Gezi 8 kişinin değil, bağımsız milyonların!

Gezi 8 kişinin değil, bağımsız milyonların!

28.04.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Kötü günler yaşıyoruz. Gezi’nin masum ve idealist emellerinin kriminalize edilmeye çalışılması vicdanımı yaralıyor. 18 yıl alan yedi aydınımız ve ağırlaştırılmış müebbet alan Osman Kavala’nın suçunun tam olarak ne olduğunu kimse anlamadı. Bir hukuk devleti bu kararlarla yaşayamaz! Kavala önce Gezi davasından beraat etti; bu sefer aleyhine bir casusluk davası yaratıldı. Neyse ki bundan da beraat etti ama bu sefer aklandığı Gezi davası yeniden ısıtılıp onu ağırlaştırılmış müebbete mahkûm eden akıl almaz bir hükmü doğurdu. Bu kadar kısa zaman aralığında aynı davanın beraat ve ağırlaştırılmış müebbetle sonuca bağlanabilmesini anlamak na-mümkün! Anladığım tek şey şu: “Benim suyumu bulandırıyorsun, ben nasıl olsa seni içerde tutmak için bir sebep bulurum.”

BU CEZAYI NE ÜLKE, NE YURTDIŞI ANLAR

Hümanist bağlamda “müebbet” ters gelebilse de gerekli koşullarda bu elbette ki gerekli bir ceza. Çünkü terör örgütü liderleri var, dini kullanan örgütler var, ırkçı örgütler var. Binlerce gencin mahvolmasına neden olan siyasetin kirli yüzleri veya uyuşturucu baronları, kaçak silah tüccarları var. Bu listeyi uzatmak mümkün ve bu profillerin her birine bu dozda cezalar verebilirsiniz. Ama Topçu Kışlası projesi Gezi Parkı’na yapılmasın, yeşil alanlar korunsun, ağaçlar kesilmesin, kentin en önemli noktasının ruhu katledilmesin diyen mimarlara, avukatlara, aktivistlere ya da iş insanlarına, ağırlaştırılmış müebbet veya 18 yıl hapis veremezsiniz! Verirseniz sadece bu toplumun vicdanında değil yurtdışında da korkunç bir rahatsızlık yaratırsınız. Sonra da kalkıp “Bu tepkiler dış odakların komplosu” diyemezsiniz! Biliyorsunuz, her konu için “Amerika veya Batı ne diyorsa tersi doğrudur” diyenler var. 

Bunlardan biri Doğu Perinçek. Buna rağmen konu ile ilgili açıklaması da son derece ibretlik: “Gezi eylemlerinde biz de varız. Hadi güçleri yetiyorsa gelsinler benim de yakama yapışsınlar. Gezi, hükümete karşı bir protesto eylemidir. Biz orda ‘hükümet istifa’ dedik. Hatta Kavala’lar ‘hükümet istifa’ fikrine katılmıyorlardı” diyor. Abdullah Gül de kararı “Utanç verici yargılama, Türkiye büyük kötülük” olarak niteliyor... Bunları söyleyen AKP’nin ana iki kurucusundan biri.

Gezi gibi hepimizin, milyonlarınca insanın coşkuyla katıldığı, spontan, barışçı, pasifist ve kitlesel bir eylemin, sekiz kişiye mal edilemeyeceğini anlamamış görünenler, belli ki o günlerde yaşananları hiç analiz edememişler. İnsan bu kadar mı sosyolojik gerçeklere, demokrasi arayışlarına gözlerini kapar? 

Üç hâkimden birinin, Kürşad Bektaş’ın kararla ilgili net itirazları ortada: “Dinlemeler hukuksuz, zaten dosyada bunları destekleyecek kuşkudan uzak somut inandırıcı delil yok.”

Sözde tarafsız Cumhurbaşkanı’nın aynı zamanda AKP Başkanı olduğu ve muhalefete karşı en sert söylemleri götürdüğü ülkemizde, bu cezada en ısrarcı kişi olan mahkeme başkanı Murat Bircan’ın AKP’den milletvekili aday adayı olduğunu da biliyoruz. Bakın işte hiç olmazsa bu açıdan tutarlı bir tarafımız varmış!

Ama bunun da ötesi var! İsmail Saymaz ve Özgür Özel’in şu ana kadar yalanlanmamış iddialarına göre Murat Bircan’ın eşi FETÖ’den hapis yatmış ve itirafçı oldup 160 kişinin adını vermiş. 

AKP, Gezi kararının bağımsız yargının işi olduğunu söylediyse de ne Türkiye’de ne dünyada buna inanan kimse var! Gezi hakkında nasıl kin kustuklarını yıllardır izliyoruz...

Yanlış hesap Bağdat’tan döner! İktidar, sanki seçimleri kaybetmek için her şeyi yapıyor. Bize düşen önemli bir görev var: Seçimlerin yapılmaması için ortaya atılan yemleri görmemek, basit tuzaklara düşmemek... 

Türkiye’nin en onurlu kadınlarından Mücella Yapıcı’nın daha önce maruz kaldığı çıplak arama işkencesini, mahkemede kendi ağzından canlı olarak dinlemiştim... 18 yıla mahkûm edildiği son duruşmada, aynı vakur tavırla yaptığı açıklama, tarihe kazındı: “Son sözüm olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir zaman şiddetten yana olmadım. Toplum yararına mesleğimi onurla yürüttüm. Hırsızlık, uğursuzluk, yolsuzluk yapmadım. Yaşamımdan onur duydum. Aynı onuru benim yaşıma gelince sizin de yaşamınızı umuyorum.”

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025