İnci İnci intihalde birinci
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

İnci İnci intihalde birinci

09.12.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Elinde sopa olanlar kural koyuyor. Çizdiklerini de en çok onlar bozuyor.

CHP lideri, cuma günü Boğaziçi Üniversitesi’ndeydi. Sebebi belli. Üniversitenin rektörü Naci İnci, “rektör”den önce “iktidarın adamı” namıyla anılıyor. Geldiği günden beri Boğaziçi’ni Boğaziçi yapan ne varsa onunla uğraşıyor. Yüzlerce soruşturma, görevden alma, personel sürgünleri, öğretim üyelerinin işine son verme, hocalara ceza soruşturmaları talep etme, mezunların ve emekli öğretim üyelerinin kampüslere girişini yasaklama, protestocuların yargılanıp cezalandırılması için çalışma yapma, mezunlar derneği gibi üniversite topluluklarını mekânlardan etme uygulamaları basına yansıdı. İnci’nin yumruğuyla yaklaşık 100 öğretim üyesi okuldan uzaklaştı. Yerine dışarıdan 80 hoca getirilip yetkiler onlara dağıtıldı. Yüzlerce öğrenci, kariyerine yurtdışı üniversitelerinde yön çizmeye başladı.

Kötümserlik ile iyimserlik birbiriyle yarışır. Naci İnci ne yaptıysa üniversitedeki itirazı ortadan kaldıramadı. Hocalar tam dört yıldır yağmur çamur demeden protesto nöbetlerine devam ediyor. Nitekim Özgür Özel’in katıldığı 971’incisiydi. Öğrenciler her fırsatta ses yükseltiyor, eylem yapıyor. Cem Say gibi kumpas davalar döneminde ses çıkaran hocalar ise mahkemelerde verdikleri hukuk mücadelesini, rektör uymasa da kazanıyor.

İNCİ’NİN SIR OLAN TEZİ

Bir detay daha var.

Hükümet medyasını takip edenler fark etmiştir. Boğaziçili hocalar hakkında bir itibarsızlaştırma kampanyası yapılıyor. Yeterlilikleri, tezleri, makaleleri sorgulanıyor. Prof. Cem Ersoy ve Prof. Lale Akarun’a yapılanlar örnek. Son olarak, yine kumpas davalarında oyun bozan raporlar veren Prof. Tuna Tuğcu’nun hedefte olduğunu gördüm. Hükümet medyasında Tuğcu’nun doktora tezinin intihal olduğu yazıyordu. Kaynak ise Fethullah Gülen’in resmi sitesinde halen övgüyle bahsedilen, ABD’de FETÖ okullarının kuruculuğunu yapmış Tamer Kahveci’ydi.

Bu itibarsızlaştırma ve intihal furyasını görünce merak ettim. Acaba Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci’nin doktora tezini gören ve bu perspektifle inceleyen oldu mu?

Şöyle anlatayım...

Naci İnci doktorasını 1992 yılında İngiltere’de Heriot-Watt Üniversitesi’nde fizik bölümünden almış. İnci, İngiltere’ye Marmara Üniversitesi’nden aldığı bursla gitmiş. Doktora tezinin üzerinden 32 yıl geçmiş ama İnci’nin tezine erişim kısıtı var. Elbette bu durum, daha önceki kayyum rektör Melih Bulu’nun tezinde intihal çıkmasından duyulan endişeyi akıllara getiriyor.

İnci, tezini, burs aldığı Marmara Üniversitesi’ne, iş başvurusu yaptığı Sabancı ve Boğaziçi üniversitelerine vermiş. Doğal olarak basılı arşivde duruyor. Bir kaynağım aracılığıyla, tezin 250 sayfa fotoğrafına ulaştım. İntihal üzerine çalışan akademisyenlerden de yardım istedim. Acaba İnci’nin tezinden ne çıkacaktı?

KAYNAKSIZ ALINTI BOLLUĞU

Tez, önce OCR okuyucu yazılımı aracılığıyla metne çevrildi. Metne çevirirken, İnci’nin lehine olacak şekilde fotoğraf ve formüller gibi bazı kısımlar incelemenin dışında kaldı.

Sonra akademide intihal tespiti yapmakta kullanılan iThenticate ve Turnitin gibi yazılımlara sokuldu. Elbette bilgisayar programının bulguları akademisyenlerce değerlendirildi.

Sonuç: İnci’nin tezinin alıntılarla bezenmiş olduğu ortaya çıktı!

Naci İnci’nin tezindeki intihal bulguları iki türlü. Bir kısmı kendi yayımlarından. Akademide buna kendinden intihal (self-plagiarism) deniyor. Aynı metin, hem makale hem de tez olarak iki kez kullanılmış oluyor. Usul olarak hatalı olsa da bu durum kimilerince hoş görülebiliyor.

İkincisi ise İnci’nin başkalarından yaptığı usulsüz alıntılar. Bu inceleme yapılırken hem Naci İnci’nin kendi yayımları hem de tezin yayınlandığı 1992’den sonra yapılmış yayınlar hariç tutuldu. İşte asıl ilginçlik burada çıktı. Hatırı sayılır miktarda başka yayımlardan alınmış içerik bulundu.

Çıktılardan örnek fotoğraflar yayımlayacağım. Renkli kısımlar, İnci’nin başka yayımlardan aldıklarını gösteriyor. Her renk başka bir yayını ifade ediyor. Birkaç kelimelik çakışmalar normal karşılanabilir. Ancak önemli olan renkli kısımlarda uzun ifadelerin olması. Bölge bölge renkli kısımlar incelemede oldukça yoğun olarak görülüyor. Bu da intihal olasılığını güçlendiriyor.

İNCİ’NİN ALDIĞI KAYNAK

Üstelik...

Bunların dışında Naci İnci’nin tezinde birçok resimde referans verilmiş olsa da resimler aynen kullanılmış ki bu da akademide bir tür intihal olarak kabul ediliyor.

Yazılımlar öyle gelişkin ki... İntihal olasılığı olan metinlerin kaynaklarını da veriyor. Buna göre en çok alıntının Stephen Robert Kidd’den olduğu göze çarpıyor. Bu kişi, Naci İnci ile aynı dönemde aynı laboratuvarda doktora yapmış ve İnci’den iki yıl sonra mezun olmuş. Naci İnci, Kidd’in kendi adıyla yaptığı yayımlardan uzun uzun alıntılar (kırmızı ve mor ile işaretli 1, 3 ve 27 numaralı yayımlar) yapmış. Yine 2 ve 6 numaralı yayımlardan da blok halinde alıntılar göze çarpıyor.

 

İnci’nin kendinden intihal durumunu içeren bir çalışma yapıldığında ise kimi 20 sayfa kimi 11 sayfalık rengarenk bloklar dikkat çekiyor.

Sonuç olarak...

İktidar Boğaziçi’ni bitirmek için bir kayyum rektör getirdi. Her türlü baskının yanı sıra üniversite hocalarının doktora tezleri üzerinden özel çalışma yapıldı. Öyle ki Tuna Tuğcu’nun tezindeki toplam 8 cümle intihalden soruşturuldu.

Gelgelelim...

Rektör kendi tezini sır gibi sakladı. Sonuçta tez ortaya çıkınca intihal avcısı rektörün intihal programlarına takıldığı anlaşıldı. Elbette bu konuda resmi kurumların nihai bir çalışma yapması gerekiyor. Kim bilir, belki Naci İnci’nin 8 ay sonra dolacak görev süresi bitmeden bu inceleme yapılır.

Bugün genelde kötümserdir. İnsan aklının eldeki sopadan güçlü olduğu iyimserliğini yarını düşünenler üretir.

Not: Önceki yazımda Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’nın eşi A.K’nin, bir okuldaki müdür yardımcılığından Rekabet Kurumu’na uzman kadrosuyla atandığını yazmıştım. Yazımdan sonra başsavcılık kaynakları tarafıma ulaştı. A.K’nin Rekabet Kurumu’na atandığını teyit etmekle birlikte, yazıdaki bir detaya itiraz ediyorlardı. A.K’nin hiç hemşirelik yapmadığını, 2002’de Sağlık Eğitim Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümü’nü bitirdikten sonra 2010 yılında ilk kez öğretmen kadrosuyla atandığını söylediler. Bunun ötesinde A.K’nin Rekabet Kurumu’ndaki kadrosunu sonrasında yaptığı lisans ve yüksek lisans eğitimiyle hak ettiğini savundular. Hem haberin doğruluğunu teyit eden hem de cevap hakkı sağlayan bu açıklamayı da aktarmış olayım.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025