Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Süreç
İSLAMCILIĞI yüksek yargı kararıyla tescillenmiş AKP iktidarının Adalet Bakanı ve eski köy imamı Mehmet Ali Şahin yani MAŞ, Ergenekon dalgaları münasebetiyle diyor ki: “Bir yargısal faaliyetle ilgili olarak farklı yorum içinde bulunmak, hâkim ve savcılarla ilgili şüphe yaratacak demeçler vermek kimsenin hakkı da haddi de değildir. Lütfen hâkimlerimizi, savcılarımızı rahat bırakalım.”
Eski köy imamı MAŞ, sonradan hukuk fakültesini bitirirken belli ki hafız gibi kanunları ezberlemiş ama hukukun temel ilkelerine ilişkin dersleri fazla ciddiye almamış. MAŞ, Adalet Bakanı olmuş ama “yargı”nın tanımından habersiz.
Yargı; savunma ve iddia makamlarıyla birlikte oluşur. Adalet, elinde terazi tutan gözü bağlı bir kadınla betimlenirken teraziyi elinde tutan yargıçtır; terazinin bir kefesi savcıya, öteki kefesi avukata aittir. Yargıç, iddia makamına yani savcıya da, savunma makamına yani avukata da aynı mesafede durur. Ama MAŞ savunmayı, yargının vazgeçilmez, vazgeçilemez bir parçası olarak görmüyor. Eğer görseydi hem yargıçların adını kullanarak savcılara kol kanat germez hem de Ergenekon dalgasında gözaltına alınan müvekkili için polis merkezine giden savunma avukatının gözaltına alınması karşısında da bir çift laf ederdi. Ama görülüyor ki, İslamcı iktidarın başı RTE’nin kendisini savcı olarak atadığı malum davada Adalet Bakanı MAŞ da kendini RTE’nin avukatı olarak görevlendirmiş.
MAŞ, köy camisinde vaaz verdiği minberden kalkıp Adalet Bakanlığı koltuğuna oturmuş ama “yargı süreci”nden de haberi yok. MAŞ, Ergenekon’daki son gözaltı ve sorgu dalgalarının yargı süreci ile ne ilgisi var bir açıklasın da görelim bakalım.
MAŞ, insanların evlerinin basılmasını, polis tarafından gözaltına alınmasını, polis şefleri ve savcılar tarafından sorgulanmasını ve hatta hakim kararıyla tutuklanıp cezaevine konmasını yargı sürecinin başlaması olarak algılıyorsa yandı gülüm keten helva! Allah rızası için onlarca hukuk fakültesinden bir profesör çıkıp MAŞ’a anlatsın: Yargı süreci, savcının yazıp mahkemeye verdiği iddianamenin yargıç tarafından kabul edilmesi ile başlar. Veya Adalet Bakanı MAŞ açıklasın: Türkiye Ilımlı İslam Cumhuriyeti’nde yargı süreci polisle başlar!
Başaltıbayan Emina’nıma maruzat
KADINLARIN en hayırlısı Hayrünnisa’nımdan sonra ikinci sıradaki başıbağlı başbayan yani başaltıbayan Emina’nıma maruzatımdır:
Gazze’de yaşanmakta olan insanlık dramı üzerine düzenlediğiniz kadınlar arası barış toplantısında çok dikkat çekici idiniz. Özellikle Müslüman Arap liderlerinin başı açık eşleri arasında tesettürünüz ile pek garabet bir görüntünüz var idi. Ayrıca, Nâzım Hikmet’ten dizeler okurken döktüğünüz gözyaşları da pek yapmacık idi. Fakat Gazze’de bir lokma kuru ekmeğe muhtaç insanlara yardım için düzenlediğiniz toplantı münasebetiyle bir tek kuş sütünün eksik olduğu ziyafet sofrası kurmuş olmanız ise kelimenin tam anlamıyla, Arap şeyhlerini bile gölgede bırakan yakışıksız bir gösteriş merakının dışa vurulması idi.
Afiyet olsun; yiyiniz, içiniz amma ve lakin Gazze’deki insanlık dramını gerçekten durdurmak istiyorsanız yanlış yoldasınız. Doğru adres yanı başınızdadır. Lütfen kocanız Recep Tayyip Hazretleri ile görüşünüz. Çünkü zat-ı şahaneleri Ortadoğu’daki kanlı projenin eşbaşkanıdırlar. Eşbaşkan olarak yetkisini ve etkisini, hatta vücut dilini kullanarak büyük başkanı ikna edebilirler. Değerli kocanız, kanı durduracak güce sahiptirler. Başaltıbayanlığınız ile kocanızın gücünü ortaya çıkartmak ise sizin elinizdedir!
Delik
M. Ali Kılınç: “Egemen Bağış, İngilizce telaffuz olarak öyle güzel ‘deliğe süpürmeyin’ dedi ki karşılığında Avrupa için baş müzakereci bakan oldu!
Yağmur Deniz
İmamlar bahşiş kavgası yapmış. Duası güçlü olan kazanmıştır!
Jest
Necati Yıldırım: “Haşim Kılıç’ın askerdeki oğluna jest yapan Çorlu kaymakamına da gereken jest yapılacaktır herhalde!”
Zırhlı
Faruk Yıldız: “İslamcı AKP iktidarının, üstün hizmet ödülü olarak son model zırhlı otomobil dağıttığının farkında mısınız?”
Nazi Almanyası’nda papaz Martin Niemöller’in günlüğünden: “Önce sosyalistleri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben sosyalist değildim. Sonra sendikacıları topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudileri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü Yahudi değildim. Sonra beni almaya geldiler; benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!