'Barış için umudu yitirmemek lazım'
Ayşe Yıldırım
Son Köşe Yazıları

'Barış için umudu yitirmemek lazım'

26.09.2016 06:28
Güncellenme:
Takip Et:

Kolombiya’daki barış sürecinin katılımcılarından biri olan Vallies’ın Diyarbakır’da anlattıkları, kaynakları farklı olsa da çözüm sürecinde Türkiye ile birbirine ne kadar yakın sorunlar yaşandığını ortaya koydu.

“İki taraf da silahlarla bu sorunun çözülemeyeceğini anladı. Masaya oturmamak 25 yıl daha savaş demekti” diyordu Vicente Vallies, Kolombiya’daki barış sürecini anlatırken.

Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği ve Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Derneği’nin Diyarbakır’da düzenlediği “Sekteye uğrayan barış süreçlerini canlandırmak” konulu uluslararası yuvarlak masa toplantısının konuşmacısıydı Vallies. Kolombiya’da 55 yıl sonra FARC ile varılan barış sürecini sivil toplum kurumları sekretaryası temsilcisi olarak izlemişti. Aslında Fransızdı Vallies. Tam 20 yıl boyunca Kolombiya üzerine çalışmış, 11 yıl boyunca da insan haklarının korunması ve barışın inşası için Kolombiya’da yaşamıştı.

SİYASİ VE SOSYAL KATILIMDA EKSİKLİK

Kolombiya’da süren çatışmalı ortamın aslında 55 değil 70 yıllık bir geçmişi olduğunu söylüyordu. Barış sürecine gelinceye kadar yaşananları anlattığında Türkiye ile şaşkınlık uyandıracak benzerliklerin ortaya çıktığı görülüyordu. “Sorunun kaynağına bakmak lazım” diyordu Vallies ve o nedenleri sıralıyordu:

“Çatışma nedenlerinin birincisi siyasi ve sosyal katılım konusundaki güvencelerdeki eksiklikler. Siyasi katılım açısından reform talepleri vardı. Dört başkan öldürüldü Kolombiya’da. Büyük siyasi partiler, liberal partiler 16 yıl boyunca iktidara geldiler ama başka partilerin iktidara gelmesine izin vermediler.

ADALETSİZLİK, SINIFLAR ARASINDAKİ EŞİTSİZLİK

Liderlerin öldürülmesi, insan ve kadın hakları savunucularının öldürülmesi, sendikalara baskı... Adalet eksikliği, sınıflar arasındaki eşitsizlikler, yerinden edilen köylüler, yoksul halklar... Birkaç elde toplanan topraklar... Aslında bir değil, birçok çatışma vardı Kolombiya’da. Bir silahlı bir de siyasi, ekonomik, sosyal çatışma...”

Bu çatışmanın aktörleri ise ordu, başta FARC olmak üzere farklı gerilla grupları, daha az tanınan aktörler tabii bir de paramiliter gruplardı. Aslında bu paramiliter gruplar 1948 yılından beri varlardı. Muhafazakâr liberaller tarafından gerillaya karşı kurulmuştu. Uyuşturucu kaçakçılarını koruyorlardı. Orduyla da ilişkileri vardı. Bu karmaşık haritada aslında barışın en ciddi sorunu olarak görülüyorlardı. Çünkü cinayet işliyorlardı. Ülkede işlenen cinayetlerin yüzde 60’ından sorumlu tutuluyor bu gruplar.

YERİNDEN EDİLEN 7 MİLYON İNSAN

Çatışmalar sırasında ülkede 220 bin ölüm gerçekleşmişti. Bunun yüzde 80’i sivildi. İşte bu sivil ölümlerin bir çoğunu paramiliter gruplar yapmıştı.

ABD’nin Vietnam’da uyguladığı taktiği uyguluyorlardı: Köylüler gerillalara yardım ediyor. Köylüleri ortadan kaldırırsak gerilla da ortadan kalkar. Yani balıkların yüzdüğü suyu kuruturuz. Sadece paramiliter gruplar değil ordu da benzer cinayetler işliyordu. Yoksul kentlerde gençlere gerilla kıyafeti giydirip öldürüyorlardı. 3 bin 500 genç böyle öldürülmüştü. 7 milyon insan yerinden edilmişti, her 30 dakikada, bir kadın cinsel saldırıya uğruyordu. Halk ikiye bölünmüştü. Ya benimlesin ya karşımdasın anlayışı hâkimdi.

MÜZAKERE DEĞİL TESLİM OLMA ÇAĞRISI

Buna rağmen ulusal baskı hükümeti masaya oturmaya zorladı. Gerillayı da ikna etti. Üstelik en zor şeylerden biri başarılmış, mağdurlar bile yan yana gelebilmişti. Birlikte hareket ediyorlar ve barış istiyorlardı. Aslında birkaç kez barış için girişimlerde bulunulmuştu. Ama her seferinde de iki taraf çeşitli gerekçelerle sinirlenip masadan kalkmıştı. Zaten ordunun şahin kanadı da barış istemiyordu. Masanın her terk edilişinde de basın FARC’ı suçluyordu. Rahatlamak ve daha da güçlenmek için barış sürecini kullanmakla suçlanıyordu.

FARC’la müzakereye oturan bir başkan ise “Silahları bırakın Fransa’ya gidin” diyordu. Ve masa yeniden devriliyordu. Çünkü bu müzakere değil teslim olma çağrısıydı.

2010 yılında seçilen Santos ise aslında daha önceki başkan Alvaro Uribe’nin savunma bakanıydı ve FARC ile mücadelede sert yöntemler uygulamıştı. Hatta uluslararası Kızılhaç’ı bir operasyonda kullanmıştı. Ordunun şahin kanadı yanındaydı yani. Buna rağmen 2010 yılında FARC’a bir mektup gönderdi ve müzakerelere başlamak istediğini söyledi. Hem de “Kamuoyu önündeki konuşmalarımıza bakmayın, halka ve basına söylediğimiz başka birşey, buna rağmen müzakere etmek istiyoruz. Brezilya ya da İsveç’e gidip konuşabiliriz” diyordu.

6 AY SÜREN TANIŞMA EVRESİ

Birkaç hafta sonra ise FARC lideri bir bombardımanda öldürüldü. Buna rağmen FARC müzakereye başlamak istedi. Ama Santos’a güvenmediği için Venezuella veya Küba’ya gitmek istedi. İrtibatı sağlayan ise “normal” bir adamdı. Siyasetçi ya da ünlü değildi sıradan bir ekonomist. Barış anlaşması imzalanana kadar kendisini gizledi bu ekonomist, hiç ortaya çıkmadı. Şimdi ise hayatı filme çekilecek kadar ünlü bir kişi oldu.

2011 yılında Venezuella sınırında başlayan görüşmelere Santos, siyasi bir kişiliği de olan kardeşini gönderince FARC’ın güvenini kazandı. Şubat 2012’de tanışma evresi başladı, 6 ay sürdü. Bu sırada çatışmalar sürüyordu. Chavez üçüncü göz olmuştu ve müzakerenin sürmesi için çok çabaladı. Toplum da müzakere istemeye devam etti. Bu evrede müzakerenin hedefi belirlendi.

‘SÜREÇ GİZLENİYOR’ ELEŞTİRİLERİNE YANIT

Havana’da devam eden müzakere süreci Kolombiya’da çok tartışma yarattı. Karanlıkta kalmakla, gizlenmekle eleştirildi, ordu da karşı çıkıyordu. Bunun üzerine Santos, hem orduyu hem de toplumun her kesiminden insanları Havana’ya götürdü. 2014 yılında bombardımanın susmasına neden olan 300 sayfalık barış anlaşması oluşturulmaya başlandı. 25 Ağustos’ta imzalanan anlaşma 2 Ekim’de Kolombiya’da halkoylamasına sunulacak. Anlaşmayla FARC’ın siyasi parti olmasına izin verilecek. Azınlıkların siyasi hayata katılımının önü açılacak. Muhalefetin hakları koruma altına alınacak. FARC, 20 yıl boyunca seçimlerde daha az milletvekili çıkarsa bile parlamentoda en az 10 koltuğa sahip olacak. Bir hakikat komisyonu kurulacak. Sadece ordu ve gerillanın değil silahsız aktörlerin de hesap vereceği bir komisyon. Hükümet, paramiliter gruplarla mücadele edecek.

YORGUNLUKLA SABIR ARASINDA DENGE OYUNU

Bunları anlatırken sık sık dile getirdiği gibi “Ulusal basınç çok önemli” diyor Vallies, “Mağdurlar ve sivil toplumun baskısı, uluslararası destek çok önemli. Yorgunlukla sabır arasında bir denge oyunu bu. Umudu yitirmemek lazım.”

Çünkü, müzakere son aşamasına gelene kadar çözümü engellemeye çalışanlar çıkacaktır. Kolombiya’da olduğu gibi. 2015’te insan hakları ve hukuk devleti için mücadele eden 683 insan hakları savunucusunun saldırıya uğradığını söylüyor Vallies, bunların 68’inin ise öldüğünü. Barış isteyen sivil toplum örgütlerinin tehdit edildiğini, FARC’ın kolu olmakla suçlandığını anlatıyor. Buna rağmen çalışmaya devam ettiklerini söylerken bir noktaya dikkat çekiyor. Uluslararası sivil toplum gönüllülerinin Kolombiya’ya gidip sivil toplum örgütlerine eşlik ettiğini anlatıyor. Tabii Obama’nın barış sürecini destekleyen ilk ABD Başkanı olmasını da ekliyor.

Santos’u barışa ikna eden etkenlerden birisinin de ‘ego’su olduğunu söylüyor Vallies ve Santos’un şimdi Nobel Barış Ödülü istediğini anlatıyor.

Toplantı bittiğinde katılımcılar birbirleriyle ortak bir fikri paylaşıyordu; “Kolombiya yapmış, Türkiye neden yapamasın!”

Yazarın Son Yazıları

Son bir soru ve veda

Son bir soru ve veda

Devamını Oku
13.09.2018
‘Taş devri’ne hoş geldiniz

‘Taş devri’ne hoş geldiniz

Devamını Oku
06.09.2018
Siyasal yangın

Siyasal yangın

Devamını Oku
30.08.2018
İnsanlık da kaybedilmesin diye...

İnsanlık da kaybedilmesin diye...

Devamını Oku
23.08.2018
Papazı verip zamları alacağız

Papazı verip zamları alacağız

Devamını Oku
16.08.2018
Ülke elden gitmiş kimin umurunda

Ülke elden gitmiş kimin umurunda

Devamını Oku
09.08.2018
CHP, kimden oy isteyecek?

CHP, kimden oy isteyecek?

Devamını Oku
02.08.2018
AKP’nin topçuları

AKP’nin topçuları

Devamını Oku
26.07.2018
Kenan Evren görse kıskanırdı

Kenan Evren görse kıskanırdı

Devamını Oku
19.07.2018
Ak devlet, acil muhalefet

Ak devlet, acil muhalefet

Devamını Oku
12.07.2018
Çakıcı’nın sırrı

Çakıcı’nın sırrı

Devamını Oku
05.07.2018
O gece... (28.06.2018)

O gece...

Devamını Oku
28.06.2018
AKP’nin ruh hali bozuldu

AKP’nin ruh hali bozuldu

Devamını Oku
21.06.2018
‘Çözüm Süreci’ni bitiren polis cinayetleri gizemini koruyor

CEYLANPINAR’IN GEREKÇELİ KARARI AÇIKLANDI

Devamını Oku
20.06.2018
Yaşasın ketılların kardeşliği

Yaşasın ketılların kardeşliği

Devamını Oku
14.06.2018
Ceylanpınar’ın gerekçeli kararına ne oldu?

Ceylanpınar’ın gerekçeli kararına ne oldu?

Devamını Oku
08.06.2018
Efkan Ala artık konuşmalı

Efkan Ala artık konuşmalı

Devamını Oku
07.06.2018
Yalandan kim ölmüş?

Yalandan kim ölmüş?

Devamını Oku
31.05.2018
AKP’de bitmeyen temizlik

AKP’de bitmeyen temizlik

Devamını Oku
24.05.2018
Keşke Emine Hanım’ın çantasını da konuşsak

Bahçeli, AKP’yi de bitiriyor

Devamını Oku
17.05.2018
‘Çapulcular’ Erdoğan’ın bu kıyağını unutmayacak!

‘Çapulcular’ Erdoğan’ın bu kıyağını unutmayacak!

Devamını Oku
10.05.2018
Barış suçlusu Demirtaş!

Barış suçlusu Demirtaş!

Devamını Oku
03.05.2018
Oyun bozuldu; kaybettiniz

Oyun bozuldu; kaybettiniz

Devamını Oku
26.04.2018
Tuzak mı, acil seçim mi?

Tuzak mı, acil seçim mi?

Devamını Oku
19.04.2018
Hollanda’nın uyarmasına gerek yoktu

Hollanda’nın uyarmasına gerek yoktu

Devamını Oku
12.04.2018
Kabul edin ki bu gençler sizden zeki

Kabul edin ki bu gençler sizden zeki

Devamını Oku
05.04.2018
Cehalet ile bilginin kavgası; Boğaziçi

Cehalet ile bilginin kavgası; Boğaziçi

Devamını Oku
29.03.2018
Kılıç artığı ve demirci Kawa

Kılıç artığı ve demirci Kawa

Devamını Oku
22.03.2018
Oy hırsızlığı yasallaştı, izleyecek misiniz?

Oy hırsızlığı yasallaştı, izleyecek misiniz?

Devamını Oku
15.03.2018
Bir ittifak yanaşmasının itirafları

Bir ittifak yanaşmasının itirafları

Devamını Oku
08.03.2018
‘FETÖ’ çemberinde Ceylanpınar

‘FETÖ’ çemberinde Ceylanpınar

Devamını Oku
01.03.2018
Yoksa o ‘Bakan’…

Yoksa o ‘Bakan’…

Devamını Oku
22.02.2018
Güç kaybettikçe daha çok saldırıyorlar

Güç kaybettikçe daha çok saldırıyorlar

Devamını Oku
15.02.2018
‘Padişah bozuntusu’ milletvekilliğini düşürecek

‘Padişah bozuntusu’ milletvekilliğini düşürecek

Devamını Oku
08.02.2018
Hekimin yüreği yaşamdan yana atar

Hekimin yüreği yaşamdan yana atar

Devamını Oku
01.02.2018
Çocuğun gördüğü düştür, barış...

Çocuğun gördüğü düştür, barış...

Devamını Oku
25.01.2018
Kadınlar, bu kadını yedirmeyecek

Kadınlar, bu kadını yedirmeyecek

Devamını Oku
18.01.2018
Bahçeli erken seçimin startını verdi

Bahçeli erken seçimin startını verdi

Devamını Oku
11.01.2018
Abdullah olmazsa Hayrünnisa Gül daha uygun!

Abdullah olmazsa Hayrünnisa Gül daha uygun!

Devamını Oku
04.01.2018
İşte bunları da koruyorlar

İşte bunları da koruyorlar

Devamını Oku
28.12.2017