‘Yurta barış dünyada barış’

‘Yurta barış dünyada barış’

24.07.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Cumhuriyet’in dış politikasına uzun yıllar rehberlik etmiş bu sloganı ne zaman anımsasam aklıma bir olay gelir:
1985 yılında, artık tarihe karışmış olan Sağmalcılar Hapishanesi B Blok merdiven altında, Barış Derneği üyesi bir grup aydın, gazeteci, yazar, sanatçı, mahkemeye gitmek üzere sevk zincirine vurulmakta olduğumuz sırada, gözüme duvardaki şu yazı ilişti:
“Yurtta Barış, Dünyada Barış. M. Kemal Atatürk.
Arkadaşlara gösterdim, toplu bir kahkaha patladı.
Çok sözü edilen, ama az anlaşılan bu deyişin ifade ettiği gibi, misakımilli sınırları içinde ne kimseden toprak talep eden, ne de kendisinden talepte bulunulmasını kabul eden Türkiye’nin bu laik politika çerçevesinde, Ortadoğu’ya bakışı, tıpkı içeride olduğu gibi, her türlü dini mülahazadan arınmış, mezhepler üstü bir yaklaşımın ürünüydü.

***

Başka türlü bir yaklaşım, feci sonuçlar doğurabilirdi. Doğurdu da.
Bölge diktatörlerini, demokrasi getiriyorum diye temizleme iddiasında olan emperyalist güçlerin, mezhepler çekişme ve çatışmalarının taraflarını destekler tavırları, yalnızca bölge halklarını kandıran büyük bir yalan olmakla kalmıyor, aynı zamanda emperyal politikaların sahiplerinin umduğu sonuçları da doğurmayarak, onları da değişik tutumlara zorluyordu.
Lafı uzatmaya gerek yok. Bölgeye demokrasi getirmek sahte iddiasıyla ortaya çıkmış ABD’nin, Irak ve Suriye’deki politikalarının doğurduğu sonuçlar ortada. Irak halkı Saddam Hüseyin rejimini bile mumla arıyor. Suriye Sünnilerinin bir bölümü, en büyük zulmü IŞİD sultası altında yaşıyordu.
Bölgede, Sünni - Şii çatışmasından kendi lehine dengeler çıkaracağını umarak, Sünni cepheyi çatışmaya teşvik eden ABD de sonunda İran karşıtı tutumunu yumuşatmak gereğini hissediyor ve Irak ile Suriye’de Saddam ve Esad olduğu için demokrasi olmadığını sananlar, aslında Saddam ve Esad rejimlerinin bu ülkelerin demokrasi üretemeyen yapılarının sonucu olarak neden değil, sonuç olduğunu nihayet görüyorlardı.

***

Başta itiraf etmese de, Cumhuriyet’in tüm kurum, kural ve kavramlarını tasfiye amacıyla iktidara gelmiş olan AKP, laik yurtta barış dünyada barış ilkesini de rafa kaldırıp, Ortadoğu’nun mezhepçi rekabet ortamına, ümmetçi bir zihniyetle kafadan balıklama daldı, ham hayal bir “Osmanlı” tutkusuyla, hemen İhvan gözlüğüyle, politika izlemeye, saflar arasında kendi mezhebiyle, meşrebine en uygun yerde konumlanmaya çalıştı.
Böylece AKP Türkiye’yi kısa süre içinde bölgedeki bütün çekişmelerin olumsuz sonuçlarını bağrında taşıyan, her türlü tehlikeli etkiye açık bir ülke haline getirdi.
IŞİD’in herkesi dehşete düşüren son Suruç olayına böyle vardık.
Türkiye böylece, IŞİD’in kol gezdiği belli başlı ülkelerden biri haline geldi.
Bu durumdan kurtulmak, ancak devleti IŞİD kafaların elinden kurtarmakla olur.
Türkiye’nin bölgede tekrar saygınlık kazanması ise, laik “yurtta barış, dünyada barış” ilkesinin yeniden dış politikanın temeli haline gelmesiyle mümkündür.  

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023