Finlandiya ve İsveç, NATO üyeliği için başvuracaklarını açıkladılar. Rusya hemen sert tepki verdi. Bu adımın bölgede ve dünyada barışa, istikrara, güvenliğe katkı sağlamayacağını, gerilimi daha da tırmandıracağını vurguladı. ABD ise iki ülkenin başvuru kararını memnuniyetle karşıladı.
Çok yazdık, yineleyelim. ABD; Rusya’yı yakın çevresinden kuşatmaya çalışıyor. Bunu sadece bizler söylemiyoruz. ABD’de bakanlık yapmış, ulusal güvenlik danışmanlığı görevinde bulunmuş, önde gelen pek çok uzman, siyasetçi, bilim insanı söylüyor. Bunlar arasında Henry Kissinger, Zbigniew Brzezinski, George Kennan, John Mearsheimer, Robert M. Gates gibi isimler de var. Hepsi, Rusya’yı kışkırtmanın hata olduğunu, yeni bir Soğuk Savaşı başlatabileceğini, NATO’yu Rusya sınırına taşımanın aşırı, kışkırtıcı bir hamle olacağını, Rusya’yı tepki vermeye zorlayacağını vurguladılar. ABD’nin hedefleri ise açık. Sıralayalım...
Birincisi, ABD’nin dilinden düşürmediği küresel güvenlik mimarisi, büyük bir yalandır. Kastettiği, ABD ve Atlantik ittifakının güvenliğidir. NATO da bu kapsamda ABD emperyalizminin saldırı ve işgal aygıtıdır. ABD; kendi güvenliğini, diğer devletlerin güvensizliği pahasına kurmaktadır.
İkincisi, Rusya’nın 2021’deki savunma bütçesi, 65.9 milyar dolar, ABD’ninki 705.4 milyar dolardı. 2022’de 754 milyar dolar oldu. Federal bütçede, sosyal güvenlikten sonra ikinci sıradadır. ABD; ayırdığı ek kaynaklar ve harcamalarla, savunma için yılda 800 milyar doları gözden çıkarır. NATO üyesi 30 ülkenin savunma bütçelerinin toplamı ise 1.2 milyar dolardır. Ukrayna’daki savaşla birlikte, önümüzdeki dönemde hızlı bir artış olacağı ve toplamda 2 trilyon doları bulacağı öngörülmektedir.
ABD VE SAVAŞ EKONOMİSİ
Üçüncüsü, ABD’nin Afganistan ve Irak işgalleri, Suriye ve Libya’ya yaptığı saldırılar ve diğer haydutlukları, mali açıdan da korkunç boyutlardadır. Brown Üniversitesi’nden uzmanların çalışmasına göre, 11 Eylül 2001 terör saldırılarından bu yana, ABD 8 trilyon dolar harcamıştır. (Bkz: https://watson.brown.edu/costsofwar/figures/2021/BudgetaryCosts). Sadece Afganistan’daki işgalin 20 yıllık toplam maliyeti, 1 trilyon dolara yakındır.
Dördüncüsü, ABD ve müttefiklerinin, savaş başladıktan sonra Ukrayna’ya yaptıkları yardımın toplamı, Rusya’nın yıllık savunma harcamasına yaklaşmıştır. ABD silah şirketlerine, ABD içinden ve dışından sipariş yağmaktadır. Bu şirketlerin kazancı artmış, borsa değeri yükselmiştir. Ukrayna’daki savaş, ABD ekonomisinde öncü ve etkili konumuyla bilinen askeri endüstriyel yapının, siyasette, sivil – asker bürokraside, akademide, iş dünyasında, düşünce kuruluşlarında, medyada konumunu pekiştirmiştir.
Beşincisi, ABD; savaşın uzamasını istemekte, bu sayede Rusya’nın yorulup, yıpranıp, yalnızlaşacağını düşünmektedir. Amacı, Ukrayna’yı korumak değil, Rusya’yı zayıflatmaktır. Bu sayede, Avrupa üzerindeki nüfuzunu pekiştirmeyi, Avrupa’daki ABD’yi dışlayan önerileri engellemeyi ummaktadır.
Kısacası, NATO’nun genişlemesi, sorunları daha da büyütür.
