Düşey Bir Analiz

27 Ocak 2015 Salı

Hükümeti Düşmüş Görme Düşü... 

Hukuksuzluktan, yolsuzluktan, öfke siyasetinden ve maceracı dış politikadan bıkmış her yurttaşın artık tek özlemi, tek rüyası vardır:
Bu iktidardan kurtulmak.
Bunun gerçekleşme olasılığı nedir?
Bunu anlamak için sağlam siyasal, ekonomik, sosyo-kültürel analizlere ihtiyaç vardır.
Bu da sağlıklı istatistikler, objektif kamuoyu yoklamaları ve gerçekçi sayısal verileri gerektirir.
Elbette bir de analizcinin işin içine temennilerini karıştırmaması şarttır.
Analiz ile rüya tabiri arasında bir bağ da aransa bulunabilir.
Ama analiz hiçbir zaman “gaz vermek” veya “gaza getirmek” niyetiyle yapılmamalıdır.
Seçimlerin 14 Haziran’da yapılması beklendiğine göre 150 günden daha az bir zaman vardır.
Her ne kadar Demirel’in vecizesi “Siyasette 24 saat bile uzun!” ise de bu 150’den daha az günde muhalefetin mucizeler yaratması pek beklenemez.
Herkesi peşinden sürükleyecek yeni bir parti ve liderin ortaya çıkması da söz konusu olmayacağına göre tek umut:
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin en azından, “Adalet” ve “Kalkınma” diye 2’ye çatlaması idi.
Bu umudu, şaibeli 4 bakanın Yüce Divan’a gönderme oylaması biraz yeşertti.
En makaracı bakan olan E. Bağış’ın oylamasında “fire sayısı 50 milletvekiline” kadar çıktı.
Böylece “AKP bölünecek. Bir yarının başına Gül geçecek!” analizleri yeniden hız kazandı.
Bunları okuyan kimi yurttaşlar da muhalefetten önce rüyalarından “Hükümetin düştüğünü görmeye başladılar!”...
Nereden mi biliyorum?
İnternetten, Google’dan.
Dünyanın ve hatta evrenin sicilini artık Google tutuyor. “Rüyanda.Com” diye bir site var:
Vatandaş gördüğü rüyayı yazıyor..
Ertesi gün de “uzmanlar” rüyanın yorumunu açıklıyorlar.
Vatandaş da rüyasında, kuzu pirzolanın, patates fiyatına düştüğünü göreceğine “Hükümetin düştüğünü” görmüş.
Tokat-Zile’den adını saklayan yurttaş pekmez kadar tatlı, o “hükümet düştü” rüyasının yorumunu sormuş.
Uzmanlar korkudan mı, yoksa ne şiş yansın ne kebapçı olduklarından mı nedir, rüyayı biraz “hayra” biraz da “şerre” yorumlamışlar:
Şöyle:
Rüyada hükümetin düştüğünü görmek, devlette yüksek mertebeye geleceğine, hatırı sayılır bir kuvvete ulaşmaya, huzurlu olmaya, (....) yüksek ticari kazançlara işarettir.”
Ama..
“Rüyada hükümetin düşmesi kimi zaman da rahatı kaybetmeye, muhtaç duruma düşmeye, kötü niyetli insan eliyle zarar görmeye, fenalık görülmesine, maddi sıkıntıya delalettir!”

***

Beli ki “rüyanda.com”un rüya tabiri yazarları, merkez medyadaki kimi köşe yazarları gibi, az kuru az pilav formülü ile yazıyorlar.
(Oysa bu iktidar “kuru-pilav kardeşliği”nin arasına bile nifak soktu. Baş-bakan pirinçte KDV’yi yüzde 1’e indirdi. Aslında inen çeltik idi. Sofraya gelen kuru fasulyenin oranı ise hâlâ yüzde 8!)

***

Belki sondan bir önceki arzımız şu olmalıdır:
Siyasi analiz ile rüya tabiri arasındaki ayrım kıldan ince kılıçtan keskincedir.
12 yıl önceki 1 Mart tezkeresi oylamasında AKP’nin 365 milletvekili vardı.
Ve o oylamada tam 100 milletvekili fire verdi.
Verdi de ne oldu?
Geçen hafta 50 fire vermesi ile ne olacak idi ise o!
Hükümetin düşmesi düşü görmek yerine, iktidar olmayı düş olmaktan çıkaracak sağlam söylemlere, ama hepsinden de önemlisi radikal eylemlere ihtiyaç var.

Firelerden Pirelenmek...  
Evet firelerden pirelenmek gerekir. Fireler faili meçhuldürler.
Bu nedenle de onlara bakıp umutlanmak, “hükümet düşecek” düşü görmek hayra ve yoruma değer bir düş değildir.
Çünkü fireler güvenilir değillerdir.
Hz. Muhammet’in sözleriyle her biri, “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır”.
Meclis’te kurulan oy perdesinin arkasında kullandıkları gizli oy ile yetinmişlerdir.
Hırsızlığı, yolsuzluğu, haksızlığı haykırmaya cesaret etmemişlerdir.
Oysa bunların çoğu hep hadis ile ayet ile konuşurlar.
Pek itibar ettikleri büyükşehire belediye başkanı yapmak istedikleri Prof. Nihat Hatipoğlu’nun yazdıklarını aktaralım:
Herhangi bir hak sahibinin hakkı gasp edilirken, buna seyirci olarak duran kişi dilsiz şeytandır...
Gücün yanında yer alan ve zulüm altında inleyen insana destek vermeyen kişi dilsiz şeytandır.
Hak sahibine hakkını vermeyen, vermeye aracı olmayan, bunun için mücadele etmeyen kişi dilsiz şeytandır!

Bir Havuz Daha
TBMM Sağlık Komisyonu’ndan çok çok sağlıklı bir yasa tasarısı da geçti.
“Bürokrat Havuzu” da tamam!
Böylece kaşın gözüne paralel denecek müsteşar dahil tüm yüksek bürokratlar,
kadro vesaire bahanesi olmadan, 657 sayılı yasanın engellerine takılmadan Başbakanlık’ta bir havuzda toplanacak.
Emekliliklerine kadar havuzda tutulacak.
Bu havuzdan kurtulmak ise ya siyasete atılarak...
...ya da Bilalcil vakıfları besleyen müteahhit şirketlerinin yönetim kurullarına kapağı atarak mümkün. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları