Avrupa'ya hoşgeldin F.Bahçe. Artık 2 önemli maraton koşacaksınız. Kadıköy'ün keyfi bir başka olacak bu sezon. Zaten F.Bahçe'nin Avrupa'ya hoşgeldin maçı Atina'da oynanmıştı. Dün gece keyif maçıydı. Öyle de oldu. Durum böyleyken stres niye? Deplasmanda 1-0'la Kadıköy'e gelmişsin. Hele hele 7. dakikada "Tank" gibi adamın Fernandao rakip defansı dağıtıp golünü atmışken onu çıkarıp Alper'i almayı düşünme korkaklığı niye? Neyin stresi bu?
Pereira için "Sabır" diyoruz ama bu kaliteli kadroyu artık doğru oynatmayı becermeli. 4 savunma önü De Souza ve Topal, onlarda 1. bölgede. Yanlarına bir de Diego geliyor. Oldu mu 7 kişi. Peki bu takım nasıl hücum yapacak, 3 kişiyle mi? Hem de bu zayıf rakibe karşı.

Nani şahsi oynuyor
Nani şahsi oyunu fazla tercih ediyor. Van Persie güzel işler yapıp karşılığında destek pasları alamayınca o da şahsi oynamayı tercih ediyor. Kjaer'e dikkat ettiniz mi? Kaç kez öndeki arkadaşlarına sinirlendi. Haklı, çünkü adam markajı sıfır takımda. Alan savunması ile pas arası yapmak kaytarmanın diğer adıdır. Adamlarda 2 tane iş bitirici isim olsa gece zehir olabilirdi. Kjaer'i çok beğendim. Adam tam bir "Viking". Her topa hamle yapıyor, her mücadelede o var. Sonra, Fernandao hâlâ bu takımın en iyi transferi. Rakip savunmaların işi çok zor. Ama, bu kadroda artık Nani'yi, van Persie'yi övecek yazılar yazmalıyız. Diego'nun bir Alex gibi iş bitiriciliğini konuşmalıyız. Volkan Şen oyuna girdi, asistini yaptı ve mesajını vermiş oldu. Yani rekabetin kralı olacak bu takımda. Başarılı olacak 11'i bulmak da Pereira'dan geçiyor.