Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnsani Zirvesi için İstanbul’da bulunan devlet temsilcilerine Dolmabahçe Sarayı’nda önceki gece bir yemek verdi.
Cumhuriyet’ten gazeteciler davet edilmediği için içerde yaşananları pek bilmiyoruz.
Sadece dışardan izlenimlerimizi aktaralım.
Konuklar mehter takımının marşları eşliğinde ve daha önce medyada “Duşakabinoğulları” ve “Bornozoğulları” diye yansıyan Türk devletlerinin askerlerinin kıyafetlerini giyen görevlilerce karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ise mehter takımının çaldığı Devlet Marşı ile salona giriş yaptı.
Kıbrıs Rum lideri, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı geldi diye yemeğe katılmadı.
Fotoğraflardan anlaşıldığı kadarıyla konuklara içki servisi yapılmadı, çünkü masalarda tek bardak görülüyor.
Yanda da Cumhurbaşkanı Atatürk, Dolmabahçe Sarayı’nda açılan resim ve heykel sergisine gelirken görülüyor. Tarih 20 Eylül 1937.
Yeni hükümete isim önerileri gırla
Türkiye’nin 65’inci hükümetini kurdu.Ancak dün hiç kimse, “Binali Yıldırım hükümeti” demek istemedi. Onun yerine pek çok isim önerildi.
Bazılarını sıralayalım:
1. Saray Hükümeti Sultan
1. Tayyip Hükümeti
DuşaKABİNE
BAKAN’lar Kurulu
Beştepe Hükümeti
Külliye Kabinesi
Kaçak Saray Bakan’ları
‘Gecelik ilişkiden hoşlansam İstanbul’da şeyler yetmez
İşadamı Ali Ağaoğlu, “Gecelik ilişkilerden hoşlansam İstanbul’da kadın kalmazdı” demişti malum. Hakkında “Halkın bir kesimini aşağılama” suçunu işlediği iddiasıyla soruşturma başlatıldı, dün de ifadeye çağrıldı.
Kendisini savunurken “Ben o konuşmada, ‘gecelik ilişkilerden hoşlansaydım İstanbul’da şeyler yetmez’ dedim. Orada kast ettiğim kadınlar değildi” demiş. Ali Ağaoğlu, kadınları kastetmemişse neyi kastetmiş olabilir diye hemen akla bir soru geliyor? Ama cevabını vermeyelim ve az konuşmanın erdemlerini hatırlatalım, anlayana.
Şaban Dişli AKP’nin MYK’sinde Ekonomi Başkan Yardımcısı seçildi
Cumhuriyet’in dünkü manşeti “ ‘Dişli’lerin dönüşü”ydü. Bir dönem adı rüşvet skandalına karışan Şaban Dişli’nin AKP MKYK’sine alınmasını kastediyordu. Dün Şaban Dişli partinin Merkez Yürütme Kurulu’na girdi ve “Ekonomi Başkan Yardımcısı” oldu. Sadece bilin...
‘Beni Erdoğan’ın hâkimlerine emanet ediniz’
Hrant Dink davasında eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ifade verdi ve “Beni Yargıtay yargılasın” dedi. Herkes kendini Yargıtay’a atmaya çalışıyor.
MHP davası ordaydı, karar dün çıktı. Fethullah Gülen davası orda. Gazetecilerin davaları orda. MİT TIR’ları davası orda. Yargıtay başkanı ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rize’de çay bahçesi gezilerinde. Herhalde bir ilgisi yoktur.
Kendi fotoğrafı için gazeteci azarlıyordu
Bir dönem, AKP’nin ve Erdoğan’ın en yakın adamı olan Yalçın Akdoğan önce MKYK’ya alınmadı. Dün de bakan olamadı. Nedense gözden çok ve çabuk düştü Akdoğan. Oysa aynı Akdoğan, bir zamanlar kartaldı. Dün bir gazeteci, Akdoğan’la ilgili anısını anlattı:
“Çalıştığım gazetede, bir gece Yalçın Akdoğan’ın bir fotoğrafını kullandık. Sabah yayın yönetmeni yanına çağırdı. ‘Bu fotoğrafı nerden buldun kardeşim’ diye sert çıktı. Çekeni de, kullananı da atacak gibiydi. Araştırdık, fotoğraf ajansın çıktı. Bu fotoğraf bir daha bu gazetede kullanılmayacak, arşivden de silin dedi.
Meğer Yalçın Akdoğan önce Ankara’yı, sonra İstanbul’u arayıp ağır fırça atmış. Kendi fotoğrafı yüzünden gazeteciler işinden olacaktı.” Şimdi arkadaşımızın sakladığı fotoğrafı tekrar yayımlıyoruz. Sayın Akdoğan, Yayın Yönetmenimizi de, Ankara temsilcimizi de arayabilir. İsterse ombudsmanımız da var.
Günün sözü Bahçeli’den
“Türkiye, uzaya mekik gönderdi de buna parlamenter sistem mi engel oldu?”
