Erdoğan’la görüşen Kasımpaşalı amiral
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Erdoğan’la görüşen Kasımpaşalı amiral

12.04.2021 06:30
Güncellenme:
Takip Et:

Geçmiş yaşadıklarımız mı? Yoksa anlattıklarımız, yazdıklarımız mı? Her yeni sözle, kelimeyle bir başka geçmiş mi inşa ediyoruz?

Amirallerin açıklamasının ardından koparılan fırtınadan söz ediyorum. Ağza gelen her söz söylendi. Fakat biri var ki… Konuşanlar değil de yaşayanlar, “Orada durun” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 yıl önce, amiraller kumpasla tutuklandığında başbakandı. “Ben bu davanın savcısıyım” dememiş, onları tutuklatan FETÖ’cü savcılara “ne istedilerse vermemiş”, tasfiye kararlarının altına imza atmamış gibi konuştu. “Bunları FETÖ’cü hainlerin başlattıkları 15 Temmuz darbe girişimine karşı milletimizin yanında yer alırken de görmedik” dedi.

Neyse ki çok eski değil. Ama hatırlamak için de insanın bir sandalyeden kalkıp diğerine oturmak kadar emek harcaması gerekiyor.

Görevdeki amiraller ne yaptı

Bildirinin altında imzası bulunan emekli Amiral Bülent Bostanoğlu, 15 Temmuz gecesi Deniz Kuvvetleri Komutanıydı. Binbaşı O.K.,darbe günü öğleden sonra MİT binasına gelip “darbe olacak” ihbarında bulunduğu, bu da Genelkurmay’a bildirildiği halde, koca kuvvet komutanı olaydan haberdar edilmedi. Hem 15 Temmuz gündüz, hem 16 Temmuz sabahındaki görevleri İstanbul’daydı. Akşam bir düğüne katılmıştı. Diğer komutanlar gibi darbeciler tarafından yakalanıp rehin alınacaktı. Gece boyunca sürekli yer değiştirerek telefonla verdiği talimatlarla, darbeyi bastırmaya çalıştı. Milli Savunma Bakanı’yla gece görüşüp, CNN Türk’e bağlanıp darbeye karşı açıklama yapabilen tek kuvvet komutanıydı. Onun da emeğiyle Deniz Kuvvetleri’nde darbeye katılım düşük oldu. Bunlar benim fikrim değil. 15 Temmuz sonrası darbe davalarının tutanaklarını açıp bakanlar, Bostanoğlu’nun müşteki-tanık sıfatıyla verdiği ifadelerini okuyabilir. Nitekim Bostanoğlu, Cumhurbaşkanı’nın kararıyla, 15 Temmuz’dan sonra da görev süresi bitene kadar, kuvvet komutanlığını sürdürdü.

Listede imzası olan emekli amirallerden biri Önder Çelebi’ydi. Eşi Gonca Çelebi’yi Balyoz davası sırasındaki Sessiz Çığlık eylemlerinden tanıyordum. Önceki gün aradığım Gonca Hanım, “O gece ölüm korkusu yaşadık. Önder bizi bırakıp gitti. Foça’da darbeci deniz piyadelerinin karşısına çıktı.” dedi. Sahiden Önder Çelebi, Foça’da Amfibi Gemiler Komutanlığı’na vekâlet ediyordu. Erkenden müdahale ederek gemilerin limanı terk etmesini engellemişti.

İmzacı bir başka emekli Amiral Hakan Ercan da aynı gece oradaydı, darbeyi bastırmak için Çelebi’yle birlikte ter döktü.

İmzacı amirallerden Hasan Nihat Doğan, 15 Temmuz gecesi Foça’daydı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı eski Lojistik Başkanı olan Doğan, yemek yediği masadan silahla rehin alındı.

Balyoz davasında hapis yatan amirallerden olan Bülent Olcay, 16 Temmuz sabahı darbecilerden Sahil Güvenlik Komutanlığı’nı teslim alan askerdi. 2018 yılına kadar bu görevi sürdürdü.

‘Bu hainlere inanmayın’

Sadece görevde olup darbeye direnenlerden ibaret değil…

Çoğu kumpas mağduru olan amiraller, yıllarca FETÖ’cülerin yargı önüne çıkması için çalıştı. Şimdi gözaltında olan kanser hastası Ali Sadi Ünsal ya da Cem Gürdeniz gibileri, davalarda müşteki oldular. Sürecin aydınlatılması için ifade verdiler. Tanıklıklarını anlattılar.

Gözaltındaki imzacı Amiral Türker Ertürk gibi, arkadaşlarına kurulan kumpasa karşı onur istifası verenler, FETÖ’ye karşı eylemler yaptı. Halka anlatabilmek için konferanslar düzenledi.

Liste uzayıp gidiyor. Ama bu kadar değil…

Emekli olduğu halde, o gece ellerinden gelen mücadeleyi verenlerin hikâyesi, hükümet medyasında bile yer almıştı. Balyoz davasında yıllarca hapis yatan Abdullah Can Erenoğlu’nun 15 Temmuz’daki çabasını Hürriyet şöyle haber yapmıştı: “Kahraman komutan, o gece sabaha kadar Genelkurmay Başkanlığı ve Sahil Güvenlik’teki darbecilerin teslim olması için uğraştı.” Erenoğlu’nun darbeci komutanların emrini dinleyen askerlere, “Evlatlar, bu vatan hainlerine inanmayın. Sizi de kandırıyorlar. Bu hainlerin emirlerine uyarsanız siz de vatan haini olursunuz” sözleri halen arşivde duruyor. Balyoz mağduru emekli amirallerden Caner Bener de o gece Erenoğlu ile birlikte Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda darbeyi bastırmaya çalışmıştı.

Erdoğan’la iki kez görüştü

Fakat en ilginç sözleri, Atilla Kezek’in eşi Çiğdem Kezek’i arayınca duydum. Bugün gözaltında olan Atilla Kezek, kumpas davaları sürecinde onur istifası veren amirallerden biriydi. Çiğdem Hanım, 15 Temmuz gecesi, Foça’da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ait restoranda, amiraller Aydın Şirin ile Hasan Nihat Doğan’ın davetlisi olarak ailece yemek yediklerini anlattı. Bu sırada darbeci silahlı askerler masaya gelmiş, görev başındaki komutanlar Şirin ve Doğan’ı silah zoruyla esir almıştı. Çiğdem Hanım, eşinin amiralleri vermemek için elinden geleni yaptığını, sonrasında ise bulunduğu yerde darbeyi durdurmak için çabaladığını söyledi.

Ancak…

Çiğdem Hanım, “Eşim emekliydi, daha ne yapabilirdi, o yapacağını daha önce yaptı” dedi. Haksız mı?

Kasımpaşalılığıyla bilinen Kezek, Erdoğan henüz başbakanken, kendisinin de üzerinde üniforma varken, şahsi inisiyatifiyle randevu isteyip iki kez Erdoğan’la görüşmüştü. Biri 1 Mayıs 2012’de Ankara’da Başbakanlık binasında. Öbürü 20 Temmuz 2013 günü İstanbul’da Dolmabahçe ofisinde. Erdoğan’a TSK’de Fethullahçıların nasıl örgütlendiğini, örgütün kumpas davalarla neyi hedeflediğini anlatan Kezek, somut bilgi ve belgeler de sunmuştu. Buna rağmen Kezek’in anlattığı Fethullahçı dönüşüm, tam gaz devam etmişti. Tasfiyeler gerçekleşmiş, FETÖ adım adım orduyu ele geçirmişti. Kezek, elinden geleni yapıp yine de çaresiz kalınca, hapisteki arkadaşlarına yapılanları protesto ederek onur istifası vermişti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan gelen telefon

Çiğdem Hanım, 15 Temmuz’dan birkaç gün sonra eşinin Cumhurbaşkanlığı’ndan arandığını anlattı. Saray’daki kritik bir isim Kezek’i davet ediyor, örgütle mücadele stratejisi için yardım istiyordu. Yıllar önce görev başındayken Erdoğan’a her şeyi anlatan Kezek, gerçekleşen darbenin “görünen köy” olduğunu düşünüyordu. Bunun kırgınlığını da taşıyordu. Kezek, buna rağmen 25 Temmuz 2016 günü Saray’a gitti. Yıllar önce anlattığı tabloyu, yeniden saatlerce anlattı.

Görev başında FETÖ ile mücadele ettiler. Hedef alındılar, hapsedildiler, tasfiyeye uğradılar, anlatmaktan hiç vazgeçmediler. Kimi emekliyken, kimi görev başında iken kendilerine kumpas kuranların gerçekleştirdiği darbeye direndiler. Geçen hafta da “ülkeye bir borç” olarak gördükleri Montrö açıklamasını yaptılar. Yıllar önceki gibi yine gözaltına alındılar, medyada linç edildiler. Yetmedi, her gün terör tehdidi aldıkları halde korumaları iptal edildi. Kapılarını çalan memurlar ellerine tebligat tutuşturdu. “15 gün içinde lojmanları boşaltın” denildi.

Bütün günahların suç ortakları bir de “Milletin yanında yer almadılar” diyor ya… Siz kendinize yeni bir geçmiş yaratmak için milletin arkasına saklanıyor olmayasınız!

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025