Cüneyt Arcayürek

Beklenti

23 Nisan 2015 Perşembe

MHP dışında parlamentodaki üç parti seçim bildirgelerini açıkladı.
CHP sosyal demokrat (sol) bir parti olduğunu kanıtlayan hiçbir çevrenin beklemediği bir bildiriyle başta AKP’yi, medyatik kamuoyu sözcülerini şaşırttı.
Sosyal kimi sorunlara çare üreten bildiriyle CHP bu seçimde yerinde sayacağını varsayanları yanılttı ve kuşkusuz önemli bir hamle yapmış oldu.
AKP’ye gelince, 350 sayfalık bildirisi, bugüne dek yaptıklarıyla övünen, yapamadıklarını yapmayı bol keseden vaat eden sıradan bir belge.
Bu birbirine ters düşen iki bildirgeden sonra merakla beklenen kuşkusuz bu seçimin en çok üzerinde yorumlar yapılan partisi HDP’nin açıklayacağı seçim beyannamesiydi.

***

HDP iki eş genel başkanın; Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş’ın açıkladığı beyanname sade vatandaşın anlayacağı; iktidara geleceğini değil, muhalefette de sürekli izleyeceği vaatleri içeriyor.
Anadilinde eğitim, bölge meclisleri oluşturulması, valilerin seçimle gelmesi, halkların ihtiyaç duyduğu öne sürülen özerklik modelleri, Diyanet’in kaldırılması, oy verme yaşının 16’ya indirilmesi gibi vaatler...
Kuşkusuz iki vurgulama dikkati çekiyor.
“Bizlerin anayasasında başkanlık sistemi asla olamayacak.”
“Parti her koşulda silahsız çözüm ve demokratik siyaseti savunacak.”
Bu iki vaat ortak vatan vurgusuna dayanıyor.

***

Fakat HDP’nin vaatlerinden çok, partinin yüzde 10 barajını aşıp aşmayacağı en az iki aydır yoğun biçimde hemen her çevrede, özellikle TV programlarında tartışılıyor.
Aylardır savunduğumuz görüş bu tartışmaların özü.
Zira yapılan hesaplara göre HDP’nin barajı aşarak 60 ve daha fazla milletvekiliyle parlamentoda yer alması… en büyük darbeyi 400 vekil hayal eden AKP’ye vuracak!
O kadar ki bu darbe AKP’nin yeniden tek başına iktidar sevdasının sonu olabilir.
Bu nedenle daha bugünden doğmamış çocuğa don biçiliyor.
Koalisyon hesapları yapılıyor.
Fakat kuşku yok bu seçimde HDP gerçekten AKP’nin kâbusu.
Nedense ve herhalde AKP yaptırdığı anketlerden aldığı duyumla HDP’nin barajı aşması veya aşamaması olasılıklarından ihtiyatlı bir dille söz edebiliyor.
Tabii HDP’nin barajı aşamamasını içeren temennilerle.

***

Oysa siyaseti ve toplumu tepedeki tek adam zorbalığından kurtarmanın bugün için öne çıkan tek çıkış yolu seçimde HDP’nin barajı aşarak Meclis’e girmesidir.
Aksi halde AKP, HDP’nin çıkaramadığı milletvekillerinin üstüne oturacak; hak etmediği çoğunluğu sağlayacak!
HDP’nin barajı geçmesi veya geçememesindeki incelik bu noktada toplanıyor.
Tabii bir an önce AKP’den (RTE’den) kurtulmayı bekleyen ve umut edenler için…

***

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, basının sorularını yanıtlarken baraj konusuna ihtiyatlı bir üslupla, “Barajı rahatlıkla aşabilecek motivasyonu yakaladık; barajın çok üstündeyiz demek için erken. Ama barajın altında değiliz” dedi.
Partisinin oylarından HDP’ye kayma olasılığı iddialarına karşın; “HDP’nin parlamentoda bulunmasının önemli olduğunu” söyleyerek demokratik bir tavır sergileyen ve böylece HDP’nin barajı aşmasına karşı duruş göstermeyen, hatta destek veren bir hava içinde konuşan tek lider Kılıçdaroğlu.

***

Olası gelişmeler özgür ve demokrat bir ülke beklentisini özetliyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları