Ekonomistlik başa bela

03 Ekim 2021 Pazar

Yolun sonu göründükçe müjdeler çeşitleniyor.

1 milyonuncu TOKİ konutu müjdesini bile vermişti.

Ama elektrik, doğalgaz, su faturası ile market alışverişlerinin kart taksitlerinde zorlanan halkı kesmedi bu müjde.

İşsizlik ve pandemi korkusu ortalığı sarınca, elde kılıç Ayasofya’yı fethettirdi.

Canlı yayınlarda iki de mısra patlattı:

“Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes,

Ey kahpe rüzgâr artık ne yandan esersen es!”

Son mısra, “bırak dağınık kalsın”ın Tayyipçesi miydi?

*

Ya halkımız bir garip ya da müjdeler acayip.. 

Pek sonuç vermiyor.

Sismik araştırma gemileri Ege’ye, Akdeniz’e gönderiliyor.

Ardından Karadeniz’de doğalgaz rezervleri keşfediliyor.

Ama millette tık yok.

Keşifler, ittifaklar arası istikşafi görüşme tekniği ile yürütüldüğü için

sonuç, kadere kısmete kalıyor.

*

Anayasaya göre partisinin lideri yani particilik yapması şart.

Hem de “Başkomutan.” Yani at binmesi de şart.

Nüfus kâğıdı eskiyor, at binme ihtimali kalmadı.

Gözünü aya ve uzaya dikmesi de “Milli Uzay Programımızın birincil hedefi aydır- uzaydır. (..)2023’te aya bir (sayı ile bir) Türk vatandaşı göndereceğiz” diye müjdeler vermesi de bundan.

HDP ile uzlaşırsa, aya gidecek Türk, Kürt kökenli de hatta “Zaza” Selahattin Demirtaş da olabilir.

Ardından verdiği ipucu ise hayli esrarengiz:

“Ay programıyla bu hedefi iki aşamada tamamlamayı düşünüyoruz.” 

Hay Allah!

*

Her nedense öğrencilere, çiftçilere, emeklilere, kadınlara yapılan tüm devlet yardımları, kamu kurum ve kuruluşlarının projelerini “müjde” diye duyuruyor.

Müjde, Farsça “mujd”den uyarladığımız sevimli sözcük. Jüpiter gezegeninin Farsçadaki adı. “İyi haber” anlamı da var.

Reyiz malum, “Asrın Lideri” diye ünlendi.

Önceki gün Meclis’te “2023 seçimlerine yeni anayasa ile gitmek milletimize en güzel 100. yıl hediyesi olacaktır” buyurarak hem “Asrın liderliği”ni tazedi hem de “Milli Ay ve Uzay 2023 Programımız” ile yeni anayasayı birbirine bağladı.

Reyiz’in her lafında bir hikmet bulmayanlar utansın.

**

OKUR GARANTİSİZ KİTAP

Reyiz’in ete kemiğe büründüğü ve ekonomist diye göründüğü iktidar başarısına göz atmak gerek.

Ama yine de “Dolar garantili”, “geçiş garantili”, “hasta garantili” proje formülünü kendi kitabından esirgedi.. 

İlk kez itibardan tasarruf etti.

Kitabı için “okur garantisi”ne başvurmadı.

Dostu düşmanı şaşırttı.

Belki de danışmanları “Bu kadarı da eşeğin kulağına su kaçırmak olur!” diye engel oldular.

Külliye’de olup bitenlere akıl sır erdirmek mümkün değil.

Kitabın “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” adı bile risk.

Ama bir “Dünya Lideri” için bu risk şarttı. 

Varsın “Daha adil dünya mümkünse neden Türkiye’den başlamıyorsun?” diyenler kudursun dursun.

*

Reyiz “daha adil bir dünya için” nedense dünyada kadının varlığına yer açmaktan hiç söz etmiyor.

Oysa, dünyanın yarısı hatta biraz da fazlası kadın.

Daha adil bir dünyanın toplumsal hayatta kadına daha geniş yer açmadan kurulamayacağından hiç söz etmiyor

Dinci” damgasından korktuğu için mi nedir, çok sevdiği “Cennet anaların ayakları atındadır!” hadisinden bile söz etmiyor. 

*

Kadıncıl olmak” elbette zarif bir erkek özelliği

Keşke Yüce Tanrı en başta Reyiz olmak üzere her erkeğe nasip etse bu özelliği.

Kadını baş tacı etmek de tüm dertlerin ilacı olarak görmek de güzel

Ama kadın “fetiş” olarak sunulmaya başlanınca işin rengi değişiyor.

Bundan da söz edebilirdi. (Ettirebilirdi.) 

Reyiz kitabıyla (milyonlarca lirayı geçtik zaten) “yazarlık şansı”nı heba etmiş görünüyor.

Dünya Beşten Büyüktür!” diyerek BM’nin 5 “patronunu” yerden yere vurmaya çalışsa da bir etki yaratamıyor.

Oysa, “Taliban’dan kadınları da korumak” iddiasıyla Afganistan’ı yıllarca işgal eden ama sonunda milyonlarca kadını Taliban’ın zulmunü bırakıp kaçan ABD’nin ikiyüzlülüğünü örnekleriyle anlatabilirdi.

Reyiz, “daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu” ortaçağ zulmü yaşatılan Afgan kadınlarına sahip çıkarak dünyanın beşten büyük olduğunu dünyaya gösterebilirdi. 

Belli ki böyle bir vizyon sergilemeye “ekonomistliği” izin vermedi.

Kâbil Havaalanı’nı Taliban ile ortak işletme ihtimali hâlâ masada.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tanrı’ya bin şükür! 15 Aralık 2024
Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları