Ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz.
Ağzı torba olmayan gençler soruyor:
Reyiz bu savaşın Mustafa Kemal’i mi, yoksa Vahdettin’i mi?
Anayasaya göre kendisi başkomutanımız.
Ama kör talihimize bakın ki bu savaşa at üstünde duramayan bir başkomutanla giriyoruz.
***
Vatandaşın sağduyusu liderlerin topundan daha yücedir.
Örnek zülfü yâre dokunabilir.
Ama madem sanal âlemde dolaşımda, sorumluluk savcılardadır.
Tek adam anayasası referandumu öncesinde Adanalı bir dayıya fikri soruluyor.
Tövbe tövbe diyelim tıklayalım: “Bu adam zaten başgan! Allah olmak istiyorsa toplanıp Allah diyek!”
***
Demokrasi böyle bir şey. Kimin ne laf edeceğini Allah biliyor.
Naçiz kullar olarak bildiğimiz, gördüğümüz sonsuz iktidar aşkının deniz suyu içmeye benzediğidir.
Ne kadar çok içilirse o kadar çok susattığıdır...
İlan ettiği son ekonomik kurtuluş savaşı kendi kurtuluşu için midir, yoksa deniz suyu susamışlığından mıdır?
***
Bu ibretlik bir savaş. Düşman belirsiz!
Savaşın fitilini dolar ateşlemişti. Doları basan ABD, sahibi Türk milletidir. Zira dolar milletin hesabında bankalardadır.
Reyiz dolara savaş açamaz. Üzerinde türbe yeşili renk üstüne “Allah’a güveniyoruz / In god we trust” yazısı var. (Allah bir!)
Kuranıkerim ise doları yasaklamış değil. (Aksine Müslümanlar İslamın beş şartından birini yerine getirip “hacı” olmak için her yıl milyarlarca dolar akıtıyorlar Suudi kasalarına.)
Reyiz, bu nedenle, milletimizi dolara değil, “faize ezdirmeyeceğiz!” diye meydan meydan dolaşıyor.
Dolar mubah, faiz haram... Bu nedenle geçilmeyen köprüler, girilmeyen tüneller, uçulmayan havaalanları, yatılmayan hastaneler için faiz değil, sadece dolar ödüyoruz. Faiz haramdır.
Dolara savaş açılamaz. Aksine kutsal bir takas aracıdır.
İktidarın ülkenin en değerli kuruluşlarını, arazilerini ve hatta vatandaşlığını dolar ile satması bundandır.
Her şey artık, ekonomik kurtuluş savaşının muzafffer komutanı olarak mareşal rütbesiyle 2023 haziranına ulaşmak içindir.
Böylece FETÖ hain darbesi ile Suriye Afrin’de kazanılan zafer nedeniyle AKP’nin “Mareşal Başkomutan Gazi Erdoğan” hasreti de karşılanmış olacaktır. (24.02.2018 Cumhuriyet)
***
Anayasaya göre başkomutan cumhurbaşkanıdır. Mustafa Kemal Paşa bile Kütahya ve Eskişehir muharebelerinden sonra Meclis’ten Başkomutanlık Kanunu çıkarılmasına gerek duymuştur. Büyük Taarruz’un gerçekleştirilmesi, zafere ulaştırılması bu yasanın ışığında gerçekleşmiştir.
Reyiz ise savaş başlattım demekle yetiniyor.
Nitekim ilk savaşı 16 ekim 2018’de dolar 5.78 TL iken, ikincisini 31 ekim 2020’de 8.30 TL iken, üçüncüsünü de 13.45 TL iken ilan etti.
Sonuç alamadı.
Dolarzede milletimizin talihsizliği, bu savaşlara, at üstünde duramayan bir başkomutanla girilmesidir.
Kurtuluş Savaşı halk ile birlikte yapılmıştır. Bu savaşta ise halk sadece seyirci değil hedef tahtasıdır.
***
Anayasaya göre, Cumhurbaşkanı TBMM adına başkomutanlığı temsil ediyor ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanılmasına karar veriyor.
Reyiz, TSK’nin kullanılmasına karar verdi mi, verecek mi bilemiyoruz.
Bildiğimiz, savaş sanayimizin kalesi Aselsan’ı satmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri ile pazarlığa girildiğidir.
Bu ülke ile birdenbire enseye tokat ilişkiye girmenin nedeni BAE’nin resmi adı olabilir mi: “El-İmaratü’l-Arabiyyetü’l-Müttahide”
“Müttahide”, “birlikte, birleşmiş” demek. Bizim müteahhit ile alakası yok. Ama, rezil FETÖ kalkışmasının finansörü diye lanetlediğimiz bu ülkenin Arapça anlamı belli ki bizimkileri çok etkiledi.
BAE’nin resmi sloganı ise “Allah, Vatan, Reis” (Allah, el-Vatan, er-Re’is - CIA - The World Factbook 2021).
Bu da etkilemiş olabilir mi?
***
“Ben ekonominin kitabını yazdım!” sözünü boşa söylemiş olamaz, belli ki “ekonomik kurtuluş savaşı”nı bu kitaba göre yürütecek.
Dileyelim emrindeki taburlar savaşı sabote etmezler.
Maliye Bakanlığı dün yeniden değerleme oranının yüzde 36.2 olarak uygulanacağını ilan etti. Yani tüm vergi, harçlar, Motorlu Taşıtlar Vergisi vs. her şey 1 Ocak’tan itibaren bu oranda artırılacak!
Hani enflasyon 19 idi?
