Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kadiköy Belediyesi’nde Çanakkale Rüzgari
Ülke hiç bu kadar yorgun ve yıpranmış değildi.
Düşman şimdiye dek hiç bu kadar yakın, ülkeler bize karşı hiç bu kadar ittifak halinde değildi.
Karşımızdaki donanma ve teşkilatlanma hiç bu kadar güçlü, hiç bu kadar büyük değildi.
1911’de evlerinden Trablusgarp Harbi için çıkmışlardı. Tam terhis olacaklarken 1912’de Balkan Harbi patlak vermişti… Tam bitecekken 1.Dünya Savaşı’nın ayak sesleri duyulmuştu. Bu yüzden ülke yorgun, yıpranmış, harap idi.
Sıradan bir savaş, hafife alınacak bir zafer değildi Çanakkale. Öyle olsa Dünya Harp Akademilerinde bile ders olarak okutulur muydu? Savaşta izlediğimiz stratejiler, Ata’mızın ivedi ve yerinde kararları, askerimizin aldığı insiyatifler askeri okullarda ders olarak okutulur muydu?
Nerden bakarsak bakalım sıradan değildi Çanakkale Zaferi.
KADIKÖY BELEDIYESI KRITON CURI GÖNÜLLÜ EVINİN EV SAHİPLİĞİNDE
Kadıköy Belediyesi çatısı altında, Kadıköy Belediyesi Meclis Binası’nda bu büyük zaferi sıradan kılmayan şeyleri konuşmak için dün toplandık.
Kadıköy Belediyesi Kriton Curi Gönüllü Evi’nin düzenlediği; Başkan Oktay Özdil, Başkan Yardımcısı Gül Altan ve Genel Sekreter Ercüment Doymaz’ın ev sahipliğinde Kadıköy Belediyesi Kozyatağı Kültür Merkezi’nde gerçekleşen “Zafere Doğru” etkinliğinde salonda sadece birkaç koltuk boştu.
Konuşmacı olarak sahne aldığım bu söyleşide kürsüye çıktığım anda gördüğüm ilk tablo; Tavırlarıyla, şık giyimleriyle, bilge bakışlarıyla zerafet abidesi olan izleyicilerdi. Kadıköylü olmanın insan profilinin özetiydi bu tablo aslında.
Bir ilçe değil; Türkiye Cumhuriyeti’nin medeniyete ve Cumhuriyete bakan aydınlık yüzüydü KADIKÖY. Kalplerinde Atatürk sevgisi, insan sevgisi, hayvan sevgisi, doğa sevgisi olan şarkı, şiir, kitap tutkunu olan insanların yeriydi KADIKÖY.
DÜŞMANDA İMKAN, MEHMETÇİKTE İNANÇ VE İMAN
Çanakkale Zaferi’nin 107. yıldönümünde Atamızı ve Aziz Şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ettik.
18 Mart sembolü Seyit Onbaşıyı konuştuk söyleşide. 215 kiloluk mermiyi sırtında taşıyan, savaşın kaderini değiştiren Seyit Onbaşıyı. Zaferin bir diğer sembolü olan Nusrat Mayın gemisini.
14 günde İstanbul’u alacağına emin olup İstanbul’a tur düzenleyip bilet satan İngiltere ve Fransa’yı.
Savaşa iki bacakla gidip tek bacakla dönen gazilerimizi.
Çarıkla, hatta çoğunlukla yalın ayak savaşan Türk askerini.
Okumuş, kültürlü koca bir neslin Çanakkale’de yok oluşunu.
Kimi kesimlerin oyun havası sandığı Hey Onbeşli türküsünün hikayesini.
Yaklaşık 1 asır sonra bulunan şehit İbrahim Naci’nin günlüğünü.
DÜŞMANDA SONSUZ BIR IMKAN, MEHMETÇIKTE YIKILMAZ BIR INANÇ VE IMAN OLDUĞUNU.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği