Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Şeffaf olmak bu kadar zor mu?
İstanbul’un en önemli kültür sanat kalelerinden biri olan Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’yla ilgili haberler birkaç gündür gündemimizde. Bir tarafta yapılacağı açıklanan bir proje var, bir tarafta da Cengiz Semercioğlu’nun bizzat İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen’den duyduğu bir haber. Açıklanan proje, mevcut yapıya müdahale olmaksızın sadece Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nun kışın da kullanabilmesi amacıyla üstünün kapatılması. Semercioğlu’nun Abdurrahman Şen’den duyduğu proje ise bırakın Açıkhava tiyatrosunun üzerini kapatmayı tamamen yıkılacağı, alanının genişletileceği hatta birkaç ay öncesine kadar Cahide adıyla işletilen gece kulübünün yerine doğru kaydırılacağı yönünde.
Cengiz Semercioğlu’nun Şen’den duyduğu projede öyle detaylar var ki, bunları bırakın bir gazeteciyi bir mimar tarafından bile uydurulması mümkün değil. Bütün bu haberlerden sonra Semercioğlu’nu aradım. Semercioğlu, Şen’in projenin detaylarını anlattığı masada yalnız olmadıklarını, gazeteci arkadaşlarının ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin de bulunduğunu söyledi ve ekledi: “Eğer böyle bir konuşma geçmemiş olsa, bu kadar detayı uydurmam için deli olmam gerekir.”
Şeffaflıktan eser yok
Sevgili Cengiz, velev ki hasta ve her şeyi sıfırdan uydurdu. Neden belgelerle, projelerle yapılacak yeni Harbiye bugüne kadar açıklanmadı? Neden verilmesi gereken cevap çok basitken, günlerdir akıllarda soru işareti bırakıldı? Acaba seni yalancı çıkaracak bir projenin tasarımının zaman alması mı bunda etken? Yoksa hiç açıklanmadan, şeffaflık gözetmeksizin inşa edilen birçok yer gibi Harbiye de mi oldu bittiye getirilecek? Şimdi size, bir vatandaş olarak hak sahibi olduğumuzu düşünerek işin usulünü öğretelim:
1- Bir gazetecinin, isim vererek ve üstelik yanında başka şahitleri de varken yazdığı bir habere itiraz edecekseniz, bu itirazın belgeli olması esastır.
2- Şehrin kalbinde bir değişiklik yapacaksanız, bu değişikliğin şeffaf olması esastır.
3- Şehre ait sosyokültürel ve tarihi bütün yapılar, halkındır. Bu yapılarda yapılacak değişikliklerin, temsili demokrasilerde bile temsilcilerle değil, halkın kendisiyle yapılması esastır.
Geç antik, erken ortaçağ olarak da anılan dönemde atların kaç dişi olduğu tartışmaları yapılırmış. Rivayet o ki, ahıra gidip atların dişini saymak yerine bu konuda papazlar kapanıp tartışmalar yaparlarmış. Hatta bir rivayet de Aristo 28 dediği için gidip saymak yerine atların 28 dişi olduğu kabul edildiği yönünde.
İşte içinde bulunduğumuz bu durum da ortaçağın skolastik hatta teolojik zihniyetiyle birebir örtüşüyor. Harbiye için yapılacak projeyi koyun önümüze, tartışma bitsin. Ama hemen koyun, zaman geçirmeden, üzerinde oynama yapmadan. Zira, siz Aristo değilsiniz biz de teolog değiliz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
En Çok Okunan Haberler
-
İmamoğlu'ndan YÖK raporuna suç duyurusu!
-
‘Savunmasına katılmazsam namerdim’
-
Hukuksuzluk bitti, gazetecilik beraat etti
-
Özel'den TBMM Başkanı Kurtulmuş'a 'süreç' çağrısı
-
Bozdağ, AKP’li Osman Gökçek’i yalanladı!
-
Zorlu Holding'ten Cem Köksal'ın yerine 'eski' atama!
-
O şartı sağlayanların aylıkları artacak!
-
Bakan Ersoy’un eşinden ‘destek’ geldi!
-
Yılmaz Erdoğan'dan Bahçeli'ye 'teşekkür' telefonu
-
163 bıçak darbesiyle öldürdü, 'gülerek' savunma yaptı