Kimi kime şikâyet edeceksin!
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Kimi kime şikâyet edeceksin!

20.02.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Et çürüyor, ot çürüyor, su çürüyor. Sana değmez sanırsın ama kaybeden insan da çürüyor.

Pazartesi günü kamuda kayırmacılık konusunu yazdım. Mülakatların nasıl göstermelik yapıldığını, teşkilat ricasıyla nasıl kadro alındığını, liyakatın yerine nasıl adamcılığın geçtiğini yaşayanların ağzından anlattım. Ardından, tanıdık tanımadık bir dizi insan hikayesini yolladı. Önümdeki dosya ise "kimi kime şikâyet ediyorsun" türünden.

Şöyle anlatayım…

Gazeteciliğim üniversitelerin adrese teslim ilanlarını yazmakla geçti. Gencecik çocuklara ders verecek kurumlar öyle haldeydi ki… Utanmasalar ilanlarda almak istedikleri adayın boyunu-kilosunu duyuracaklardı.

Hakkını teslim etmem lazım. Yıllar önce bu konudaki bir haberimin ardından telefonum çaldı. Arayan eski YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın basın müşaviri idi. Telefonda tartışacağız sandım. Aksi oldu. YÖK Başkanı’nın da bu ilanlardan rahatsız olduğunu, ne yapsa engelleyemediğini söyledi. Haberim için de teşekkür etti. Nitekim haberdeki kadro ilanı iptal edildi. Gelgelelim ilanlar aynı mantıkla sürüp gitti.

Daha sonra YÖK Başkanı’nın bu ilanlardan rahatsızlığı Hükümet medyasına da yansıdı. Nitekim, Saraç döneminde, yönetmeliğe "İlana başvuru koşulu olarak adayların lisansüstü tez veya uzmanlık tezi adlarının bir kısmı veya tamamı yazılamayacağı gibi ilanda sadece belirli bir adayı tanımlayan özel şartlara da yer verilemez" ibaresi eklendi. Saraç, bu konuda röportaj da vererek "adrese teslim kadro ilanı vermeyin" çağrısı yaptı.

Her şey çözüldü mü derseniz "anlatacaklarımı bekleyin" derim…

MÜLKİYE’DE ADRESE TESLİM İLAN

Önümdeki şikâyet, hem Cumhurbaşkanlığı’na (CİMER) hem de YÖK’e yapılmış. 31 Aralık 2024’te, Resmî Gazete’de yayınlanan kadro ilanı konusunda uyarıyor. İlan, "Mülkiye" olarak andığımız Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne alınacak bir öğretim üyesinin özelliklerini anlatıyor.

İlanda aranan özelliği aktarayım: “İktisat Anabilim Dalı İktisat Tarihi Bilim dalında doktora yapmış olmak. Osmanlı ekonomisinde üretim, tüketim ve vergilendirme üzerine çalışmaları olmak.”

Adeta kazanacak kişinin eşkalinin olduğu bu ilan 10 Ocak’ta üniversitedeki bir hoca tarafından şikâyet edilmiş. Nitekim, öğrendiğime göre, kadroya sadece iki başvuru olmuş. Bir tanesi zaten yukarıdaki koşulu sağlamadığı için "baştan elenecek"miş. D.T.K. isimli öteki aday ise ilanın asıl sahibi olarak görünüyormuş. Zira belirtilen bölümde doktora yapmış olmasının yanısıra, tezinin konusu da cuk diye oturuyormuş: "Osmanlı İmparatorluğu’nda alkollü içeceklerin (Arak ve şarap) üretimi, ticareti ve tüketimi: 1792-1839 İstanbul örneği".

Sanırım anlaşıldı. Mülkiye bir ilan veriyor. İlan D.T.K.’ye özel. Ve YÖK’e şikâyet ediliyor.

Ama neden D.T.K. sorusu henüz yanıt bulmadı.

İşte şimdi onu anlatacağım…

KENDİ ÖĞRENCİSİNE KIYAK

Üniversitelerde kadro ataması şöyle gerçekleşiyor: Önce rektörlük, bölümlerden fakülte dekanlıkları aracılığıyla kadro ihtiyaç ve taleplerini istiyor. Sonra bölümler, kadro taleplerini listeleyip dekanlığa bildiriyor, dekanlık da rektörlüğe aktarıyor. Yönetim kurulundan geçen kadro talepleri YÖK’e gönderiliyor. YÖK onaylayınca ilan veriliyor.

Kısacası aşağıdan yukarıya bir süreç söz konusu…

Fakat D.T.K. atamasında süreç tersine işlemiş. Üniversite kaynaklarının verdiği bilgiye göre, rektörlük kendisine YÖK’ten gelen rica üzerine bir kadro açılması tavsiyesinde bulunmuş. Öyle ki yazışmalar yapılırken bölüm başkanlığı atlandığı için yeniden yazışma yapılmak zorunda kalınmış. Böylece talebin yukarıdan geldiği, ihtiyaçtan değil hatırdan kadro yaratıldığı herkesçe anlaşılmış.

Peki YÖK neden D.T.K.’nın kadrosu olsun istiyor?

İşte bu da D.T.K.’nın doktora tezinden anlaşılıyor. D.T.K.’nın tez jürisinde YÖK Başkanı Erol Özvar var. Sadece bu kadar değil, D.T.K. Özvar ile yakın bir ilişkisi olduğunu söyleyerek tezinde Özvar’a teşekkür de etmiş. Bu da tezde okunuyor. Özetle D.T.K.’nın "referansı" sağlammış!

Kısacası…

Binlerce insan kadro beklerken; YÖK Başkanı’nın tez jürisine girdiği, yakın ilişkisinin olduğu akademisyen adayına, YÖK’ten ricayla Mülkiye’de adrese teslim kadro ilanı açılıyor. Farkına varanlar olayı YÖK’e ve Cumhurbaşkanlığı’na şikâyet ediyor da… Durum tam olarak "kimi kime şikâyet edeceksin" durumu! Öyle ya eski Marmara Rektörü olan YÖK Başkanı da Ankara Üniversitesi rektörü de koltuğunu "Cumhurbaşkanımızın tensiplerine" borçlu!

Liyakat, kayırmacılık, adamını tutma, mülakat usulsüzlükleri vs. vs… Elbette bir ayağı bizim azgelişmişliğimizde olsa da sorunun önemli bir kısmı da iktidar ve onun yönetme biçimiyle ilgili. "Artık iş bulamam", "artık kadro alamam" diye başlayan "artık nitelikli eğitim alamam", "artık güvenceli olamam" diye devam eden süreç adım adım Türkiye’nin beyin gücünün kaybına neden oluyor. Ülke, despotik politikalarla birleşmiş kayırmacılık sebebiyle, geleceğini başka topraklarda arayan torpilsiz birikimlilerin göçünü yaşıyor. Göstermelik yönetmelikler de hiçbir işe yaramıyor.

Hayatın kendisini ancak çürümenin yıkımından yaşam çıkaranlar kurtarabilir.

Yazarın Son Yazıları

İddianame aşamasında bir anda dosyadan çıkan fezleke!

İnsan ne anlatırsa anlatsın ancak eylemiyle anlaşılır.

Devamını Oku
18.12.2025
Askerlerin 175 milyonu nereye gitti

“Senin” dediklerinin akıbetini sorunca senin sandığının senden ne kadar uzakta olduğunu görürsün.

Devamını Oku
15.12.2025
Ne olduğunu görmüyor musunuz?

Her “Bak” dediğimizde gözler kapanıyorsa işaret ettiğimizi gösterebilir miyiz?

Devamını Oku
11.12.2025
Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025