Biri hukuk devleti mi dedi?
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Biri hukuk devleti mi dedi?

05.12.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bir başkasının duvarını yıkıyorsa hukuk göze ne güzel görünür.

Önce “Kreşleri kapatırız” yazısı gönderdiler. Kendilerinin seçimlerde kreş açma vaatleri, kurdelesini kestikleri kreşler ortaya çıkınca “Kreşleri kastetmedik” dediler. Özel okullara “Belediyelere kreş açtırmayacağız” vaadinde bulundukları görüntüler ortaya çıkınca döndüler dolaştılar bu kez, “Her şeyin başı hukuk” noktasına geldiler. Evet, milli eğitim bakanının muhalefete söylediği “Biz hukuk devletinin prensiplerine göre yaşıyoruz” sözlerini kastediyorum.

Sahi emin misiniz? Hukuk devletinin prensiplerine göre mi yaşıyorsunuz?

Önümde bir dosya duruyor. Milli eğitimden başlayan mahkemelere taşan bir hikâye. Hayır, bu kez tarafı belediyeler ya da muhalifler değil. Tam tersine, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) çalışanları. Hem de AKP dönemlerinde görev yapmış, AKP’li bakanlarla birlikte çalışmış iktidarla uyumlu beş yönetici.

Biliyorsunuz, Yusuf Tekin’i bir zamanlar rektör yapmak için kişiye özel kanun değişikliği yapılarak kıdemli profesörlük şartı kaldırıldı. Ardından Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi rektörü olarak atandı. Kanunlar gerektiğinde onun adına eğilip büküldü ama konumuz bu değil.

MAHKEMEYİ DİNLEYEN YOK

Tekin, 4 Haziran 2023’te başladığı bakanlık görevinde, ilk iş olarak bakan yardımcıları ve genel müdürleri değiştirdi. Ardından bakanlıktaki daire başkanlarının neredeyse tamamını görevden alıp yerlerine kendine yakın isimleri atadı. Mevcut “daire başkanları” ise “araştırmacı” olarak geçen pasif (depo) kadrolarına kaydırıldı. Kızağa çekilen bu isimler daha önceki bakanlar Mahmut Özer ve Ziya Selçuk ile çalışmıştı.

Peki neden görevden alındılar?

MEB, kendisine sorulduğunda, bu atamaların herhangi bir kusur (disiplin soruşturması, adli/idari tahkikat, görevde yetersizlik/başarısızlık) nedeniyle gerçekleşmediğini, sadece idarenin takdir yetkisini kullandığını söyledi. Herkes ise asıl gerekçeyi biliyordu. Yusuf Tekin, AKP’li de olsa eski bakanın atadığı isimlerle çalışmak istemiyordu. Daha açık söyleyelim: Yeterince söz dinler bulmuyordu!

“Hukuk devleti” diyoruz ya.

Elbette Yusuf Tekinzede olan daire başkanları hukuk yolunu tuttular. İdari yargıya iptal davaları açtılar. Mahkemeler de bu keyfi kararları hukuksuz bularak iptal etti. Görevlerine döndüler. Yusuf Tekin ne mi yaptı? Mahkeme kararıyla göreve geri dönen isimleri birkaç gün kâğıt üzerinde koltuğa oturtup, yeniden görevden alıp hukuka aykırı uygulamayı devam ettirdi. Yine mahkemeye gittiler, yine döndüler. Yine aynısı oldu. Bir kez daha mahkemeye gidip göreve döndüler. Yine aynısı oldu. “Hukuk devletiyiz” diyen Yusuf Tekin, hukukun verdiği kararları, bizzat bakanlık içerisinde ayaklar altına aldı.

BEŞ YÖNETİCİ MAHKEMEDE

Örnek vereyim.

N. isimli daire başkanı 19 Eylül 2023’te görevden alınmış. N’nin avukatı Ümit Ercan’ın başvurusuyla Ankara 12. İdare Mahkemesi, 22 Aralık 2023’te, “açıkça hukuka aykırı” olması ve “telafisi mümkün olmayacak zararlara” yol açacak nitelikteki olması nedeniyle yürütmeyi durdurmuş. MEB’in itirazı da reddedilmiş. Bunun üzerine MEB, 8 Şubat 2024 tarihinde, N’yi tekrar daire başkanı olarak atamış. Fakat 8 gün sonra, 16 Şubat 2024 tarihinde, tekrar görevden alıp yine “araştırmacı” yapmış. N. tekrar mahkemeye gitmiş. Ankara 15. İdare Mahkemesi 24 Nisan 2024 tarihinde, MEB’e “liyakat” hatırlatması yaparak geri dönüş kararı vermiş. N. 4 Haziran 2024 tarihinde tekrar “daire başkanlığı” görevine atanmış. Aradan 60 gün geçmiş. 5 Ağustos 2024 tarihinde, tekrar “daire başkanlığı” görevinden alınarak “araştırmacı” kadrosuna atanmış. N., tekrar mahkemeye gitmiş, Ankara 13. İdare Mahkemesi 27 Kasım 2024’te tekrar geri dönüş kararı vermiş.

Uzayıp gidiyor.

Diğer daire başkanlarının dosyaları da önümde duruyor. Sonuç hep aynı. H. için mahkemenin geri dönüş kararından 35 gün sonra, E. için 41 gün sonra, Z. için iki buçuk ay sonra, Ö. için 40 gün sonra tekrar hukuk dışı atamalar yapılmış ve “araştırmacı” kadrosuna atanmışlar. Milli eğitim bakanı ne mahkemelerin kararlarını ne de Danıştay’ın kararlarını kaba tabirle takmamış! Mahkeme ne karar verirse versin ne kadar “Liyakate uy” derse desin hukuka da mahkemelerin kararlarına da uymamış.

BAŞSAVCININ EŞİNİN ATAMASI

Dahası var.

Ben bu yazıyı yazarken ilginç bir atama kararını öğrendim. Ankara cumhuriyet başsavcısının eşi olan A.K’nin atamasıydı. Aslen hemşire iken milli eğitimde sağlık bilgisi öğretmenliği yapmıştı ve Ankara’da bir meslek lisesinde müdür yardımcılığı görevindeydi. A.K., tam da bugünlerde milli eğitimden Rekabet Kurumu’na “uzman” pozisyonunda bir göreve atanmıştı. Milli eğitimin daire başkanları liyakatlerinden koparılırken milli eğitimdeki hemşire kökenli bir öğretmen, başsavcı eşi olmanın rüzgârına kritik bir koltuğu ekliyordu. Üstelik yeni kurumunda ülkedeki rekabetin adaletli olması için çalışacaktı!

Sonuç olarak.

İş liyakate gelince hukuk devleti değiliz. İş mahkeme kararına gelince hukuk devleti değiliz. Ancak iş üç yaşındaki çocukların ve çalışan annelerinin kreşlerini siyasi kavganın merkezi haline getirmeye gelince hukuku hatırlıyoruz. Haliyle mesele hukuk filan değil. Hukuku siyasete alet etmek.

Birilerine hizmet ettiği zaman değil, herkese eşit dağıldığı zaman hukuk adaletin aracı olacak.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025