Gülen’in örgütü, amirallere ne dedi?
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Gülen’in örgütü, amirallere ne dedi?

08.04.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Hadi, Tapu ve Kadastro Erzincan 24. Bölge Müdürlüğü’nün açıklama yapmasını anladım. Hadi, köy dernekleri de tamam. Ama görünce “onlara ne oluyor” dedim. Hizmet Vakfı’ndan söz ediyorum. Emekli amirallerin, Montrö Anlaşması’na sahip çıkan ve TSK’deki cüppeli-sarıklı görüntüyü eleştiren açıklamasına karşı, amirallere hakaret eden bir bildiri yayımladılar. “Darbe imasında bulunanlara dahi müsaade etmeyeceğiz” dediler.

Diyeceksiniz ki Hizmet Vakfı’nın ne özelliği var? Size vakfın emekçilerinden birini söylersem anlarsınız: Fethullah Gülen.

15 Temmuz darbesinin bir numarasının parmağı olduğu vakfın, hâlâ konuşuyor olması size de tuhaf gelmiyor mu? Hele gözaltına alınan emekli amirallerin, bizzat FETÖ tarafından 10 yıl önce tutuklanmış olması da buna eklenince, mesele daha da garipleşiyor.

SAİD NURSİ’NİN VÂRİSLERİ

Bu köşeyi okuyanlar artık yabancı değil. Nurcular, Said Nursi’nin risalelerine “kutsal kitap” muamelesi yapıyor. Öyle ki “dershane” dedikleri “evlerde” yaptıkları sohbetlerdeki “ders”lerin tek konusu risaleler.

Said Nursi daha yaşarken başlayan tartışma, o öldükten sonra daha da şiddetlendi. Nurculuğu kim temsil edecek, en önemlisi risaleleri kimler nasıl basacak? Said Nursi’nin takipçisi “Nurcu ağabeyler”, Risalelerin herhangi bir değişikliğe uğramadan, orijinal haliyle basılması taraftarıydı. Bunun için Nursi’nin sadık talebesi Zübeyir Gündüzalp, ortak bir otorite yaratılmasını öneriyordu.

Nurcular, Gündüzalp’in sözünü dinledi. Bir vakıf kurdular. Adı da Hizmet Vakfı oldu.

18 Aralık 1973 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, vakfın kuruluş kararında, “vakfedenler” listesi şöyle yer alıyor: M. Tahiri Mutlu, Mustafa Sungur, Abdullah Yeğin, Hüsnü Bayramoğlu, Bayram Yüksel, Ahmet Aytimur, M. Sait Özdemir.

Said Nursi’nin de vasiyetiydi. Ölmeden önce verdiği vekâlet şöyleydi:

“(...) Neşir ve muhafaza ve müdafaalarına ait her türlü haklarımı hususi hizmetkârlarım ve vârislerimden Tahiri, Sungur, Zübeyir, Ceylan, Hüsnü, Bayram ve talebelerimden Said Özdemir ve Ahmet Aytimur’a tevdi ediyorum. Ben öldükten sonra bana ait bütün Risale-i Nur kitablarının neşrine devam edeceklerdir.”

FETHULLAH GÜLEN’LE MUTABAKAT

Said Nursi’nin ardından Nurculuğu temsil eden vakıf bir karar aldı. Risaleler tek elden basılacaktı. Peki, bu nasıl oldu?

Hizmet Vakfı, “Nurcu” diye tanımladığı, meşru saydığı isimleri bir araya getirdi. Ortak bir mutabakat metni imzalandı. 10 maddelik metnin ikinci maddesi şöyleydi: “Bütün neşriyat Hizmet Vakfı namına resmi veya gayri resmi olmak üzere bir tek elden yapılacaktır”.

Risalelerin nasıl basılacağı, otoritenin kim olduğu, böylece netlik kazandı.

Peki, Hizmet Vakfı’nın o yıllarda hazırladığı bu metnin altında kimlerin imzası vardı dersiniz?

“Tahiri Mutlu, Hüsnü Bayramoğlu, Sait Özdemir, Ahmet Aytimur, Fethullah Gülen, Abdullah Yeğin, Gültekin Sarıgül, Rüşdü Tafral.”

Fark ettiniz mi? Fethullah Gülen işte bu metinle resmen Nurculuk otoritelerinin arasına katıldı. Hizmet Vakfı, Fethullah Gülen’i ve yapılanmasını kendi kanatları altına aldı. Nurculuk içinde kabul etti. Said Nursi’nin risalelerini basma yetkisi verdi. Nurculuk adına ihtilaflı konularda arkasında durdu.

Örnek mi? Önceki gün vefat eden Nurculuğun Yeni Asya kolunun lideri Mehmet Kutlular, o yıllarda yaşanan kırılmayı ölmeden önce şöyle anlatmıştı:

“(...) Fethullah Hoca’nın etrafında birtakım insanlar toplanmış, hocaya bazı makamlar izafe ediyorlardı. Kimisi ‘Hz. İsa’, kimisi ‘Mehdi’, kimisi de ‘Kahtani’ diyordu. (...) Biz sür’atle bunun üzerine gidilmesi lazım geldiğini, aksi takdirde parçalanmaya, bölünmeye gidileceğini ortaya koyduk. İstanbul’da, Hizmet Vakfı’nda, Fethullah Hoca’nın da bulunduğu bir toplantı düzenledik. Bütün arkadaşlar, ağabeyler vardı.”

Kutlular, Hizmet Vakfı’ndaki “ağabeyler”in Gülen’den yana tavır koyduğunu ve yollarının o gün ayrıldığını aynı konuşmada anlatıyordu.

ASKERLERİN ‘HİZMET’ FOTOĞRAFLARI

Üstelik...

Referandumlarda, seçimlerde ya da emekli amirallerin gözaltına alınmasında... Hizmet Vakfı bütün kritik meselelerde, Nurculuğun pusulasını, yaptığı açıklamalarla ortaya koydu. Örnek olsun, 12 Eylül darbesini de 81 Anayasası’nı da desteklediler.

Sadece bununla kalmadı. Said Nursi’nin vârislerinin kurduğu, Gülen eliyle büyüyen Hizmet Vakfı’nın, Gülen’le yoldaşlığı hiç bitmedi. Çocuklarını onun eline yetişsin diye verdiler. Bazı çocuklar Gülen’in “mahrem imamı” olarak karşımıza çıktı. Yetmedi, Hizmet Vakfı’nın ilk kurucularından Tahiri Mutlu, vakıftaki kendi vârisi olarak Gülen’i seçti. Gülen böylece Hizmet Vakfı’nın geleceğinde de yer buldu. Kısacası AKP-FETÖ kavgasına kadar, Hizmet Vakfı “Gülen’e Hizmet Vakfı” gibiydi. Kavga olmasa, Türkiye’de olsa, vakıf onun yuvası olacaktı.

12 Eylül darbesini desteklemiş, Gülen’i 50 yıl önce Nurculuk dairesinin içine almış, Gülen’in hep yanında olmuş o vakfın açıklamasını görünce taşlar yerli yerine oturdu. 10 yıl önce Gülen’in örgütünün hedefi olarak tutuklanan amiraller, yine Gülen’in örgütünün hedefinde. Aynı kişiler, aynı isimler, aynı senaryo sürüp gidiyor.

Ayasofya’da Genelkurmay Başkanı’nın fotoğraf çektirdiği “Hüsnü Ağabey”i hatırladınız mı? Hizmet Vakfı’nın resmi olarak bugün başkanı olan Hüsnü Bayramoğlu’ndan başkası değil. Sarıklı-cüppeli amiral fotoğraflarıyla gündeme gelen Kurdoğlu cemaatini artık biliyorsunuz. “Dershaneleri”nde Hizmet Vakfı’nın yayınevi Envar Neşriyat’ın eserlerini okutuyor.

Ayakkabı değişti, ayak değişti, taş ve toprak değişti. Yol değişmedi. Aynı menzile yürüyenlerin adımları sürüyor.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025