Kanlı Balta
Can Dündar
Son Köşe Yazıları

Kanlı Balta

19.01.2014 03:01
Güncellenme:
Takip Et:

Bir yerde okumuştum:
Kutup ayısı avcıları, delik post para etmediği için avlarını kurşunla vurmazmış.
Kurnaz bir yöntem keşfetmişler:
Karların içine bir balta yerleştirirlermiş.
Baltanın keskin tarafına kan sürerlermiş.
Ayı, kan kokusuna gelir ve yalamaya başlarmış.
İştahla yaladıkça baltanın demiri kendi dilini de kesermiş. Giderek kendi kanını yalamaya başlar, ama o, aldığı tattan ötürü bunu fark etmezmiş.
Bir süre sonra dildeki kesikten akan kan, ayının damarlarını kurutur ve onu cansız halde karlar üzerine serermiş.
Avcı da gelip derisini yüzermiş.

***

Doğadaki tüm canlılar için geçerlidir bu:
Kan kokusunun cazibesine kapılıp iştaha gelen, giderek kendi kanını dökmeye başlar.
Başkasının kanını emeyim derken, farkına bile varmadan kendi kanını kurutur.
Ve bir süre sonra, kendini ayaklar altında bir post olarak bulur.

***

İnsanoğlunun da başına gelenlerin çoğunda, bu kan hırsının, “Bana bir şey olmaz” özgüveniyle birleşmesinin rolü vardır.
Bana bir şey olmaz” özgüveninin arka yüzü, “Herkes bana karşı” korkusudur.
İkisi de megalomani işaretidir.
İnsan kendini fazla beğenmeye başladı mı, hiçbir hatasında suçu kendinde aramaz.
Suçlular, ona karşı çıkanlardır, onu çekemeyenlerdir:
Dış mihraklar, gizli odaklar, haşhaşçılar...
Sanki evlerdeki haram kutularını onlar dolarla doldurmuştur.
Sanki “paralel devlet”e bunca yıl onlar göz yummuştur.
Sanki günbegün gözler önüne serilen bu “rüşvet çarkı”nı onlar kurmuştur.
Ama çatışmadan beslenenler, bunları görmez.
Her eleştiriyi kişisel alır, üstüne düşünmez.
Oğlu rant pazarlığına aracılıkla mı suçlanıyor; tutup kolundan savcılığa teslim etmek yerine kişisel cezalandırma vaat eder; “Evlatlıktan reddederim” der.
Savcılar, yargıçlar üstüne mi geliyor; “Size en güzel adliye saraylarını yaptım, nankörler” diye tersler.
Yolsuzlukların üstüne mi gidiliyor; “Hedef benim” diye gürler.

***

Kendini beğenmişin gıdası, kitlelerin alkışıdır.
Sıkıştıkça meydanlara sığınır, alkışlardan güç alır.
Aldığı o güçle muhaliflerine saldırır.
Yolsuzluğu soruşturan savcıyı, evde haram kutularını bulan polisi, rüşvetçiye tutuklama kararı veren yargıcı, rant zincirini yazan gazeteciyi, biat etmeyen işadamını, itiraz eden bürokratı hedef alır.
Köşeye sıkıştıkça, en küçük itiraza bile tahammülü kalmaz.
“Medya yetmez, sanal ortam da emrime girsin, bütün yargıçlar bana biat etsin. Dünya beğenmiyorsa çeksin gitsin” diye meydan okur.
İktidar baltasının kan kokusunu almıştır bir kere...
O baltayı daha iştahla yalamaya başladıkça, giderek kendi kanını döktüğünü fark etmez olur.
Zamanla mecalsiz kalır, kurur.

***

O yüzden, varsa gerçekten memleketin kanını kurutmak isteyen avcılar, düşmanlar, yabancılar...
İçerde tam dişlerine göre avlar buldular.
Ortaya kanlı bir balta koymaları yetti.
Ötesini onlar aralarında halletti.

Birand ve Hrant
Birini dün andık, diğerini bugün anacağız.
İkisinin de ne kadar önemli işler yaptıklarını ve bu topluma neler kattıklarını bir kez daha hatırlayacağız.
Birand hakkında günlerdir yazılıp söylenenlere baktıkça gülümsüyorum. Oysa bugün normalleşen tabuların üzerine erken gitme cesareti yüzünden bu devlet ne çok eziyet etti ona...
Genelkurmay, “vatana ihanet”le suçladı.
İstihbarat, suikast emri çıkarttı.
Bürokrasi yolsuzluk dosyası açtı.
Asker, sahte andıç hazırlattı.
Meslektaşları bu yalanı manşete çıkardı.
Patronlar işten attı.
O, her seferinde kendi çabası, iradesi, yeteneğiyle ayağa kalktı.
Hrant’ta durum daha da ağır:
Onu düşman sayıp yıllarca tehdit ettiler, sonra da devletin işbirliğiyle katlettiler.
Hâlâ da bir hukuk komedisi içinde gerçek katillerini gizleyerek hayaletiyle savaşıyorlar.
Onları anarken onlara bunu yapanları unutmayalım.
Anılarını yaşatırken bari bu ikiyüzlülükten kurtulalım
- ki çektiklerine değsin.
Ve bu ülkeye yaşarken sundukları katkı, ölümlerinden sonra da devam etsin.  

Yazarın Son Yazıları

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Devamını Oku
11.11.2016
Nazi devrinin başlangıcı gibi

Nazi devrinin başlangıcı gibi

Devamını Oku
06.11.2016
Tükeniyoruz, hadi artık!

Tükeniyoruz, hadi artık!

Devamını Oku
05.11.2016
Allah’ın sopası yok ki...

Allah’ın sopası yok ki...

Devamını Oku
03.11.2016
Niye çıldırdılar?

Niye çıldırdılar?

Devamını Oku
01.11.2016
Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Devamını Oku
30.10.2016
3 kıtadan 3 kadın

3 kıtadan 3 kadın

Devamını Oku
24.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Devamını Oku
16.10.2016
O duvar, o duvarınız…

O duvar, o duvarınız…

Devamını Oku
09.10.2016
Oyunun kuralları değişiyor

Oyunun kuralları değişiyor

Devamını Oku
05.10.2016
Suskunluk sarmalı (25.09.2016)

Suskunluk sarmalı

Devamını Oku
25.09.2016
Suskunluk Sarmalı (24.09.2016)

Suskunluk Sarmalı

Devamını Oku
24.09.2016
Cesarete ödül, zulme şamar

Cesarete ödül, zulme şamar

Devamını Oku
24.09.2016
Tarık Akan’ı öldüren sancı

Tarık Akan’ı öldüren sancı

Devamını Oku
18.09.2016
Saray ve yeldeğirmeni

Saray ve yeldeğirmeni

Devamını Oku
17.09.2016
Büyük gözaltı (11.09.2016)

Büyük gözaltı

Devamını Oku
11.09.2016
Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Devamını Oku
07.09.2016
Mafya hukuku

Mafya hukuku

Devamını Oku
04.09.2016
Veda vakti

Veda vakti

Devamını Oku
15.08.2016
Yeni Kapı’nın ardı

Yeni Kapı’nın ardı

Devamını Oku
06.08.2016
Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Devamını Oku
03.08.2016
Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Devamını Oku
31.07.2016
Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Devamını Oku
29.07.2016
Tehdit sökmez, belgeyle gelin!

Uluslararası dayanışma büyüyecek

Devamını Oku
04.07.2016
Avrupa uçağı sallanıyor

Uçaktaki Avrupa

Devamını Oku
02.07.2016
Avrupa şokta (25.06.2016)

Avrupa şokta

Devamını Oku
25.06.2016
Gün dayanışma günü

Gün dayanışma günü

Devamını Oku
21.06.2016
Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Devamını Oku
20.06.2016
Söylenemeyeni söylemek

Söylenemeyeni söylemek

Devamını Oku
13.06.2016
Delikanlılık ve ciğer üzerine

Delikanlılık ve ciğer üzerine

Devamını Oku
06.06.2016
Cumhuriyet olmasa…

Cumhuriyet olmasa…

Devamını Oku
30.05.2016
Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Devamını Oku
28.05.2016
Genç Cumhuriyet

Genç Cumhuriyet

Devamını Oku
23.05.2016
Yeniden yürüyüş vakti

Yeniden yürüyüş vakti

Devamını Oku
19.05.2016
Ülkeyi uğursuza hırsıza bırakmayız

İsveç Ulusal Basın Kulübü, ‘İfade Özgürlüğü Ödülü’nü bu yıl bana ve Erdem Gül’e vermeyi kararlaştırdı. Erdem’le bu gece Stockholm’de bu ödül töreninde olacağız. Bazıları ‘Ülkeden kaçtığımızı’ yazmış arkamızdan... Hiç sevinmesinler... Onlarla işimiz henüz bitmedi. Ülkeyi hırsıza, uğursuza bırakacak değiliz.

Devamını Oku
16.05.2016
Daha da güçlüyüz

Daha da güçlüyüz

Devamını Oku
09.05.2016
Yarın olsun!

Yarın olsun!

Devamını Oku
08.05.2016
Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Devamını Oku
07.05.2016