Geçen haftaki yazımı, “Bu karanlık günler de geçer elbet. Herkes bilmelidir ki Cumhuriyet gazetesi susmaz!” diye bitirmiştim.
İktidar sahipleri halk desteğini kaybettikçe, eleştirel basına ceza yağdırıyor. Ekonomik cezalar baskı aracı olarak kullanılıyor. Basın İlan Kurumu’nun (BİK), gazetemize yönelik toplam 74 günlük resmi ilan kesme cezasının 35 günlük ilk bölümü uygulanmaya başlandı bile.
Dört gün önce 30 Eylül’de yayımladığımız “Cumhuriyet Gazetesi Susmaz” başlıklı başyazımız şu cümlelerle noktalanıyordu:
“İşin aslı şudur:
Gazetemizin yazarlarına, emekçilerine her gün davalar açılıyor. Cumhuriyet çalışanları yılmıyorlar; eleştirilerini daha da etkin olarak sürdürüyorlar. Bu durumda, Atatürk devrimlerinin yılmaz savunucusu, laiklik ve aydınlanma devrimlerinin son kalesi Cumhuriyet gazetesini ekonomik yönden çökertmek, susturmak istiyorlar.
Cumhuriyet gazetesi susmaz.
Cumhuriyet gazetesi susturulamaz.
Cumhuriyet gazetesi susmayacaktır.”
Artık günümüzde “basın özgürlüğünden korkan AKP iktidarına taraflı uygulamalarıyla kol kanat geren bir kuruma dönüşen BİK’in” Cumhuriyet’e yönelik ağır ekonomik yaptırımlar içeren cezalarına karşı “dayanışma” gazetemizin gerçek sahibi olan okurlarınca sessiz sedasız başladı. Bazı okurlarımız sosyal medya hesaplarından “Bir ekmek bir Cumhuriyet” sloganını, “Bir ekmek iki Cumhuriyet’e” dönüştürdüğünü yazdı. Dün üç okurumuzun BİK’in kararına karşı “dayanışma” ilanları sayfalarımızdaydı. Telefonla, mail’le, mesajlarla bizlere ulaşan okurlarımızın destek mesajları Cumhuriyet emekçilerine büyük güç verdi.
İktidar sahipleri bilmelidir ki Cumhuriyet gazetesi her gün özel haberleriyle, cesur manşetleriyle korkmadan, sinmeden okuyucularını selamlayacak. Bu ağır ekonomik baskıyı okuyucularının ve Atatürk ilkelerine yürekten inananların katkılarıyla aşacak.
Evet... Bir kez daha tarihe not düşelim: “Bu karanlık günler de geçer elbet!”
BEZCİ’NİN SARSICI İFADESİ...
İlk önce mutfaktan bir haber... Ankara Büromuzda görev değişimi oldu. İstanbul’da yazıişlerinde politika editörlüğüne başlayan Ankara Haber Müdürümüz İklim Öngel’den bayrağı Erdem Sevgi aldı. Geçen haftanın gündemi sarsan haberi ise muhabirimiz Sarp Sağkal’dan geldi. Türkiye, eski Ankara Ticaret Odası Başkanı Salih Bezci’nin Melih Gökçek hakkındaki ifadelerini Sağkal’ın haberiyle öğrendi. Cumhuriyet, Sayıştay raporlarını ise kamuoyuna manşetlerinden duyurdu. Mustafa Çakır’ın “İşte Saray gerçeği” başlıklı çarpıcı haberiyle Saray’ın itibardan tasarruf etmediğini öğrendik...
HÂKİM KARŞISINDAYIZ...
Okurlarımız anımsayacaklar... Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in mafya-siyaset ilişkilerini gözler önüne seren iddialarıyla ilgili ilk soruşturma, iddiaları haberleştiren Cumhuriyet’e açılmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin’in şikâyeti üzerine dört ay önce Yazıişleri Müdürümüz Olcay Büyüktaş Akça’yla birlikte “hakaret ve iftira” suçlamasıyla ifade vermiştik. O şikâyet davaya dönüştü. Bugün sabah saatlerinde Bakırköy Adliyesi’nde ilk duruşma görülecek. Savcılıktaki ifademizde söylediğimiz gibi: “Halkın haber alma özgürlüğü kapsamında gazetecilik mesleği yerine getirilmiştir!..”
