5 Kasım helvası kasım kasveti

06 Kasım 2022 Pazar

5 Kasım helvası kasım kasveti

Kasım ayı kasvet ayı..

Bu duygu, düşünce belki de “10 Kasım” yüzünden.

Takvim yaprakları ulusun da bireyin de yazgısı..

Babamın 5 Kasımı ile benim tanışmam gibi. 

Baba deyince de hep elim yüreğimde olurdu.

Erzincanlı hemşerimiz, Mülkiyeli büyüğüm Cemal Süreya’nın ilk okuduğum günden bu yana korkuyla hafızama kazınan mısraları gelirdi aklıma.

Hani “Sizin hiç babanız öldü mü” diyen soran ve 

“Benim bir kere öldü kör oldum. 

Yıkadılar aldılar götürdüler

Babamdan ummazdım bunu kör oldum” diye süren şiiri..

*

Ölümlerde ve yıldönümlerinde, evlerde helva kavrulmasını konu komşuya dağıtılmasını Diyanet, “İslam dışı” sayıyor. 

Oysa bu yerli ve milli bir geleneğimiz olarak yüzlerce yıldır sürüyor.

*

5 Kasım’dı. 

Babamın ölüm yıldönümüydü. Evde helva kavrulmuştu.

O dönemde, Danıştay saldırısında katledilen Mustafa Bilgin’in cenaze töreninde beyin kanaması geçiren Ecevit ise aylardır koma uykusunda GATA’da yatıyordu. 

17 Mayıs’tan beri GATA’ya uğruyor hem doktorlardan bilgi alıyor hem de aylardır hastanenin karşısına çadırlarda kamp kuran partililerle bu bilgileri paylaşıyorduk. 

Bendeniz, Demokratik Sol Parti’de Bülent Ecevit’in seçtiği/seçtirdiği son genel sekreteri idim.

Oran’da üst katımızda Deniz Baykal, karşı çaprazımızdaki apartmanda da Ecevitler oturuyor(du.) 

Eve gelince pederimin ruhu için pişirilen helvayı Rahşan Hanım’a götürmek istemedim. 

Bu içgüdüsel kesin bir karardı. 

Aradan bir saat geçti geçmedi. 

Telefon çaldı.

GATA’dan sayın Ecevit’i kaybettiğimizin acı haberi geldi.

Helvayı götürseydim eğer, o helvanın Ecevit için pişirilmiş bir helva olmadığını Rahşan Hanım’a anlatmak çok zor olacaktı. 

Ve hiçbir Rahşan Affı kurtaramayacaktı beni.


**

Ecevit’in yaşamı DSP’nin, daha çok da CHP’nin tarihidir.

Altı aya yakın süre boyunca Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde iki ayrı tür defter tutulmuştu.

Birisi GATA’nın karşı kaldırımında çadırlarda kamp kuran ve dualar ederek, adaklar adayarak aylardır nöbet tutan partililerin ve yurttaşların yazdığı defterler.

Öteki defter ise hastanenin şeref salonundaki siyasetçilere ayrılan defterler.

Bu defterler bazı siyasetçiler için ise daha çok pişmanlık bildirme, özür dileme “arzuhali” gibiydi.

Ziyarete gelenlerden Recep Tayyip Erdoğan’a ve Deniz Baykal’a defter uzatılmamıştı. Onlardan da bu yönde bir istek gelmedi.

Böylece ikinisin de Ecevit ile ilgili kanaatlerini yazılı olarak elde etme olanağından yoksun kalmıştık.

Ancak kimi siyasetçiler yaptıkları siyasi yanlışlar, kabahatler ve hatalar için ya da ona sırt çevirdikleri, Ecevit’ten yarı mahcup bazen de çok içtenlikle özür diliyorlardı.

En açık sözlü olan ziyaretçilerden biri de Ecevit’in 1980’den önce kurduğu hükümetlerde bakan olarak görev yapan Sayın Erol Çevikçe idi.

Kendisi daha sonra Deniz Baykal ile bir olup Ecevit’e karşı bayrak açanların başında yer almıştı.

Kendisinden o dönemde aldığımız izin dolayısıyla Şeref Salonu’ndaki Bülent Ecevit defterine yazdıklarını buraya aktaralım:

Sorumsuzluğun yükü

“Sevgili Genel Başkanım, Sayın Başbakanım,  

Kendimi, sizin CHP’den gitmenize neden olan hareketin en önde 

gelen sorumlusu sayıyorum. 

O büyük hata, hem CHP’yi bugünkü duruma getirdi hem de sizin 

ülkeye daha etkin ve uzun hizmet vermenizi engelledi.

Huzurunuza bu ciddi hatamızın ve sorumsuzluğumuzun yükünü ve 

elemini sonuna kadar taşıyacağımı belirtmek için geldim.

Derin sevgilerimle. Erol Çevikçe” 

Bu satırları, Ecevit okuyabilseydi ona bir şifa olabilir miydi?

Bilmek çok zor.

Ama sonraki bir dönemde bu konuyu Rahşan Hanım’a sormuştum.

Kendisini tanıyanların çok iyi bileceği bir yüz ifadesi ve ekşi bir ses tonu ve başka bir soru ile konuyu değiştirdi.

**

Bir siyasetçinin kendi günahlarını ortaya dökmesi elbette büyük bir medeni ve siyasi cesaret ister.

Ama yine de bu türden cesaretin, siyasetçilerin geneline bulaşma tehlikesi pek yok.

Keşke olsaydı.

Son söz Ecevit’in

Pek o kadar göremesek de uzağı kuşların uçuşundan belli bir şeyler olacak yarın öbür günden önemsiz, bugünden önemli

(Şiirler- Bülent Ecevit)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları