Beklenen oldu. Türkiye ve Suriye, milli savunma bakanları düzeyinde, Rusya’da görüştüler. Görüşmede iki ülkenin istihbarat örgütlerinin başkanları da vardı. Kimi yorumcular arasında çıtayı daha da yükseltip, önümüzdeki günlerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın görüşeceğini öne sürenler de var.
Bu görüşme, çok gecikmiş olmakla birlikte, önemlidir, hem iki ülke hem de bölge açısından. Dahası bu görüşme, Türkiye’nin yanlış Suriye politikasını düzeltmesi için fırsat da sunmuştur. Yine bu görüşme, Türkiye’nin devlet kapasitesinin sınırlarını da göstermiştir.
Başka gösterdikleri de vardır bu görüşmenin...
Dış politikayı; etnikçi, mezhepçi temelde yapmanın, ideolojik gözlüklerle yürütmenin, kişisel, duygusal tepkiler vermenin, kaldıramayacağı yükün altına girmenin, tutamayacağı sözler vermenin, iç siyasete alet etmenin ne kadar yanlış olduğunu da göstermiştir.
ABD’ye güvenmenin, her koşulda onun kazanacağına inanmanın, onun gücünü, olanak ve yeteneklerini sınırsız görmenin ne denli büyük bir hata olduğunu da göstermiştir.
Esad’ı hafife almanın, Ortadoğu’yu tanımamanın, Arap ülkelerini, rejimlerini, toplumlarını mezhepçi gözlüklerle değerlendirmenin sonuçlarını da göstermiştir.
Açılım sürecinde, PYD terör örgütünün eş başkanı Salih Müslim’i Türkiye’de konuk edip Esad’a karşı işbirliği önermenin tutarsızlığını da göstermiştir. PKK-PYD-YPG terör örgütüne karşı ülkemizin güvenlik güçleri büyük özveriyle, kahramanca mücadele ederken PYD liderini balla, börekle misafir etmenin, PKK liderlerinden Osman Öcalan’ı, belediye seçimleri öncesinde devletin televizyonuna çıkarmanın, güvenlik güçlerinin moralini bozmaktan ve halkı kızdırmaktan başka bir sonuç vermediğini de göstermiştir.
GÖRÜŞMENİN DEVAMI GELİRSE
Eğer görüşmeler sonuç verirse, teröre karşı iki ülke işbirliği yapabilirler, Rusya ve İran’ın da katkısıyla, ABD’nin Suriye’deki varlığını, PKK-PYD-YPG terör örgütüne verdiği desteğin zeminini ortadan kaldırabilirler. Daha geniş ölçekte Ortadoğu’da barış ve istikrarın sağlanması için adımlar atabilirler.
Geçici koruma statüsündeki Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönmesinin yolu açılır.
911 kilometre sınır uzunluğuyla Suriye, Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan kapısı olduğundan, Türkiye sadece politik, diplomatik, stratejik, güvenlik boyutuyla değil, ekonomik açıdan da kazanmaya başlar.
