İnşaat sektörünün en önemli sorunlarından biri uygulamadaki eksiklikler ve hatalar. Tasarım ne kadar iyi olursa olsun eğer doğru ürünler doğru şekilde uygulanmazsa ne tasarımın güzelliği ortaya çıkar ne de inşaatın kalitesinden bahsedilebilir. Teknoloji geliştikçe, inşaatlarda sürdürülebilirliğin, enerji tasarrufunun ve çevre bilincinin önemi ortaya çıktıkça, kalite anlayışı da her geçen gün değişiyor. Kalite artık malzemelerin çevreye duyarlı olanı, inşaatların en azından karbon ayakizi hesabı yapılmış olanı demek. Ancak ne kadar iyi bir tasarım yaparsanız yapın, ne kadar iyi malzemeler seçerseniz seçin iş, son tahlilde uygulamacıda bitiyor. Doğru ürünlerden doğru proje çıkabilmesi için o ürünün doğru bir şekilde uygulanması gerekiyor. İnşaatlarda uygulamayı yapanlar da taşeron firmalar veya müteahhit firmaya bağlı olarak çalışan ustalar.
Alçı uygulamaları
Geçen hafta Prag’da Türkiye’deki inşaat sektörü için yol gösterici olacak bir ödül töreni vardı. Saint-Gobain Gypsum Trophy’de 35 ülkeden gelen 89 proje alçıpan uygulamalarıyla yarıştılar. Yanlış okumadınız, tören alçı uygulamaları için düzenleniyordu. Bizde sadece bölmeler için kullanılan bu basit zannedilen malzemeyle yapılan projeler için dünya çapında bir ödül töreni düzenlenmişti. Üstelik Prag’da Zofin Sarayı’ndaki bu gece adeta Oscar törenleri gibiydi. İnşaat sektörü son yıllarda şaşaalı törenlere oldukça alışkın aslında ama bu tür törenler şimdiye kadar ya mimarlar ya da müteahhit firmalar için yapıldı. Ama bu tören sadece uygulamacılar içindi. Projelerin emekçileri için. Dolayısıyla da törenin değeri de önemi de katılımcılara katkısı da çok daha farklıydı.
Gözalıcı tasarımlar
Yarışan her projede gözalıcı tasarımlar ve her detayı hesaplanmış uygulamalar vardı. Toplamda 89 projeden 4 tanesi de Türkiye’den katılan uygulamalardı. Bu uygulamalar kâğıt üzerinde diğer iyi tasarımlardan hiç eksik kalmasa da, jüri kazanan projeleri açıkladıkça anlaşıldı ki, ödül kazanan projelerin önemli özelliklerinden biri de ısı ve ses izolasyonu hesapları ve doğru bitiş uygulamalarıydı. Dolayısıyla da Türkiye törenden eli boş döndü. Ancak o projelerin arasında olmak bile hem yarışan firmalar hem de sektör için büyük bir adımdı. Üstelik bu projelerin tamamının yarışa dahil olmaları da neredeyse zorla, büyük ısrarlarla sağlanmıştı. Bu organizasyonların en önemli tarafı kuşkusuz uygulamacıların dünyanın dört bir yanında yapılan projeleri görmesi ve her geçen yıl kendileriyle yarışması. Zira, onlar kendi kendileriyle yarışmazsa iyi tasarımların, kaliteli malzemelerin hiçbir önemi yok.
İnşaat sektörünün sürekli alkış tutulan mimarları, müteahhitleri var. Onların ödül almalarına da onlara alkış tutulmasına da alışkınız. Ama bir de bu sektörün görünmez kahramanları var. Prag’daki ödül töreni işte o görünmez kahramanlar içindi. Tasarlanan şeyleri uygulamaya ustalıkla geçirenler için.
