işareti gibiydi..”
İçeriye mektuplar... İncecik bir umut ışığı
Yazar Ayşe Kulin, gazetemize düzenlenen operasyon kapsamında Silivri'de tutuklu olan Turhan Günay için yazdı.
Bir bardak suda fırtına
Herkesin bir diğerine ana avrat küfrettiği siyaset dünyamızda, üstelik ilk kez kullanılmayan bu cümlecik, niye bir bardak suda fırtına yarattı o halde, diye sorası geliyor ya insanın, işte şimdi geldik o ikinci iyi bildiğim şeye!
Can Dündar'a açık mektup
Aklın hiç dışarıda kalmasın, Cano. Dışarısı çekilir gibi değil.
Maazallah, dışarıda olaydınız, vinç ikinizden birinin kafasına da düşebilirdi. Kendinize görev çıkarıp Diyarbakır’a gitmiş olsanız, çıkan arbedede kaza kurşununa da hedef olabilirdiniz. Malum, devletler üstü bir üst akıl, barış isteyenleri sevmiyor.
Barış için de bir şeyler yapabiliriz
Dünya liderlerine, savaşan ülkelerin başkanlarına, başbakanlarına ve savunma bakanlarına mektuplar, dilekçeler, mesajlar, tweet’ler yollayalım...
Anımsayabildiğim ilk bayram, diğerleri ve sonuncusu...
Anımsayabildiğim ilk bayram, diğerleri ve sonuncusu...
Eğitimde hülle donu
Dindar ve kindar gençlerin yanına bir de “ben yaptım olducu”lar katılıyor, bundan böyle.
Taktım ben bu Japona
Köprü halatı yüzünden intihar
eden Japon aklımdan çıkmıyor.
Günde beş kez Allah’ıyla buluşan
insanları örnek almak
varken, tuttun öldürdün kendini.
Yokluğunu dolduramam
ama ben hâlâ Japon olmak istiyorum.
Japon olmak istiyorum
Japon mühendis Ryoichi Kishi, kendini İzmit Körfezi Geçiş Köprüsü inşaatında, kopan halattan sorumlu tuttuğu için intihar etmiş. Bu haberi okuyunca, Japon olmak istedim. Ahlaki değerlerin altüst olduğu ülkemde, haysiyetimi korumak adına, ben illa Japon olmak istiyorum.
Bir Kadının Kadınlar Günü'ndeki Ruh Hali
Erkeklerimiz, yoksul-zengin, eğitimli-eğitimsiz, başörtülü-başı açık, fark etmeksizin kadınları öldürüyor. Biz ne yapıyoruz? Katillerimize duruşmada uslu durdukları için indirim yapmasınlar diye imza topluyoruz, boşuna bir gayretle.