Peker’in açmadığı Süleyman Soylu dosyası
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Peker’in açmadığı Süleyman Soylu dosyası

31.05.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

İsa, ‘Bana ihanet edecek olan’ dedi, ‘elindeki ekmeği benimle birlikte sahana batırandır.” Aklımızda Da Vinci’nin resmiyle yer eden son akşam yemeğini, İncil böyle anlatıyor. Güvensizlik ne garip şey… Bir dostluğa, topluluğa, devlete girdi mi, koca bir dağ oluyor.

Gazeteci Hakan Erol, Turnike kitabında anlattı. 11 Temmuz 2018 günü, İstanbul Emniyeti, Adnan Oktar’ın villasına baskın yaptığında, Oktarcıların yardım istediği Bakan Süleyman Soylu’ydu. Saat 06.19’da, Oktarcıların önde gelen isimlerinden Hüma Babuna, ona şu mesajı atıyordu: “Süleyman Bey, bütün evlerimizde polis baskını var şu anda. Adnan Bey dahil”. Mesajlar, sonrasında da devam ediyor. Öyle anlaşılıyor ki Soylu da kendi polisinin operasyonunu Oktarcılardan öğrenmişti. O dönem sorunlu olduğu İstanbul Emniyeti, belli ki Bakan’ı durumdan haberdar etmemişti.

Okuduğunuza ek bir bilgi daha…

1 Nisan günü Barış Pehlivan, Cumhuriyet’teki köşesinde bahsetti. Hapisteki Adnan Oktar, Süleyman Soylu’ya bir mektup yazmıştı.

O mektubu açıp okuduğumda şu ifadeler dikkatimi çekti: “Ben sizi hep övdüm, hep korudum, hakkınızdaki dedikodulara anında cevap verdim.”

Oktar haksız mı? Gerçekten A9 TV arşivine baktığınızda, verdiği destek açıkça görülüyor.

OKTARCILAR SOYLU’YU ANLATIYOR

Sadece bu kadar mı?

Ne mutlu ki söz uçuyor, yazı kalıyor. Oktar Davası duruşma tutanakları ortadan kaldırılamıyor.

Aktaralım…

Sanık Altuğ Müştak Berker: (…) Biz efendim, Hükümetimizin bize verdiği bir görevle biz Ankara’da büyükelçiler ile görüştük. Yani ismi zikretmek zorundayım. Sayın Başkanım, mecburum çünkü Sayın Süleyman Soylu’nun özellikle bizden bir ricası vardı.

***

Sanık Bora Yıldız: Sayın Süleyman Soylu İçişleri Bakanı, kendisi o zaman başbakan yardımcısıydı ve Sayın Yalçın Akdoğan, onların bilgileri ve ricalarıyla yapıldı. Onların bilgileri ve ricalarıyla yapıldı. Orada çok güzel bir hizmet verildi. 70 tane büyükelçilik tek tek ziyaret edilip bunların (FETÖ) yaptığı kahpelikler (anlatıldı).

***

Sanık Kartal İş: Sayın Bakanımız Süleyman Soylu, Sayın Bakanımız Yalçın Akdoğan’ın ricaları üzerine Ankara’da Büyükelçilikleri dolaştık. (…) Bize Devletimiz bir şey söylerse biz onu yaparız.

Mahkeme Başkanı: Size mi söylediler?

Sanık Kartal İş: Yok, Eda Hanım’la, Hüma Hanım’a.

***

Mahkeme Başkanı: Peki, bir kayıt almadınız mı?

Sanık Altuğ Müştak Berker: Hayır sözlü bu.

Mahkeme Başkanı: Kim söyledi?

Sanık Berker: Sayın Süleyman Soylu. Ben onu eskiden de tanırım yani Demokrat Parti zamanından da tanırım. 2014’ün MÜSİAD toplantısında Sayın Başbakanımız ile karşılaştım. El sıkıştık, hal hatır sorduk. Sayın Süleyman Soylu onu uğurladı, arabasının kapısını kapattı. Yanıma geldi. “Bu elçilik görüşmelerini ilettim Tayyip Bey’e” dedi.

SOYLU İLE FAALİYET YAPTIK

Sanık İbrahim Tuncer: Sayın Süleyman Soylu ve Sayın Yalçın Akdoğan o dönemde AK Parti Genel Merkezi’nde görevlilerdi. Bizim arkadaşlarımızdan Eda Babuna ve Hüma Babuna ile de çok sıkı teşriki mesaileri vardı.

***

Sanık Tarkan Yavaş: İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ile Sayın Yalçın Akdoğan’ın talebi, bilgisi ve rızası ile bazı arkadaşlarımızın 70 adet büyükelçiliği ve konsolosluğu ziyaret ederek. FETÖ silahlı terör örgütünün ülkemiz aleyhinde propagandalarına karşı (…)

***

Sanık Sinem Hacer Tezyapar: Sayın Süleyman Soylu, dönemin Genel Başkan Yardımcısı, Sayın Yalçın Akdoğan, dönemin Başbakan danışmanı, kendilerine de sorabilirsiniz. Kendilerinin bizden faaliyetlerin, yani Türkiye’nin politikalarının anlatılması konusunda talepleri olmuştu.

***

Sanık Ferhunde Eda Babuna: 70 kadar Büyükelçiliği dolaştık. Sayın Yalçın Akdoğan’ı ve Süleyman Soylu’yu adım adım bilgilendirdik. Sonrasında Tayyip Bey’den teşekkür mesajı geldi bize.

***

Sanık Ayşegül Hüma Babuna: Süleyman Soylu Beyefendi’yle aylarca faaliyet yaptık.

***

‘YILLARDIR TANIRIZ SOYLU’YU’

Sanık Fatma Ceyda Ertüzün: Ben gözaltına alındığım gün, Ankara’da gözaltına alındım. (…) Kaçmıyorduk, arabada oturuyorduk. Hatta Hüma Kardeşim, Süleyman Soylu Bey’i aradı. (…) Zaten bu gözaltına alınmadan bir gün önce de biz Süleyman Soylu Bey’le Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin karşısında bir sosyal mekânda karşılaştık. Sohbet etti, elimizi sıktı, güler yüzle. Hatta iki defa döndü, bir daha elimizi sıktı. Biz yıllardır tanırız Süleyman Soylu’yu.

Daha çok ifade var…

Anlattıklarına göre; Cemaat, Süleyman Soylu ile yakın ilişkide. Öyle ki büyükelçilikleri Soylu’nun bilgisi dahilinde dolaşıyorlar. Zaman zaman onunla görüşüyorlar. İstanbul Emniyeti’nin yaptığı operasyondan bir gün önce bile temas yaşanıyor. Operasyon sabahı da ilk onu arıyorlar.

Mahkeme dosyasında onlarca büyükelçilik görüşmesinin notları var. İngiliz Büyükelçiliği’nde anlatılanlar şöyle not alınmış:

“Gülen Cemaati ve Hükümet arasındaki gerginliğin Türkiye’nin istikrarını bozduğu, istikrarı bozulmuş, iç meseleleri ile uğraşan Türkiye’nin, dünyanın Avrupa ve İngiltere’nin aleyhine olacağı, yukarıda bahsedilen delillerle anlatıldı.”

Devletin Dışişleri Bakanlığı varken neden bir cemaat bu işle görevlendirilir? Barışmak için olabilir mi? Yanıtını bilmiyorum ama Oktarcıların Gülen’e yönelik eleştirileri varsa, pek de notlara yansımamış.

ANKARA’YA DUYULAN GÜVENSİZLİK GELELİM ASIL MESELEYE…

Operasyonun ardından, Adnan Oktar yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanı’nın haberi olmadığını söylemişti. Haksız da değil. Herhalde Soylu’nun haberi olsa, operasyondan bir gün önce Oktarcı isimlerle böyle sıcak bir görüşme yapmazdı.

Anlatılana göre “dev operasyonlar” mutlaka Ankara’daki güvenlik bürokrasisine önceden bildiriliyor. Ancak ne İstanbul’daki savcılık ne de İstanbul Emniyeti operasyonu Ankara’ya haber vererek yaptı. Sebebi sızdırılma ihtimaliydi. Öyle ya polisin takip ettiği isimler, İçişleri Bakanı ile sıkı fıkıydı. Operasyon sonrasında ne mi oldu? “Bize nasıl haber vermezsiniz” denemediği, “çünkü sızdırabilirdiniz” yanıtının alınmasının istenmediği için herhangi bir inceleme-soruşturma yapılamadı. Bunun yerine Ankara’da teknik ve mali şubenin bağlı olduğu müdürlüklerdeki kritik isimler görevden alındı. Devleti kemiren “kuşku”, ne kadar da derindeydi!

Şimdi, cuma günü Cumhuriyet’in manşetindeki eski İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ile İçişleri Bakanı arasındaki güvensizliğin ne kadar geriye gittiğini anladınız mı? Oktar dosyası bunlardan sadece biri…

İncil’e göre, “İnsanoğlu, kendisi için yazılmış olduğu gibi gidiyor ama insanoğluna ihanet edenin vay haline! O adam hiç doğmamış olsaydı, kendisi için daha iyi olurdu” diye devam etti İsa. Havarilerini “sen mi ben mi” diye düşündüren kuşku, yangın gibi büyürken Yahuda, İsa’nın yanı başındaydı!

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025